Suç ve ceza , çok küçükken evde nadir de olsa olan birkaç kitabımızdan biriydi. Hep okumaya çekinirdim iki cilt olduğu için. Bu olgunluğa yani o kitabı tam anlayacağım zamana eriştiğimi sanırım ortaokulu bitirmeden, okulda okunmadık kitap bırakmayınca anladım. Ve iyi ki o zamana bırakmışım okumayı. Hayal dünyamın bu kadar geniş ve betimlemelerimin bu kadar güçlü olduğunu suç ve ceza kitabını okuyunca fark ettim. Raskolnikov... Seni nasıl anlatsam, ya da anlatamasam:) açlığın, çaresizliğin, git gellerin ve bir yerden sonra da dengeni yitirdiğin zamanları nasıl unuturum?... Üniversiteyi bitirdiğim şu zamanda, 9 yılı aşkın bir süredir okumuş olduğum bir kitap, nasıl bu kadar akılda kalır? Gittiğin basık tavanlı meyhanedeki o ağır koku .. hiç meyhaneye gitmememe rağmen bunların aklımda yer edinmesi. ( Tamamen detayları anlatıyorum olay örgüsünü anlatıp hevesinizi kaçırmak gibi kötü bir amacım yok ) Dönemin durumunu bu kadar realist bir perspektiften anlatmak ancak Dostoyevski'ye yaraşırdı. Bu incelemeyi okuduktan sonra kitabı okumanızı, Rasklinkov gibi merdiven altında saklanarak bekliyor olacağım️.
Keyifli okumalar