Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Şiirler: 4

Tamarit Divanı/Dağınık Şiirler

Federico Garcia Lorca

En Yeni Tamarit Divanı/Dağınık Şiirler Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Tamarit Divanı/Dağınık Şiirler sözleri ve alıntılarını, en yeni Tamarit Divanı/Dağınık Şiirler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ne sabahın süsenleri tanır seni ne incir ağacı, ne atlar ne tepedeki dolunay ne çocuk tanır seni ne de ikindi, ölüsün çünkü, dirileceğin de yok.
Reklam
"Dört atlı var su kılıçlarıyla ve gece karanlık. Yaralıyor dört kılıç dünyasını güllerin."
Suyla yaralanmışa kaside
İnsem kuyudan aşağı, çıksam Granada'nın duvarlarına, suların gizli şişiyle delinmiş yüreğe bakmaya. İnilderdi yaralı çocuk bir kırağı tacıyla. Rüzgârda kaldırırdı kılıçlarını havuzlar, çeşmeler, sarnıçlar. Ayy! ne karasevda, ne keskin hançer, ne gece uğultusu, ne beyaz ölüm, sorma! Sabah kumlarını oyarak ne ışık çölleriydi açılan! Yapayalnızdı çocuk uyuyan kentle boğazında. Düşlerden gelen bir fıskiye korurdu kendisini yosunların açlığından. Çocuk ve can çekişmesi yüz yüze yemyeşil iki yağmurdu birbirine sarılan, çocuk uzanmıştı yere ve can çekişmesi eğilmişti başına. İnsem kuyudan aşağı, çıksam Granada'nın duvarlarına, yüreğimi yosunla doldurup bir bakabilsem o suyla yaralanmışa.
"Siz ey ruhun tenden buhurlukları, romansları bir koku Chopin'inin, hıçkırın, ağzımın size verdiği gizli öpüşlerim için hıçkırın. Hıçkırın o mezar bulutu için ki altında büyük yüreğim kanar ve gün gelip kararınca yıldızım ve gözlerim kapanınca güneşe benim sert ve beyaz kefenim olun romansları bir koku Chopin'inin. Sessiz bir vadiye saklayın beni ve ta dirileceğim güne kadar emip de bitirin köklerinizle yüreğimin bütün acılığını. Güller, siz ey güzel, tanrısal güller hıçkırın, "
Güllere ilâhiKitabı okudu
Reklam
Olağanüstü aşka gazel
Bütün kireciyle kötü kırların işte bir aşk sazına dönmüştün, ıslak bir yasemine. Güneyle ve aleviyle kötü göklerin işte bir kar uğultusu kesilmiştin içimde. Gökler ve kırlar zincir takıyordu ellerime. Kırlar ve göklerse kırbaçlardı ne kadar yara varsa gövdemde.
"Bir solgun tohumlar demetiydi alçıyla yasemin arasında bakışın. Arardım içimde sana vermeye fildişi harfler ki derler her zaman, her zaman, her zaman: can çekişme bahçem, kıstırılmaz gövden her zaman, kanı hep ağzımda damarlarının, ışıksız ağzın daha ölümüm için."
Beklenmedik sevdaya gazelKitabı okudu
"Küçük ve kırılgan ruhu ağlardı ot ve çam kokusu altına yatıp. Karmakarış düşüyordu su aydan, örtüyordu çıplak dağı zambakla. Undan kamelyalar saçıyordu yel ağzının mat, donuk üzüntüsüyle."
Boğulmuş delikanlıya noktürnKitabı okudu
Giden Can
Ne boğa tanır seni ne incir ağacı, ne evindeki atlar ne karıncalar. Ne çocuk tanır seni ne de ikindi, ölüsün çünkü, dirileceğin de yok. Taşın sırtı da seni tanımaz artık, içinde çürüdüğün kara atlas da. Dilsiz anıların da tanımaz seni, ölüsün çünkü, dirileceğin de yok. Deniz kabuklarıyla geldiğinde güz, sis üzümleriyle, dağ öbekleriyle,
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.