Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Suçlar ve Cezalar Hakkında

Cesare Beccaria

Suçlar ve Cezalar Hakkında Gönderileri

Suçlar ve Cezalar Hakkında kitaplarını, Suçlar ve Cezalar Hakkında sözleri ve alıntılarını, Suçlar ve Cezalar Hakkında yazarlarını, Suçlar ve Cezalar Hakkında yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... tek bir suçsuz insanın duyduğu sevinçle gözlerinden akan yaşları ve ağzından yapılan hayır duaları bile, insanların küçümsemeleri karşısında beni avutmaya yetecektir.
Gerçek zorba ise, işe her zaman düşünceler üzerinde egemenlik kurarak başlar, yürekliliğin belini kırmak ister. Çünkü yüreklilik, sadece ve gerçeğin parlak ışığında ya tutkuların ateşinde ya da tehlikenin bilinmezliğinde yankı yapıp kendisini sergileyebilmektedir.
Reklam
Sansürcüler ve genellikle başlarına buyruk davranan yargıçlar, eğer bir yönetim için kaçınılmaz olmuşlarsa, bu, iyi örgütlenmiş yönetimin doğasından değil, tersine onun yapılanma bozukluğundan, zayıflığından kaynaklanmış demektir.
İnsanların yaşamlarını, tıpkı bir manastıra özgü sıkı düzenin kurallarına indirgemek isteyenler her zaman olabilir. Ancak asla onlar gibi yapmamalıyız.
Günahın büyüklüğü, ağırlığı, insan yüreğindeki gizli kötülük duygusuna bağlıdır. İnsanoğlunun buna erişmesi olanaksızdır. Tanrı tarafından esinlenmediği takdirde ölümlü insanlarca bu duygu bilinemez, keşfedilemez.
Eğer Tanrı, her şeye gücü yeten bir varlık olarak kendisine başkaldıran bir kimseye sonsuza dek uzanan cezalar öngörmüşse, Tanrı'nın öcünü almak isteyecek ve tanrısal adalete yardım etmek yürekliliğini gösterecek varlık hangi cüretkar asalak olabilir ki?
Reklam
Bütün bunlardan sonra matbaanın neden yararlı olduğunu görüyoruz. Çünkü o, azınlıkta kalan kimilerini değil, herkesi kutsal yasaların sahibi kılmıştır.
Yasaların yorumlanmaları sakıncalıdır. Doğru olmayan bir başka şey de, yasaların yorumunu zorunlu kılacak biçimde kapalı dilde kaleme alınmalıdır.
Toplumsal sözleşmeyi (yasayı) çiğneyen birini yargılamak artık hükümdarın işi olamaz. Zira suç işlendiği zaman, toplum daima ikiye bölünür. Bir taraf, sözleşmenin çiğnendiğini ileri süren ve hükümdarı temsil eden taraftır. Öbür taraf ise, bu çiğneme olayını reddeden suçlu tarafıdır. Öyleyse olayın gerçek olup olmadığını belirleyecek, bu konuda çıkan uyuşmazlığı çözüp yargılayacak üçüncü bir kişinin olması gerekir. İşte, özel olayların(suçların) gerçekten işlenip işlenmediklerini çözüp yargılayacak bir yargıcın bulunması zorunluluğunun nedeni budur.
Tanrısal adalet ile doğal adalet özleri gereği değişmez ve apaçıktırlar. Çünkü aynı mahiyetteki konular arasındaki bağ her zaman aynıdır. Ancak beşeri adalet ya da siyasal adalet, sadece eylemle toplumun değişken durumları arasındaki ilişki demek olduğundan, bu eylem toplum için gerekli ya da yararlı olduğu ölçüde değişebilir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.