Nev’i şahsına münhasır bir Dünya görüşü ve hayat tarzından kopuşun resmî başlangıcı olan Tanzimat’tan itibaren, şark-garb muhâsebesini yapmaktan âciz ricâlin(devlet adamları ve münevverler) sürüklendiği aşağılık duygusu, Sultan II. Abdülhamid devrine kadar katmerleşerek ilerlemiş bulunuyordu. Bunlar, Batı’dan neyi almanın, neleri ise almamanın gereğini idrâk edemeyen, kısmen gâfil ve kısmen de hâin bir kadro oluşturuyorlardı