En Eski Tanios Kayası kitaplarını, en eski Tanios Kayası sözleri ve alıntılarını, en eski Tanios Kayası yazarlarını, en eski Tanios Kayası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Karanlık dönemlerden geçmenin yolunun sahte aydınlıkların peşinden koşmak olduğu söylenmez mi? Tıpkı dağda, ilkbaharda, insan bir akarsuyun ortasında kaldığında, kıyıya ancak bir kaygan taştan diğerine basa basa geçmesi gibi."
Eğer önündeki kapılar bir daha yüzüne kapanacak olursa, hayatının sona ermediğini düşün. Sona eren şey yalnızca hayatlarının birincisidir ve diğeri başlamak üzere sabırsızlanmaktadır. O zaman bir gemiye bin, seni bekleyen bir kent vardır.
Bütün mutluluklar geçicidir; ister bir hafta sürsün, ister otuz yıl, son gün geldiğinde aynı gözyaşları dökülür ve bir gün daha sürsün diye cehennem ateşlerine razı olunur.
Öncelikle Amin Maalouf 1993’te yazdığı Tanios Kayası ile Fransa’nın en önemli edebiyat ödüllerinden olan Goncourt Ödülü’nü kazanmıştır ve bu ödül her yazara bir kere verilmekteymiş.
Osmanlı’nın artık iyiden iyiye çatırdadığı bir dönemde, Mehmet Ali Paşa’lı Mısır’ın şeyhler, derebeylikler, emirler arasındaki mücadelelerini, Fransız ihtilalinin
Yazar, olayı üçüncü kişinin ağzından anlatmak yerine, hikayeyi anlatacak bir karakter kurgulamış, hoş olmuş. Hikaye bu ya, adı verilmeyen anlatıcımız, köyünün tarihini araştırmaya karar veriyor ve köyü hakkında yazılan bir kaç tarihçeden okuduklarını, dedesinin bir arkadaşının anlattıklarını ve diğer araştırmalarını derleyerek bize aktarıyor.
Tanios, Kfaryabda köyünün Şeyhi Francis'in kahyası Gerios'un oğlu. Ancak kitabın sonuna kadar acaba Şeyh'İn oğlu olabilir mi sorusu gündem de tutuluyor. Lakin asıl mevzu bu değil. Tanios'un doğumundan itibaren, Mısır Paşası ve Osmanlı Padişahı arasındaki çekişmelerin köylülerin ve Tanios'un hayatı üzerindeki etkileri anlatılıyor.
İlk bölüm biraz sıkıcı gibi gelse de anlatımın büyüsüne kapılmanız uzun sürmüyor. Maalouf'un diğer kitaplarında olduğu gibi tam anlamıyla bir Arap masalı tadında bir anlatım var. Çok güzel. Diğer kitaplar demişken, yazarın okuduğum diğer kitapları içinde (Doğu'nun Limanları, Işık Bahçeleri, Semerkand) kurgusu en derli toplu, en rahat anlaşılır olanı.
YKY, her ne kadar arka kapakta "seven bir kadın Lamia, otoriter ve çapkın bir Şeyh, aşk, nefret, ihanet ve tabi kii melodrammmm, üç perdeeee" tadında bir yazı kullansa da bu tanıtım, kitabın içeriğine hakaret. Lamia kitabın bir kaç yerinde geçmekte ve kurguya etkisi Tanios'u doğurmaktan ibaret. Kimsenin gölgesine sığındığı falan da yok. Ha bir de Esma denmiş. Esma denen kızın koca kitapta üç satır diyaloğu yok. Güzelim kitabı yerli dizi fragmanıyla lanse etmekle ayıp etmişler.
Tanios KayasıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20216,3bin okunma
Yürekten istediğin ve gerçekleştiğinde mutluluğa boğulacağın bir dileğin varsa, onu yerine getirmesi için Tanrı’ya yalvarırsın. Ama bu işi nasıl yapacağını ona emredemezsin.
Dağlılar Tarihçesi'nin yazan örneğin şöyle demektedir: "Ayakkabıcının iğnesi köseleye nasıl girip çıkarsa, yazgı da bizim içimizden öyle defalarca geçer." Bir başka yerde de şöyle diyor: "Korkunç geçişleri varlığımızı belirginleştiren ve şekillendiren yazgı..."
Demek ki "geçiş" hem yazgının belirgin bir işareti -acımasız, alaycı ya da esirgeyici olabilen bir baskın hem de olağandışı bir yaşamın bir evresi, ana noktasıdır
Dağlılar Tarihçesi'nin yazarı şöyle der: "O gün hepsinin alın yazısı yazıldı ve mühürlendi; tıpkı bir parşömen gibi, geriye bu dürülü yazgının açılması kalmıştı."