Sufizm ve psikoloji
Lynn WilcoxEn Yeni Sufizm ve psikoloji Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Sufizm ve psikoloji sözleri ve alıntılarını, en yeni Sufizm ve psikoloji kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sufizm, modern psikolojinin ve psikiyatrinin sunmayacağı, daha doğrusu sahip olmadığı için sunamayacağı şeyi sunmaktadır. Kökten değişimin, dönüşümün, uyumun, birliğin, sükunetin ve yaşamın yolunu.
Sufizm bir açıklama değildir. O, anlam ve yaşamın kaynağına giden yolu bulup, o yolda yürümenin adıdır.
Allah göklerin ve yerin aydınlatıcısıdır. Müminin kalbinde, nurunun sıfatı: sanki bir hücre ki, içinde bir lamba var; lamba da cam bir mahfaza içinde; O cam muhafaza, sanki (parlayan) inci gibi bir yıldız. Bu lamba, güneşin doğuşunda ve batışında gölgeye düşmeyen mübarek bir zeytin ağacının yağından tutuşturulur. Bu öyle (saf) bir yağdır ki, neredeyse ateş dokunmasa da aydınlık verecek. Bu aydınlık, nur üstünde nurdur (Allah'ın müminlere hidayeti, iman nuru üstüne bir nurdur). Allah, dilediği kimseyi nuruna (İslam dinine) kavuşturur. Allah, insanlara böyle misaller verir (ki ibret alıp iman etsinler).
Allah hey şeyi bilir.
Kur'an-ı Kerim, Nur Suresi, 35.Ayet
Sayfa 240 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Carl Rogers'ın "tam anlamıyla işlev gören" kişiler kategorisine uyan, istisnai derecede çok az sayıda Amerikalıya rastlamıştı. Çalışmalarına önemli kimselerle başladı ve ardından sahasını genişletti,
Yaşamlarını incelediği kişiler arasında Albert Einstein, Ruth Benedict, Eleanor Roosevelt, William James, Abraham Lincoln, John Muir ve
Sayfa 176 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Tamamen masum ve meraklı olan küçük çocuğa yetiştiği çevrenin dünyayı algılayışı yavaş yavaş tedricen öğretilir. Masumiyet kaybolur, merak buharlaşır ve onun, fiziksel, sosyal dünyanm süslerinin işgali altında sonsuza dek kaybolduğunu düşünebiliriz.
Hz. İsa bu hali yeniden elde etmek için gerekli olan şeyi bize bildirmiştir: kendi Varlığımızın saflığını keşfetmek. "Dosdoğru size bildiriyorum, çocukluğunuza dönüp birer çocuk olmadığınız sürece cennete giremezsiniz. Kendini mütevazı bir tavırla bir çocuk gibi gören cennette en yüce makamda yer alacaktır."
Sayfa 170 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
"Hiçbir insan anakaradan kopmuş bir ada değildir."
John Donne
Varoluşsal açıdan hepimiz Biriz.
Sayfa 169 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Vücut hücrelerimiz dahi bizim değildir, onlar ekosistemlerdir. Her hücre kendini oksitleyen, kendine özgü, yalnızca anneden geçen DNA ve RNA'lara sahip, küçük ayrık organ olan mitokondrinin yanısıra onlara tamamen bağımlı olduğumuz, diğer pek çok minnacık, yabancı ve anlaşılması güç varlıklara sahiptir. Onlar olmadan bedenimiz işlev göremez.
Sayfa 168 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Çevre çok farklıdır, ceninin bunu hayal etmesine imkan yoktur. Buna rağmen cenin içerde o hayata hazır olmak için gelişir ve büyür.
Annenin göbek bağı ona ihtiyaç duyduğu her şeyi sağlar -yiyecek, su, oksijen, atıkların boşaltımı. Tüm gelişim süreci sistematik biçimde yürür ve önceden düzenli programlanmıştır.
Cenin için doğum bir ölüm gibidir, çünkü o eski hayatının sonu demektir. O rahimdeki yaşamın ölümüdür. Bu hayata doğduktan sonra dünya yaşamımız için gerekli olan her şeyi temin eder -su, oksijen, yiyecek. Tamamen gezegenimize bağımlı olsak da, kendimizi onun "fatihi" gibi hissetmeye eğilimliyizdir. Yeryüzü geçimimizi, yaşam desteğimizi sağlar ve bunu güneş enerjisi sayesinde gerçekleştirir.
Aynı şekilde bu hayatta gelecek yaşam için bir gelişim dönemidir. Tıpkı ceninin bu yaşamı algılayamaması gibi, bizim pek sınırlı zihinlerimiz de gelecek yaşamı algılayamaz, çünkü o bu yaşamdan, anne rahmindeki yaşam kadar farklıdır. Onu anlayacak deneyime ve temele sahip değiliz.
Gelecek yaşam için gerekli olacak tüm yetilerimizi bu yaşamda ölmeden önce geliştirmeliyiz. Bu yeryüzündeki yaşamda ölmek de bir doğumdur ve çocuğun yeni hayata doğması için o hayat için getekli tüm yetilerini geliştirmiş olması gereklidir. Gelecek yaşama ne ile doğacağımız buradan ne ile ayrıldığımıza bağlıdır. Bu gelişim süreci de adım adım gerçekleşir. Bir gecede her şey olup bitmez.
Sayfa 157 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Temel düşünce bizi mutsuz eden şey yaşamda başımıza gelen şey değil, başımıza gelen şeye dair bizim ne düşündüğümüzdür.
Bu düşünceler pireyi deve yaparak duruma feci hale sokar. Bir felaket tellallı diş macunu tüpünün açık bırakıldığını görünce bunu dramatik koca bir senaryoya dönüştürerek hiç kimsenin kendisini sevmediği inancına kapılabilir, çünkü kocası diş macunu tüpünü açık bırakmıştır. Bir felaket tellalının düşünme biçimi nasıl değiştirilebilir ki, o olaylara iyi taraftan bakabilsin? Olumsuz görünen hadiseyi mümkün olduğunca önemsememeyi ya da "başka konumda değerlendirme"yi öğrenebilirler. -Belki de onu güçlü bir öğrenme deneyimi olarak görerek- veya ilgilerini başka tarafa yöneltmeyi ve zihinlerini meşgul edecek başka şeyler yapmayı öğrenebilirler.
Sayfa 139 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Egomuz ne düşündüğümüzü belirler.
Greenwald.
Kendisiyle uyuşan bilgileri arar
Gerekiyorsa geçmişi tekrar yazar
Hatta kendini tehdit eden bilgiyi görmez ya da duymaz.
Sayfa 138 - İnsan yayınlarıKitabı okudu