Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözden Kalanlar

Y. Hakan Erdem

En Beğenilen Sözden Kalanlar Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Sözden Kalanlar sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sözden Kalanlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilmiyorsanız bilmiyorum , anlamıyorsanız anlamıyorum diyeceksiniz.
Sayfa 303Kitabı okudu
Eleştiri şudur. Doğru olan şey de eleştirilir. Bizde eleştiri "yergi" anlamında kullanılıyor. Bu yanlış.
Reklam
Bugünün tarihçisi yakın dönemi anlatmıyorsa, kendisinin göz tanığı olduğu konuları anlatmıyorsa, herkes gibi yabancıdır o geçmişe.
Biz, tarihle ilgilendiğimizde, esasında bugünle ilgileniyoruz, bugünün problemleriyle ilgileniyoruz.
Osmanlı Kölelik Sistemi ve diğer kölelik sistemlerinden farkı.
Osmanlı Devleti'nde bu konuyla ilgili düzenlemeler dini hukuk kapsamına giriyor. Osmanlı kölelik sistemini diğer kölelik sistemlerinden ayıran en büyük özellik ise Osmanlı'da köle üretiminin yapılmaması. Osmanlı Devleti'nde kölelerin vasıflarını çocuklarına geçirmesi çok rastlanan bir şey değil. Dini hukuk kölelerin görevlerini tarif ediyor, toplumdaki statülerini tarif ederken sahiplerinin de statülerini ve görevlerini tarif ediyor. Dolayısıyla keyfi bir sistem yok orada. Köle dediğin insanın bir statüsü var. Ve kölelikten nasıl kurtulabileceğini de tarif ediyor. Mesela bir köle sahibi kölesine "Benim için yedi sene çalıştıktan sonra seni azat edeceğim." diyorsa bunu gidip kaydediyorlar, aralarında bir sözleşme yapıyorlar. Buna "mükâtebe yapmak" deniyor. Bir sahip işlediği bir günah karşılığında kölesini azat edebiliyor. Din kölelik kurallarını düzenliyor. Üzerine de gelenekler, görenekler biniyor. Zaten hiçbir köle sisteminde "sahipler istediğini yapar" diye bir şey yok. Yani köle dediğimiz insanların statüsü kurallar tarafından belirlenmiş olur. Osmanlı'da ise kurallar diğer sistemlere göre daha yumuşak.
Sayfa 233 - Timaş Yayınları
Reklam
İnsan türüne mahsus bir başka şey de ölümlü olduğunu bilmek. Doğuyor ve ölüyoruz, aradaki bu süreyi de anlamadırmak gerekiyor; hayatı anlamadırma çabasına tarih de malzeme sağlıyor.
Artık doğal bellek alanından çıkmış vaziyetteyiz, öğrenilmiş ve öğretilmiş hafıza alanına girmişiz. Dolayısıyla neyin hatırlanıp neyin unutulacağına, neyin öğrenilip neyin unutulacağına başkaları karar verir olmuş.
İnsan türüne mahsus bir başka şey de ölümlü olduğunu bilmek. Doğuyor ve ölüyoruz, aradaki bu süreyi de anlamlandırmak gerekiyor; hayatı anlamlandırma çabasına tarih de malzeme sağlıyor.
Sayfa 87 - Timaş Yayınları
Reklam
Tarih, geçmişin anlatımlarının insan hafızasının çeşitli dolambaçlı yollarından süzülerek gelen yazılı bir şeklidir. Yani geçmişin kendisi değil; insan hafızasının işleme kurallarına tabi kalarak yazılı hale getirilmiş bir geçmiş yaklaşımı.
"Deprem konusunda toplumsal bellek zayıflığı değil körlük var."
Sayfa 387 - Timaş Yayınları
Tarih Nedir, Ne işe yarar?
Tarih, geçmişin anlatımlarının insan hafızasının çeşitli dolambaçlı yollarından süzülerek gelen yazılı bir şeklidir. Yani geçmişin kendisi değil; insan hafızasının işleme kurallarına tabi kalarak yazılı hale getirilmiş bir geçmiş yaklaşımı. Konusu geçmiştir ve geçmişi mümkün olduğu kadar yeniden yaratmaya çalışır. Şöyle anlatayım: Tarih, sıkıntısı/derdi geçmiş olan, geçmişi mümkün olduğunca, o dönemin koşulları içinde yeniden yaratan, kendine mahsus iç çalışma kuralları olan akademik bir disiplindir. Geçmişle-bugün arasında ve tarihçiyle-geçmiş arasında bir diyalogdur. Bugünün tarihçisi yakın dönemi anlatmıyorsa, kendisinin göz tanığı olduğu konuları anlatmıyorsa, herkes gibi yabancıdır o geçmişe. Ama bunu yeniden oluşturabilmek için belgelerini kullanır, vesikalarını kullanır, geçmişte tutulmuş kayıtlara bakar. Geçmişi bilme ve mümkün olduğunca yeniden yaratma çabasıdır ama geçmişin kendisi değildir tarih. Bunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sayfa 73 - Timaş Yayınları
"Tarihçiyim veya tarihe saygılıyım." diyen bir kişi varsayımlarını yerle bir edecek bir belgeyi gördüğü zaman hâlâ görüşlerini değiştirmiyorsa sorun var demektir.
bir tane kadın vakanüvis yok osmanlı devleti resmi olarak bir tane bile kadın vakanüvis atamamış mesela belki bir kadın gözüyle tarih yazılmış olsaydı; naima efendinin göremediği başka şeyleri görecekti o
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.