Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği
Muhammed B. Salih El-UseymînŞüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği Gönderileri
Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği kitaplarını, Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği sözleri ve alıntılarını, Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği yazarlarını, Şüpheleri Yok Eden Tevhid Gerçeği yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Avamdan olan bir muvahhid bu müşriklerden bin tane âlime galip gelir. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Muhakkak bizim ordumuz, elbette onlar galip olanlardır." ( es-Saffât,173)
Sayfa 65 - Avamdan olan muvahhid kimse, tevhidi üç türüyle, yani ulûhiyyet, rubûbiyyet ve isim ve sıfatlarla ikrar ederek, kabul eden kimse demektir.Kitabı okudu
Müellif, -Allah ona rahmet etsin- Kitâbu't Tevhid adlı eserinde şöyle bir başlık kullanmıştır: "Âdemoğullarının dinlerini terk edip küfre girmelerinin sebebi, salih zatlar hakkında aşırıya kaçmalarıdır." Aşırıya kaçmak (el-ğuluv) : İbadette, amelde ve övgüde, yermek ya da haddi aşmak demektir. Aşırıya kaçmak 4 kısma ayrılır:
1-Akîde de aşırılık: Kelâmcıların, Allah'ın sıfatları hususunda aşırıya kaçmalarında olduğu gibi...
2-İbadetlerde aşırıya kaçmak: Büyük günah işleyen kimsenin kafir olduğunu kabul eden hariciler ile büyük günah işleyen bir kimsenin iki konum arasında bir yerde olduğunu (el-menziletu beyne'l-menzileteyn) söyleyen Mutezile'nin aşırıya kaçmaları gibi...
3-Muamelatta aşırıya kaçmak: Bu da her bir şeyi haram kılmak hususunda işi sıkı tutmaktır. Bu sıkı tutmanın karşısında ise, malı ve iktisadı arttıran her şeyin -faiz, aldatma ve daha başka şeyler bile- helal olduğunu söyleyen görüşler yer almaktadır.
4-Geleneksel adetlerde aşırılık: Bu da eski geleneklere sarılmakta işi sıkı tutmak, onlardan daha hayırlı olanlara geçmemektir.
Sayfa 16Kitabı okudu
Kerametler vb.gibi olağanüstü haller, birçok kâfir, müşrik, kitab ehli ve münâfık tarafından da gösterilebilir. Bid’at ehli olan kimseler de, şeytanlar da böyle şeyleri gösterebilirler. Dolayısıyla bunlardan herhangi birisini ortaya koyan bir kimsenin Allah’ın velîsi olduğu asla zannedilmemelidir. Aksine Allah’ın velîleri, kitab ve sünnetin delalet ettiği nitelikleriyle, fiilleriyle ve halleriyle bilinirler. Onlar, îmân ve Kur’ân nuru ile, îmânın gizli hakikatleri ile ve İslam şerîatının açık hakikatleri ile bilinirler...
Sayfa 176Kitabı okudu
Peygamber (s.a.v) yüce Allah’tan başkası adına yemin etmeyi haram kılmış ve bunu şirk çeşitlerinden biri olarak değerlendirerek şöyle buyurmuştur:
“Kim Allah’tan başkası adına yemin ederse, o kâfir olur, ya da şirk koşmuş olur.”
Sayfa 145 - Ahmed, Müsned, 2/125; Ebû Dâvud, el-Îmânu ve’n-Nuzûr, Bâbu’l-halfi bi gayrillahi Teâlâ; Tirmizi, en-Nuzûr, Bâb-u kerâhiyyeti’l-halfi bi gayrillahi;
Tirmizi: “Hasen bir hadistir.” demiştir; Beyhaki, es-Sünen, 10/29;
el-Beğavî, Şerhu’s-Sünne, 10/7; Hâkim,Kitabı okudu
Zorlanan kimse dışında, îmânından sonra kâfir olan hiçbir kimsenin mazereti makbul değildir. İster şaka, ister bir görevi kaybetmemek, ister vatanı savunmak ya da buna benzer hangi maksatla olursa olsun, kendi tercihi ve iradesi ile küfrü gerektiren bir iş yapan kişi, kâfir olur. Çünkü yüce Allah, kalbi îmân ile dopdolu olmak şartıyla zorlanan kimse dışında hiçbir kimsenin kâfir olmasının mazeretini kabul etmemiştir.
Sayfa 138Kitabı okudu
İnsanların birçoğu kınanmak korkusu veya bir makam ya da dünyalık ümidi yüzünden hakkı kabul etmek istemez.
Sayfa 135Kitabı okudu
İnsanın hem kalbi, hem sözü, hem de ameliyle muvahhid olması gerekir. Şayet kalbiyle tevhîd etmesine rağmen, sözü ya da ameliyle tevhîd etmezse, şüphesiz ki iddiasında doğru olmayan bir kimse olur. Çünkü kalbin tevhîdinin ardından söz ve amel ile tevhîd gelir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Bilmediği halde “Ben şirki biliyorum.” demesi kul için en büyük tehlikelerden birisidir. Çünkü bu katmerli bir cehalettir; katmerli cehalet ise sıradan bir cehaletten daha kötüdür. Çünkü basit bir câhil, öğrenir ve öğrendikleriyle yararlanır; fakat katmerli bir câhil, kendisini, câhil olduğu halde bilgili sanır ve şerîate aykırı olan işleri yapmaya devam eder.
Sayfa 118Kitabı okudu
Tevhîd, Peygamber’in (s.a.v) getirdiği en büyük farzdır. Hatta namazdan, zekâttan, oruçtan ve hacdan bile daha önemli ve büyüktür. O halde, insan, bu hususlardan birisini inkâr ettiği takdirde, (Rasûlullah’ın getirdiklerinin tamamıyla amel etse dahi) nasıl kâfir oluyor da, bütün rasûllerin dini olan tevhîdi inkâr etmesi halinde kâfir olmuyor? Subhanallah ! Bu ne büyük bir cehalettir !
Sayfa 109Kitabı okudu