Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Spinoza Üzerine Onbir Ders

Gilles Deleuze

Spinoza Üzerine Onbir Ders Gönderileri

Spinoza Üzerine Onbir Ders kitaplarını, Spinoza Üzerine Onbir Ders sözleri ve alıntılarını, Spinoza Üzerine Onbir Ders yazarlarını, Spinoza Üzerine Onbir Ders yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Doğada kendisinden daha kudretli ve daha güçlü bir şey olmayan hiçbir tekil şey yoktur, ama herhangi bir şey verili olduğunda onu yok edebilecek daha kudretli bir başkası her zaman vardır"
Spinoza'nın sunduğu şekliyle bütün boyutlarıyla birey hakkında üç şey söylenebilir. Birincisi, o bir ilişkidir. İkincisi, o bir kudrettir. Ve sonuncusu, o bir tarzdır. Ama çok özel bir tarz. İç tarz diyebileceğimiz bir tarz.
Reklam
Spinoza'nın Tanrıbilimsel Siyasal Çalışma'sında çok güzel birkaç sayfası var, burada deniyor ki hiçbir zaman devredilemeyecek tek bir özgürlük vardır, o da düşünme özgürlüğü­dür.
Spinoza, Tanrının Adem'e mutlak olarak hiçbir şeyi yasaklamadığını açıklar. Ona bir yasa vahyetmiştir, elmanın benim kurucu iliş­kimi dışlayan bir ilişki oluşturduğunu bildirmiştir. Demek ki bu doğanın bir yasasıdır.Tıpkı arsenik gibi. Ama Adem hiçbir şey anlamamıştır, ama hiçbir şey; ve bunu bir yasa olarak kavramak yerine, Tanrının getirdiği bir yasak olarak anlamıştır. O zaman, şeyleri ilişkiler birleşimi olarak değil, buyruk-boyun eğiş biçimi altında kavradığında Tanrının bir baba gibi olduğunu söylemeye başlarım, ve ondan bir işaret beklerim. Bir peygamber doğanın yasalarını kavrayamayıp düzenin doğru olduğunu taahhüt edecek bir işareti bekleyen kişidir.
Kudret istemi, şeyleri,insanları,hayvanları sahip oldukları etkin kudret ile tanımlıyacaksınız demektir.Bir kez daha, soru şudur: Bir beden ne yapabilir? Bu ahlaki sorudan çok farklıdır:Özün bakımından ne yapmalısın diye sormaz, ne yapabileceğin,kudretin açısından nesin diye sorar. İşte böyle, kudret varlıkların niceliksel merdivenini oluşturur. Varolan bir şeyi var olan baş­ka bir şeyden farklı kılan kudret niceliğidir. Spinoza sık sık özün kudret olduğunu söyler. Yapmakta olduğu felsefi darbeyi anlayın.
Biliyorsunuz ne aklı ba­şında ne özgür ne de zeki doğuyorsunuz.Eğer akıllanıyorsanız,eğer özgürleşiyorsanız, vesaire.Her şey bir oluş meselesidir.Ama hiçbir yazar Spinoza kadar, sözgelimi insanın doğasına ait olan özgürlük problemi karşısında o kadar kayıtsız kalmamış­tır. Spinoza insanın doğasına hiçbir şeyin ait olmadığını dü­şünmektedir.O, her şeyi gerçek anlamıyla OLUŞ terimleriyle düşünen bir düşünürdür.
Reklam
Şu anda neyle duygulanmışsam ona bağlı oldu­ğum ölçüde yetkinim. Anlık özün aidiyet alanı işte budur. Bu açıdan bakıldığında ne iyi ne de kötü vardır. Ama öte taraftan anlık bir hal her zaman kudretin bir artışını veya azalışını sarıp sarmaladığı için orada iyi ve kötü vardır.
Hesaba katılması gereken tek şey var: Hayatın meditasyonu - ve felsefe hayata dair bir meditasyondan başka bir şey olamaz, ölüme dair bir meditasyon olmaktan çok uzaktadır; felsefe ölümün, sonuçta bende en küçük olan kısmı etkileyebilir hale getirilmesine dayanan bir işlemdir - ölüm o noktadan itibaren yalnızca kötü bir karşılaşma olarak yaşanacaktır.
Bir kurbağayı bir maymundan ayıran nedir? Spinoza'ya göre, bu asla türe ya da cinse ait karakterler değildir.Aynı duygulanışlara muktedir olmayışlarıdır. Demek ki, her hayvan için, gerçek duygu haritaları, bir hayvanın muktedir olduğu duyguların bir haritasını çıkarmak gerekir. İnsanlar için de durum aynıdır: Şu ya da bu insanın muktedir olduğu duygular. Bu noktada, farklı kültürlere, toplumlara bağlı insanların aynı duygulara muktedir olmayacakları hemen fark edilebilir.
Fikrin duyguya göre önceliğinin çok basit bir nedeni var: Sevmek için, istediği kadar belirsiz olsun, istediği kadar karışık olsun, sevilen şeyin bir fikrine sahip olmak gerekir. İstemek için de istediği kadar karışık, istediği kadar belirsiz olsun, istenen şeyin bir fikrine sahip olmak gerekir. "Ne hissettiğimi bilmiyorum" dendiğinde bile, istediği kadar karışık olsun,nesnenin bir temsili vardır. Ne kadar belirsiz olursa olsun...
Reklam
Temsil etmeyişi açısından her düşünme tarzı duygu adını alacaktır.Bir istek,bir arzu, bir irade, kesin bir şekilde, bir şey istediğimi anlatır;istediğim şey bir temsil nesnesidir; istediğim şey bir fikirde verilidir;ama istemem bir fikir değildir, bir duygudur; çünkü temsili olmayan bir düşünme tarzıdır.
Keder insanı zeki kılmaz. Kederlenince hapı yutmuşsunuz demektir. İşte bu yüzdendir ki iktidarların yönetilenlerin üzüntülerine ihtiyaçları vardır.
Güneşin beni etkilediği ışınlar benim kendi kendimi etkilememe yarayan ışınlardır, ve tersi, kendimi etkilediğim ışınlar güneşin beni etkilediği ışınlardır. Bu güneşle kurulan bir kendini -etkilemedir.
Sayfa 243 - altına imzamı atmak istiyorumKitabı okudu
plajdaki insanlar -bunlar anlamıyorlar güneşi, güneş nedir, bilmiyorlar, kötü yaşıyorlar. Sonuçta güneşten bir şey anlasalardı, daha aklı başında ve iyi çıkıp giderlerdi. Ama yeniden giyindikleri andan itibaren, eskisi kadar bomboşlar.
Sayfa 241Kitabı okudu
Spinoza'nın inandığı bir fikir vardır ki bu tarihteki en derin fikirlerden birisidir -doğası itibariyle ölümün ne olursa olsun yalnızca dışarıdan gelebileceğine inanır. Ölümün temel olarak birbirine dışsal parçaların yasası olduğunu yoksa ölüm fikrinin kendisinin hiçbir anlama sahip olmayacağına inanır.
Sayfa 220 - "Ben doğanın bir parçasıyım, yani: Bütün bu dış dünyaya açılıyorum. İşte bu anlamda ölüm kaçınılmazdır. Ne kadar dışarıdan geliyorsa o kadar zorunludur."Kitabı okudu
592 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.