Yolculuğun son aşaması için Birmingham'da aktarma yaptıkları zaman Kentucky'den, Tennessee'den geçerken en büyük lüksü yaşamış olduklarını anladılar, çünkü oralardaki duraklarda siyahiler için tuvalet vardı.
Öfkeyi iyi biliyorlardı, ama umutsuzluğu hayır, hangi nedenden canlarına kıymıyorlarsa aynı nedenden dolayı günah işleyenleri taşlamıyorlardı, bunu kendilerince yakıştırmıyorlardı.
Bir sabah Noel geldi ve doğru dürüst kesemeyecek kadar kötü, ama gözardı edilemeyecek kadar da ağır kör bir balta gibi herkesin sinirlerini kabaca doğradı.
"Ben," diye mırıldandı. Daha sonra battaniyenin içine iyice gömüldü. "Olağanüstü... olağanüstü... biri olmak istiyorum. Aziz İsa, beni olağanüstü biri yap."
...mutsuzluk bile uzun sürmüyordu. Bir gün bu bile kalmayacaktı. Yerde iki büklüm olmasına yol açan, sanki derisi yüzülmüş gibi kıvranmaaına yol açan bu acı kalmayacaktı.