"polis bizi korur. Korur değil mi?"
"koruyamaz. Ne çete belli ne de katiller. Görmüyormusun; polis,"yaşamım tehlikede" diyerek kendilerine başvuran kadınları sevgililerinden, kocalarından bile koruyamazken...
Öncelikle kitap bir Amerikan polisiye filmi izliyormuş hissiyatı veriyor. Bunun sebebi Türk kültürü ve Türk polisiye film-dizilerinin baya dışında olması.
Emekli özel harekat polisi olan Şamil, sarhoş haldeyken rastgele bir suikastı farkeder ve biranda kendini suikast şüphelisi olarak bulur. Kendini aklamak için suikastı araştırmaya başlar.. ve tabiki sonunda kendini aklar.
Sonuç olarak fena bir kitap değil ama eksikleri olduğuda yok sayılamaz.
Keyifli okumalar...
Romanı okurken, birz tereddüt etmiştim ama okuduktan sonra iyi ki okumuşum dedirtti. Kısacası kurgu şöyle Iran'ın üst düzey bir yöneticisi diplomatik bir ziyaret için Türkiye'ye geliyor. Bu sırada eski özel harekat Komiseri olan Şamil Tayyar markete birşeyler almak için evinden çıkıyor. O sırada evinin yakınlarnda İtran'lı yöneticiye bir suikast düzenleniyor ve bunu önceden sezen Ş.A. duruma el atıyor. ve bir anda kendini olayların içerisinde buluyor, ve kendini aklamak için bir maceraya atılıyor. Şamil Tayyar aslında güneydoğuda görev yapan eski bir komiser fakat psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle görevden alınıyor ve emekli oluyor. vurdumduymaz umursamaz ve çok alkol ve sigara tüketen bir figür. Ama eski polis olmaslı ve olaylardaki iyi gözlem yeteneği onu olayları aydınlatma gereği uyandırıyor ve harekete geçiyor. Daha sonra puzzle birleştikçe olayların karmaşık olduğunu anlar ve bu sırada yolu, muhabir Esra ile kesişir. Ve bu ikili üstün yetenekleri sayesinde olayların gidişatını çözerler. Kısacası kimi zaman gerilim, kimi zaman mizah eklenmiş ve Türk üslubu ile yazılan bir polisite gerilim