Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

(Bir Semt Hikayesi...)

Şurdan bi' Şehremini alır mısın?

Eray Emre Evren

Şurdan bi' Şehremini alır mısın? Sözleri ve Alıntıları

Şurdan bi' Şehremini alır mısın? sözleri ve alıntılarını, Şurdan bi' Şehremini alır mısın? kitap alıntılarını, Şurdan bi' Şehremini alır mısın? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yan sınıfla maç yaptığımızda halı saha kadrosuna almadım diye koca sene benimle konuşmayan kız arkadaşların olduğu bir sınıfta okudum ben...
Bu trafik var ya kardeşim bu trafik… Ben bu trafikte üniversite tezini bitirenleri biliyorum.
Reklam
Babam, başıma bir şey gelir diye korkuyordu. Bugün anlıyorum ki aslında ne kadar doğru yapıyormuş. Zaten rahmetlinin "İleride anlarsın, büyüyünce anlarsın" dediği her şeyi zamanı gelince anlamamış mıydım?
Sayfa 99 - Minval YayınlarıKitabı okudu
“Sonra kıza dedim ki, ‘Biliyor musun ikinci sevgilime çok benziyorsun.’ Bu da hemen sordu kaç sevgilin oldu ki? Tabii ben hazırlıklıyım, cevabı yapıştırdım. ‘Bir tane.’ Kız nasıl tebessüm ediyor görsen.
Hayat ne güzeldi oysa. Boş boş izlemek de olsa keyifliydi.
Sayfa 91 - Minval YayınlarıKitabı okudu
Çocuklara hiç oyun alanı yoktu. Yoldan buldukları taşları üst üste koyarak kale yapan birkaç çocuk futbol oynamaya çalışıyor, ancak sürekli gelip geçen otomobiller ve elinde torbalarla alışverişten dönen teyzeler istemeden de olsa oyunlarını bölüyordu.
Sayfa 192 - Minval YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Henüz oduncu gömlek, şetlant kazak moda olmamıştı. O yıllarda çocuktum ben işte. Dibinden mavi boya çıkarsa bir sonrakini bedava veren muhallebici amca zamanları. Küçücük plastik kaplarda turuncu ama şerbet tadında muhallebiler satardı. Annem “Yemeyin evladım o boyalı şeyleri” dese de amcanın arabasını sote bir kenara çektirip, bir yandan yerken bir yandan evlerimizin camlarını gözlerdik. Muzun pahalı olduğu, taneyle alındığı yıllar. Siyah önlük, beyaz yakalı yıllar. Henüz yakalara harfler, sayılar işlenmemişken çocuktuk biz.
Ona olan sevgimi nasıl tarif etsem? Hani çok pahalı bir restorana gidersin, en pahalı yemeği de yersin ama bir şeyler eksiktir.. Sunumu, temizliği, lezzeti güzeldir ama sıcaklık eksiktir hani, kurallıdır.Çatal, kaşık mutlaka olması gereken yerdedir.Daha önce gittiğin en salaş esnaf lokantısının samimiyetini bulamazsın. O esnaf lokantasındaki garson belki önüne getirdiği çorbanın yanında kaşık getirmeyi unutmuştur, kendin istersin, kendin kalkıp alırsın belki, ama daha sıcaktır ya. Hah... Ben Buse'yi esnaf lokantası sıcaklığıyla severdim. Ah bendeki güvensizlik duygusu. İlk iki aşkını karşılıksız sevince insan, hayata da 2-0 mağlup başlıyor.
“Bu çıkmış Haydarpaşa’da merdivenlerin üstünde denize dönmüş, ellerini yukarı açmış bağırıyor, ‘İstanbul seni yenicem ulaaaan’ diye. Dedim, ‘Birader İstanbul’u yenicen ama Ankara için ne diyosun? Onu da yenebilecen mi?’ Bu bi’ şaşırdı önce. Sonra toparladı kendini ellerini açtı yine ‘Ankaraaa Ankaraa! Akıllı ol lan!’ Görseniz ben nasıl gülüyorum kıs kıs. Ciddiyetimi takındım dedim ‘Birader peki İzmir var. Onu ne yapacaksın de bakalım?’ Bu yine bi’ şaşırdı. Sonra kaşlarını çattı, ellerini kaldırdı yine ‘İzmiiiir İzmir! Getirtme beni oraya.”
“Bu trafik var ya kardeşim bu trafik… Ben bu trafikte üniversite tezini bitirenleri biliyorum.”
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.