İman, hem nurdur hem kuvvettir. Evet, hakiki imanı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imanın kuvvetine göre hâdisatın tazyikatından kurtulabilir.
Öyle bir ibadet ki, hem ebedi saadetimize hem de dünyevi huzurumuza vesile olmakta😌
"Cesed-i insan; havaya, suya, gıdaya muhtaç olduğu gibi, ruh-u insan da Namaza muhtaçtır."
Dua eden adam anlarki: Birisi var; onun hâtırât-ı kalbini işitir, herşeye eli yetişir, her bir arzusunu yerine getirebilir, aczine merhamet eder, fakrına medet eder.
Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz. Bir harf kâtipsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur?
Güzel değil batmakla gaib olan bir mahbub. Çünkü: Zevale mahkûm, hakikî güzel olamaz. Aşk-ı ebedi için yaratılan ve âyine-i Samed olan kalb ile sevilmez ve sevilmemeli.
şu vaziyette bir insana hakiki Mabud olacak; yalnız, her şeyin dizgini elinde, her şeyin hazinesi yanında, her şeyin yanında nâzır, her mekânda hazır, mekândan münezzeh, aczden müberra, kusurdan mukaddes, nakıstan muallâ bir Kadîr-i Zülcelal, bir Rahîm-i Zülcemal, bir Hakîm-i Zülkemal olabilir.