Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Mazlum Padişah

Sultan II. Abdülhamid

Kadir Mısıroğlu

Sultan II. Abdülhamid Gönderileri

Sultan II. Abdülhamid kitaplarını, Sultan II. Abdülhamid sözleri ve alıntılarını, Sultan II. Abdülhamid yazarlarını, Sultan II. Abdülhamid yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya hâkimiyeti için kendi nüfuslarını kâfi görmeyen Yahudiler, başka milletlerin zayıf karakterli insanlarını da menfaatlendirerek bu dâva için kullanmak ihtiyacıyla kurmuş bulundukları kadîm masonluğa ilâveten, bu defa Filistin’e dönmek hususundaki emellerini “Siyonizm” adıyla ortaya koymuşlardır.
Beni parça parça edeceklerini bilsem de yine firar etmem!.. Varsınlar, burada parçalasınlar!.. (Ulu Hakan Abdülhamid Han)
Reklam
Perestû Kadınefendi, çerkeslerin Ubuh kabile­sine mensup bir asilzade kızıydı. Sarayda bazı câriyel- erin isimlerini değiştirmek âdet olduğundan bu çer- kes hanım a da Farsça’da “kırlangıç” mânâsına gelen “piristû” adı verilmiş, bu kelime, zamanla “Perestû” şeklini almıştır. Gâyet dindar, vaktini ekseriya ibâdetle geçiren ve son derecede ahlâklı olan bu kadın, Şehzade Abdülhamid’i büyük bir itina ile bakıp büyütmüştür. Ab- dülhamid, O’nun gözetimi altında dindârâne bir hayat geçirmiş, ağabeyi Sultan Muradla birlikte Gerdankıran Ömer Efendi’den Türkçe, “Acem Ali” denilmekle meşhur olan Ali Mahfı Efendi’den Farsça, Ferid ve Şerif Efendilerden Arapça ve ulûm-ı diniyye ve Gadret isimli bir fransızdan Fransızca dersleri alarak bilgisini bir hayli arttırmıştır.Vak’anüvis Lütü Efendi’den de tarih okumuştur. O zamanın modası icabı olarak Guatelli ve Lombardi isimli iki italyandan mûsikî dersi almıştır ki, hayatı boyunca Batı müziğine rağbet etmesi bu iki hocanın tesiriyledir. Merhum, Fransızca’yı gâyet iyi anlar, fakat mecbur kalmadıkça konuşmazdı.
Ah de vefa ve adalet
Ayşe Osmanoğlu diyor ki: “-Babam Sultan Aziz ile Sultan Murad’m annel­ erinin devlet işlerine karışmalarının, devlet gibi hânedân için de aslâ hayırlı neticeler vermemiş olduğuna kaani bulunduğundan tahta çıkışının ertesi günü, analığının elini öperek: “-Siz annesizliğimi bana bir gün bile hissettirme­ diniz. Nazarımda öz annemden bir farkınız yoktur. Ve mevkiiniz valide sultan mevkiidir. Sarayda da vâlide sul­ tanlığın bütün hak ve selâhiyetlerine sahip olacaksınız. Fakat devlet işlerine müdahaleye kalkıp şunun-bunun himayesini üzerinize almaktan ve rütbe ve memuriyet heveslilerine delâletten katiyen çekinmenizi bilhassa ricâ ederim.” demiş.
Öksüz büyümek zor imtihan
Şehzâde Abdülhamid Efendi, annesi Beylerbeyi Sarayı’ndayken her gün O’nu ziyarete gidermiş.Günün birinde O'nun vefatı üzerine son derecede üzüntüye kapılan Şehzade’yi Sultan Abdülmecid: “-İçli evlâdım!..” diyerek sevip okşamış ve O’nu te­ selliye çalışmıştır. Bir ay kadar sonra da bu yetim şehzâdeye analık etmesi için hiçbir evlâd doğurmamış bulunan Dördüncü Kadınefendi Perestû Hanım’a getirip: “- Bak kadınım! . . Sana güzel bir evlat getirdim ! . diyerek O’nu kendisine teslim etmiş. Oğluna da: “-Bugünden sonra senin anan budur! Öp ananın elini evlâdım!..” demiştir. Kocasından kendisine iyi bakması tavsiyesiyle tes­ lim aldığı Şehzâde Abdülhamid’i bağrına basan Per­ estû Kadın, gerçekten Şehzâde,ye o kadar iyi bakmıştır ki, bilâhare Abdülhamid: “-Annem ölmemiş olsaydı, O da bana ancak bu ka­ dar bakabilirdi!..” demiştir.
Bir mazlum padişah SULTAN ALDÜLHAMİD
A- ŞEHZADELİĞİ Abdülhamid, Sultan Abdülmecid’in (1823-1861) dört şehzadesinden İkincisi olarak 21 Eylül 1842 tar­ ihinde Tîr-i Müjgan Kadınefendi’nin26 oğlu olarak Dünya’ya gelmiştir. İftira, yalan ve tezvirâtta had-hudud tanımayan düşmanları, O’nun muhterem validesi hakkında da mesnedsiz ve çirkin uydurmalarda bulunmuşlardır. Böyle iddialar, Sultan II. Abdülhamid’in zamanında da dedikodu hâlinde duyulmuş olmalıdır ki, yayınlanan Salnâmeler’de O’nun doğumu üzeri­ ne babası Abdülmecid’in Bâbıâli’ye gönderdiği hatt-ı hümâyûn her yıl tekrâren dercolunmuştur. Çerkeş asıllı olduğunda hiçbir tereddüt bulun­ mayan bu kadınefendinin , genç yaşta tutulduğu verem hastalığından kurtulamayarak Beylerbeyi Sarayı’nda 1853 yılında vefât etmesiyle Şehzade Abdülhamid Efendi, 11 yaşında yetim kalmıştır.
Reklam
Ruhu şad olsun makamı cennettir muhakkak
“Ölmeden bilinmedi kadri, “Babam Sultan Abdülhamid Han’ın!.. “Hiç kimseye bâkî değildir, “İtibarı bu fânî cihanın!..” Ayşe OSMANOGLU
Sonra anladım ki; tedbir, takdire tevâfuk ettiği ka­dar netice hâsıl eden bir beşerî tavırdan başka bir şey değildir. Allah ise, Kâinât’ta mâsivâullâhtan her varlığı, fânilikle mahkûm etmiştir. Ne hayır, ne de şer; ne kemâl ve ne de zevâl üzere beka şansına mâlik değildir. Bu durum, âdetullâh icâbıdır!..
Satranç oynayan insanlar, birbirlerinin şâhını mat etmeye çalışırlar. Şâhı mat olan bir oyuncu, geride ne kadar atı, kalesi ve piyonu mevcud ol­ ursa olsun, oyunu kaybeder, yani mat olur!..
Sayfa 26
348 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.