Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim kitaplarını, Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim sözleri ve alıntılarını, Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim yazarlarını, Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrının tembihte bulunduğu hususların neden bu kadar uzun bir listesi var? Tanrı bütün bunları başlangıçta düzene sokmalıydı. Evreni kurmaya başlıyorsunuz, her şeyi istediğiniz gibi yapabilirsiniz. Başlangıçtaki eğiliminizin ilerdeki sonuçlarını görebilirsiniz. İstediğiniz bir sona göre işe başlıyorsunuz, neden başlangıçta düzenlemesini yapmıyorsunuz?
“Tanrı kusursuzdur, mükemmeldir!” ne demek? Mükemmelliğin ne demek olduğunu da ayrı bir betimleme ister. Mükemmel diyip de mükemmel ne demek diye sormamak olmaz. Ve tanrının kusursuz bir mükemmel olduğunu nasıl bilebiliriz? Belki mükemmel yoktur. Ola ki yalnızca mükemmel olmayanlar vardır. Hem sonra varoluş, neden mükemmelliğin temel niteliği olsun? Lafügüzaf.
Dahası, insanlar çevrelerindekilerin varlığına bir kere duyarlı olmaya başladılar mı her şeyin farkında olabiliyor, topluluk içinde, ulus içinde ya da türümüz içinde varlığımızı sürdürmek hayatta kalabilmek için neyin daha iyi ya da kötü olduğunu fark edebiliyoruz ve ayakta kalabilmenin önemlerini anlıyoruz. Kabiliyetimizin ötesinde bir durum değil bu. İnsan topluluklarında görünen sınırlı fakat kararlı ahlaki ve etik davranış derecesini açıklamak için tanrının varlığına ihtiyaç duyulmasına ben anlamıyorum.
Ahlaki varlıklar olmasak tanrının varlığını nasıl anlayabiliriz?
…
Polis kuvveti olmasa insanların ne derece ahlaki varlıklar oldukları en azından tartışmaya açık bir görüştür. Hadi, bunu bir kenara bırakalım bir an için. Bir çok hayvan türü, davranış kurallarına sahiptir. Bencil olmayan, akrabasıyla cinsel ilişki kurmayan yavrularına şevkat gösteren pek çok hayvan türü bulabiliriz.
Evren muhakkak ki epey bir düzen içindedir ama bir o kadar da kaos vardır. Galaksilerin merkezlerinde patlamalar oluyor ve eğer oralarda barınılan dünyalar ve uygarlıklar mevcutsa galaksi çekirdeğinin ya da bir kuarsın patlamasıyla milyonlarcası yok olup gidiyordur. Bu bize ne yaptığını pek de bilen bir tanrı gibi gelmiyor. Daha ziyade çıraklık geçiren bir öğrenci tanrı gibi.
Batı dünyasında, nadiren biri Tanrı’yı fil başının, maviye boyanmış bir fil başının temsil ettiği bir dine katılır. Oysa Hindistan’da mavi renkli bir fil başının temsil ettiği Tanrı’ya tapanların sayısı az değildir. Nasıl oluyor da fil başlı tanrıların ortaya çıkması Hintlilere özgü oluyor da Hint geleneğinin bulunmadığı yerlerde olmuyor? Nasıl oluyor da Meryem Ana Batı dünyasında ortaya çıkıyor da kuvvetli hıristiyan geleneğinin olmadı doğu ülkelerinde pek gözükmüyor? Neden dinsel inançların ayrıntıları kültür bariyerini aşamıyor? Ayrıntıları tamamen yerel kültür tarafından belirleniyor olup dışarıda geçerli bir şeylerden etkilenmiyor?
Varsayın ki evrenin kurucusu olan fakat duaya aldırmayan bir varlığın mevcudiyeti şu ya da bu şekilde kanıtlanmıştır. Ya da, daha kötüsü, insanların varlığı karşısında duyarsız bir tanrının var olduğunu düşünün. Bu hemen hemen Aristo’nun tanrısının benzeridir. O tanrı olur muydu olmaz mıydı?
Ve bu müthiş sayıdaki dünyalar, evrenin müthiş engin ölçümü, kanaatimce hemen hemen hiçbir din tarafından, yüzeysel olarak bile, göz önünde bulundurulmamıştır; özellikle de hiçbir batı dininde.
Neden hiçbir şey yerine bir şey vardır? Çünkü hiçbir şey, bir şey'e kıyasla daha basittir. Evrenin varlığı için bu, yeterli bir neden demek oluyor, başka hiçbir nedene ihtiyaç göstermeyen gerekli bir varlık; aksi takdirde yeterli bir nedene sahip olamazdık karşısında durulacak.
Bizim diğer gezegenlere ve yıldızlara seyahat etmemize imkan veren o aynı teknoloji, kendimizi mahvetme imkanı da veriyor, küresel çapta bir mahvetme imkanı