Suç Ve Beyin
Sultan TarlacıSuç Ve Beyin Gönderileri
Suç Ve Beyin kitaplarını, Suç Ve Beyin sözleri ve alıntılarını, Suç Ve Beyin yazarlarını, Suç Ve Beyin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aynı araştırmada Türk toplumunun kişiliğinin mizaç özelliklerine bakıldığında zarardan kaçınma, beklenti endişesi, belirsizlik korkusu, çabuk yorulma ve vazgeçme puanları Amerikan toplumunda tespit edilen değerlerden anlamlı olarak yüksek bulunmuştur. Zarardan kaçınma puanlarının yüksek olması aynı zamanda sakınganlık, kendine güveni olmama, karamsarlık, kötümserlik anlamına da gelebilir. Bu kişilikteki bireyler kendi davranışlarının kendi istekleri dışında geliştiğini düşünürler. Aynı nedenle de başarısızlıklarından diğer insanları sorumlu tutarlar.
Katılıyor musunuz, katılmıyor musunuz? Gerekçesiyle söyler misiniz?
Bir kadın dürüst olmayan birisini cezalandırabilir ama onun acısını da paylaşabilir. Erkek ise acısını paylaşmadan onu cezalandırır. Bu anlamda kadınların asker veya kanun uygulayıcıları olmaları duygusal empati kurma yüksekliklerinden dolayı sakıncalı görünebilir. Ancak farkı baştan kabul eden bir kadın için, erkek gibi bir değerlendirme yapmak zor değildir.
Özellikle amigdala işlevinin belirgin bozulması psikopatların beyinlerindeki mühür gibidir. Bu bölge aynı zamanda başkasının sıkıntıya düştüğünde de duygularını anlayıp ona duygusal yanıt vermemizi sağlamaktadır.
Genetik araştırmalardan da bildiğimiz üzere, sadece erkek cinsiyetli iseniz kadınlara göre %828 kadar yüksek oranda şiddet suçu işleme olasılığınız vardır. Üstelik erkekseniz ve annesiz büyümüşseniz şiddet suçu işleme olasılığınız çok daha yüksek olacaktır.
Her birimizin içinde örtülü bir benlikçilik veya kendimizi sevme durumu vardır. Bu benlik sevgisi en basitinden seçtiğimiz mesleği bile biz fark etmede belirleyebilir. Hiç fark etmeden bilinçaltımız bizimle aynı veya benzer kelime ve isimleri taşıyan kişileri daha sempatik bulmamızı sağlar.
İşitme kaybı olan kişiler bir süre sonra kulaklarında çınlama, sus sesi, dalga sesi, helikopter veya buzdolabı sesi duyarlar. Aslında bunlarda işitme eksikliğinden kaynaklanan bir çeşit varsanımlardır. Dış dünyanın girdisi azalınca, beyin kendi yapısında olan kayıtları devreye sokar.
Subliminal mesajlar
Başka bir hedefi kötü göstermek ve ondan uzaklaştırmak için de bilinçaltı gizli mesajlar kullanılabilmektedir.
Bizim bilinçli algılarımıza ulaşmayan şeyleri de hem görsel hem de işitsel olarak kaydetmektedir. Bu kaydetmelerin nihai etkileri de ilişkilerdeki tepkilerimizi ve seçimler yaparken davranışlarımızı yönlendirmektedir. Biz fark ettirmeden kayıt yapan bilinçaltımız, dış etkilerini de yine biz fark etmeden araya sokmaktadır.
İnsanları ya da beyinlerini 6,6 Hz titreşen elektromanyetik dalgaya uzun süreli maruz bırakmak depresyon, 7,83 Hz titreşen elektromanyetik dalgaya uzun süreli maruz bırakmak mutluluk, 70,8 Hz titreşen elektromanyetik dalgaya maruz bırakmaksa isyankar davranışlar oluşmasına sebep olabilir. 1980'lerde yapılan bilimsel araştırmaların sayesinde bunu bilmekteyiz.
Saniyedeki vuru sayısı tetaya benzeyen 7 Hz, bir müzik dinlediğinizde rahatlık, ferahlık ve sakinleşme oluşurken, saniyede 14 vuruşu olan bir müzik parçası enerji ve canlılık artışına neden olur. Beyin dışardan gelen bu saniyedeki vuruş sayısı uzun sürdüğünde ona benzer titreşim ya da vuruş ile yanıt vermeye çalışmaktadır. Beyin dalgalarındaki bu örüntü değişimi, beynin kendi iç yapısında kimyaya geri dönüşlü etki edebilir ve kimya değişince de duygu ve davranışlar da değişebilir. Buna göre beyin ile dışarıdan bu şekilde uğraşmak, beyni iyi ya da kötü yönde bir çalışmaya sevk edebilir. Kötü yönde sevkle birlikte endişe, kaygı, korku, depresyon ve umutsuzluk gibi duygular; saldırganlık, öfke ve kontrolsüz davranışlara yönelme olabilir.
Radyasyon bedene ne yapar, aşırı soğuk insanı nasıl etkiler, mikrodalgalar beyne ne yapar, uzuv kopması ne kadar sürede insanı öldürür gibi sorunların cevaplarını savaş tutsakları üzerinde deneyler yaparak aradılar.
Bazı bilim insanlarının hipnoz telkini denemeleri ile de gösterildiği gibi kişiye sadece bir yer (Meksika) ve uyduruk bir zaman (1879) verildiğinde, hipnoz altındaki kişi uzun uzun öyküler anlatabilmektedir. Kişinin beyninin derinliklerinde hareketsiz ve uykuda olan bütün hatıraları, istek ve arzuları bilinçaltında canlanır hale gelir. Fark etmediği gizli hatıralardan, yıllarca önce yan odada veya ütü yaparken dinlenen bir filmden veya okunmuş ama unutulmuş zannedilen bir gazete haberinden tedarik edebilirler.
Bütün dünya dinleri ve onların uzantıları olan cemaatleri de kendilerini yaymak için hepimizin beyinlerinde olan duygusal sinir ağlarından yararlanırlar. Dolayısıyla akılsal bağları kullanmayan dinleri ve cemaatlerdeki kişileri akılsak fikirlerle ikna etmek ve gittikleri yoldan alıkoymak mümkün olmayacaktır. Zaten yaşanılan süreçten de anlaşıldığına göre öyle olmamıştır. Örnek mi? Sovyetler Birliği dini baskılamak konusunda komünizmin akılsal yöntemleriyle başarısız olmuştur. Sovyetler Birliği çökünce dinsel törenler hızla geri geldi ve halen de aynı gelişimi sürdürmektedir.
Frontal lob ve pre-frontal korteks
Bu bölge bizi insan yapan bölgedir. İşlevlerine bakıldığında aslında bütün ahlaki değerlerimiz ve sosyal ilişkilerimizi ayarlayan bölge olduğunu hemen anlamak mümkündür. Alın beyin bölgesinin en önemli özelliklerinden biri kendini başkasının yerine koymayı sağlamasıdır. Bu bize ne kazandırır? Yaptığımız bir eylemde karşımızdaki kişinin nasıl etkileneceğini anlamamızı sağlar. Birisine iğneyi batırdığınızda acıyacağını, o kişinin bundan çığlıkla kaçacağını ve belki de size bir tokat atabileceğini düşünürsünüz. Bu beyin bölgesi kendinizi başkasının yerine koymadan daha da öte, o kişinin gözü ile kendinize bakmanızı sağlar. Böyle bir bakış açısı da evrimsel olarak ciddi bir avantaj sağlar ve birisinin sizin hakkınızda ne düşünebildiğini düşünmeniz oyunlarını bozmanızı sağlar. Yine alın beyin bölgesi dikkatimizi bir konuya vermemizi sağlar. Problemlerle karşılaştığımızda ise sıradüzen şeklinde problemin aşamalarını aklımızda tutar ve bir sonraki aşamada onun üzerinden sorunu çözmeye adım adım ilerleriz. Bu şekilde sonuca giden yolda amaç ve plan yapmamızı sağlar.
Beyin yarıküreleri ayrı değildir ve her iki yarıküre 200 milyondan fazla kablo gibi sinir uzantısı (akson) ile karşılıklı bağlantı halindedir.