"Eşitlik" kavramı kökten tutarsızdır. Çünkü her insan en azından kabiliyetleri, nitelikleri bakımından eşit değildir. Yani insan toplumunun temelinde eşitlik değil hakkâniyet vardır. Bir zulüm eşitlenerek giderilmez. İnsaniyet eşitliktir. Ama insaniyetin boyutları gündeme gelince eşitlik değil adâlet ve hakkâniyet temel ilke olur.
Bir de "Ne yapalım, herkes böyle yapıyor." âdetimiz var. Yaptığımız hatalardan, aynazlıklardan, haksızlıklardan başka insanları ve toplumu örnek göstererek sıyrılmaya çalışırız. Rabbimiz Yüce kelamında insanların çoğunun nasıl olduğuna dair bize beyanda bulunuyor. "Ekseru'n-nâs", yani "insanların çoğu" ibaresi pek çok ayette şu şekillerde geçer: "İnsanların çoğu cahillik ediyorlar", "İnsanların çoğu bilmez", "İnsanların çoğu şükretmez", "insanların çoğu iman etmez", "insanların çoğuna nankörlükte direnerek yüz çevirir." Rabbimizin bu fermanından ne ders alalım? Artık başkalarını mazeret olarak kullanmayı bırakalım. Mahşerde hesap her birimize sorulacak. Önce kendimize bakalım, kendimizi düzeltelim.