Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Stalin Dönemi

Anna Louise Strong

Stalin Dönemi Sözleri ve Alıntıları

Stalin Dönemi sözleri ve alıntılarını, Stalin Dönemi kitap alıntılarını, Stalin Dönemi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih kitaplarını, zaferi kazananlar yazıyor.
Sayfa 88
Sovyetler Birliğinde bulunduğum bütün yıllarda ben hiç, 'Stalin'in kararından' ya da 'Stalin'in emirlerinden' bahsedildiğini duymadım. Yalnız, kolektif olarak alınan 'hükümet kararlarından' ya da 'parti çizgisinden' sözedildiğini duydum. Stalin'den sözedildiği zaman herkes onun 'açıklığını', onun 'çözümlemelerini' övüyorlardı. Herkes onun 'bireysel olarak düşünmediğini' söylüyordu. Bununla demek istedikleri, onun tek başına düşünmediği, Bilimler Akademisinin beyinleriyle, sanayinin ve sendikaların şefleriyle ortaklaşa duşündüğüydü.
Sayfa 35
Reklam
Naziler, demokrasiye 'eskimiş ve günü geçmiş' diyorlardı. Oysa bütün Sovyet sözcüleri, demokrasi ve sosyalizmin 'tükenmez' olduğunu söylüyorlardı. Hitler, 'üstün ve adi ırklardan' sözediyordu, Stalin'in ona verdiği yanıt şimdiye değin insan eşitliği konusunda yapılan en kapsamlı sözleri içeriyordu: "Ne dil, ne derinin rengi, ne kültürel geri kalmışlık, ne politik gelişme düzeyi ulusal ve ırksal eşitsizliği haklı gösterebilir."
Sayfa 85
Hitler, 'üstün ve adi ırklardan' sözediyordu, Stalin'in ona verdiği yanıt şimdiye değin insan eşitliği konusunda yapılan en kapsamlı sözleri içeriyordu: "Ne dil, ne derinin rengi, ne kültürel geri kalmışlık, ne politik gelişme düzeyi ulusal ve ırksal eşitsizliği haklı gösterebilir."
Moskova'da kadınlar, karda hoparlörlerin çevresinde gözleri kızarmış bekliyorlardı. Associated Press, genç bir ev kadınının şu sözlerini veriyordu: "Stepleri o geniş ufukları olmaksızın düşünebilir misiniz? Volga'yı susuz? Rusya'yı Stalinsiz?"
Sayfa 172
Kadın özgürlüğü için en çetin savaş Orta Asya'da verilmişti. Burada kadınların hayvandan farkı yoktu ve çok küçükken satılıyorlardı. Bundan başka onları, tüm yüzlerini kapayan, soluk almalarını ve görmelerini bile engelleyen, at kılından örülmüş 'paranja' denilen o çirkin uzun siyah tülü takmaksızın görmek mümkün değildi. Gelenekler, kocaya, peçe takmayan kadını öldürme hakkını veriyordu. Müslümanların papazı demek olan mol­lalar bu adeti din ile de destekliyorlardı. Rus kadınlar ilk özgürlük haberlerini götürdüler. Önce, çocuk bakım­evleri kurdular ve burada yerli kadınlar birbirlerinin yanında peçelerini açtılar. Gene burada, kadın hakları ile peçenin kötülükleri tartışıldı.
Reklam
"Liderler gelirler ve giderler, ama halk kalır. Ölümsüz olan yalnız halktır."
Sayfa 172
Hep bilinir: göçmenler yerel halkın sırtında daima bir yüktür ve pek de sevilmezler.
Sayfa 166
Sovyetler Birliği'nde her ev büyük kayıplar verdi: Hepsi açlık çekti, pek çoğu evini kaybetti ve benim bildiğim her aile, erkeklerinden bazılarını yitirdi. Yirmi beş milyon insan evsiz kaldı.
Sayfa 107
Uzmanlar özellikle Kızıl Ordunun modern teçhizatına şaşırıyorlardı. Büyük tank savaşları yapıldığı bildiriliyordu. Rusların, Alman tanklarını kafa kafaya savaşta ezen ya da deviren büyük ve sağlam tanklarına dikkat çekiliyordu. New York'lu bir gazeteci bana şöyle sormuştu: "Nasıl oluyor da eline verdiğin bir traktörü kullanamayan ve tarlada çürümeye bırakan şu Rus köylüleri, binlerce tankı yeterli bir biçimde yönetebiliyorlar?" Ben, gazeteci dostuma bunun Beş Yıllık Plan sayesinde mümkün olduğunu söyledim.
Sayfa 140
Reklam
1987 yılı, Büyük Ekim Sosyalist Devriminin 70. yılıydı. Sovyetler Birliği, bu yetmiş yılda, sosyalist devrimi gerçekleştirdiği gibi, toplumsal gelişme yolunda büyük adımlar attı. Sanayi ve tarımda yapılan köklü değişimlerle, neredeyse ortaçağ karanlığında yaşayan Rus mujikleri ile diğer ulusların köylüleri, ya tarım ya sanayi işçisi haline geldi. İkinci Dünya Savaşında Alman nazizmini yenerek tüm dünyayı faşizmin zulmünden ve tehlikesinden kurtaran gücün de gene Sovyet halkı ile yöneticilerinden kaynaklandığını unutmamak gerek.
Sayfa 8 - çevirenin ön sözü
1942 yazında Hitler, "Stalingrad'ı her ne pahasına olursa olsun ele geçirin!" emrini vermişti. Stalingrad'ın düşmesi, Moskova'nın güneyden sarılması için yol açacaktı. Böylece, Bakü petrollerine, İran'a, Hindistan'a giden yol açıldığı gibi, Japonlar ile Çin Türkistanında buluşma yolu da açılmış olacaktı. Günlerce, binlerce uçak ve binlerce top bu kente saldırdı. Eylül ortasında bu, iki bin uçak ve iki bin tanka ulaştı. Almanlar Stalingrad'ı ikiye ve belki de on parçaya böldüler. Hitler kaç kez bu kentin alındığını bildirdi. Gerçekten de çoğunu almıştı ama halkı alamamıştı.
Sayfa 147
Öteki liderlerin hepsi de daha beter çekişmelere girmemişler miydi? Trotski Lenin'e yıllarca karşı çıkmış, ancak devrim sırasında ona katılmıştı. Zinovyev ile Kamanev, hemen ayaklanma sırasında hiyanet etmişler, ona karşı çıkmışlar ve bir muhalefet gazetesine ayrıntıları bildirmişlerdi. Lenin hepsini bağışlamıştı. Bunların Lenin'e karşı günahları ile karşılaştırılırsa Stalin' inki pekala ufak bir kusur sayılabilirdi.
Sayfa 29
Sovyet halkı hiçbir Amerikalının aklından geçmediği kadar barış istiyor.
Sayfa 106
"Stepleri o geniş ufukları olmaksızın düşünebilir misiniz? Volga'yı susuz? Rusya'yı Stalinsiz?"
Sayfa 172 - Moskova'da kadınlar, karda hoparlörlerin çevresinde gözleri kızarmış bekliyorlardı. Associated Press, genç bir ev kadınının şu sözlerini veriyordu:Kitabı okudu
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.