Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim

Carl Sagan
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim adlı eser, Carl Sagan'ın 1985 yılında ünlü Gifford Konferansları'nın yüzüncü yıldönümü nedeniyle aldığı davet üzerine İskoçya'da verdiği konferansın metinlerinden oluşmaktadır. Sagan konferanslarda; diğer gezegenlerde akla dayalı yaşam olasılığından kendi gezegenimizdeki yaşamın karşı karşıya kaldığı nükleer tehlikeye, yaratılışçılık ve sözde akıllı tasarımdan bilimin "bilgili tapma" olduğuna dair yeni bir kavrama, manik depresyondan tutun da kendinden geçmenin (huşu) muhtemel kimyasal yapısına kadar uzanan konulara ve sorunlara değinmiş. On yıl önce kaybettiğimiz büyük astronom ve astrofizikçi kozmoloji, fizik, felsefe, edebiyat, psikoloji, kültürel antropoloji, mitoloji ve ilahiyat gibi farklı pek çok alanda yaptığı konuşmalarla konferanslara katılan herkeste hayranlık uyandırarak dehasıyla tüm insanlığı aydınlatmıştır. Sagan'ın ölümünün onuncu yıldönümü vesilesiyle ilk kez yayınlanan Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim adlı kitabı eşi ve uzun süre onunla birlikte çalışmış olan Ann Druyan tarafından hazırlanarak günümüzün bilgileriyle tazelenmiştir. Sagan bu kitapta din ve bilim arasındaki ilişki konusundaki fikirlerini ayrıntılı bir biçimde ortaya koyarken evrenin enginliğinde kutsalın ne demek olduğunu anlamak için sürdürdüğü kişisel arayışını ve yolculuğunu oldukça anlaşılır, mizahi, akılcı ve tamamen gözleme dayalı bir ifadeyle bizlere aktarıyor.
288 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Kasım 2006
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Doğal Teoloji ve Carl Sagan
“Eser “yalnız bilimsel gerçekleri itibara alarak yani dinsel (sezgi) bilgi olmaksızın bir evren ve tanrı anlayışı geliştirilebilir mi? “ sorusuna “elbette” cevabı vererek başlıyor. Ve nihayetinde bu sorunun cevabını da en yetkin şekilde vererek ömrünü noktalıyor.“ Bu usûle felasife ehli “doğal teoloji” diyor. Carl Sagan, doğal teolojinin en
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Yazar Tanrı varlığı hakkında kanıt yokluğu, yokluk kanıtı değildir diyor fakat asıl kanıtlama görevinin/sorumluluğunun varlığını reddeden değil de kabul eden kişilere ait olduğunu düşündüğünü ekliyor. Her şeyi bildiğini öne sürüp içinde diğer gezegenlerden, galaksilerden, fizik yasalarından bahsetmeyen kutsal kitapların inandırıcılıklarının ne
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
52 günde okudu
Orijinalini okuyacağım!
Carl Sagan'ın "Tanrının Kapısını Çalan Bilim" adlı eseri, 1985 yılında ünlü Gifford Konferansları'nın yüzüncü yıldönümü vesilesiyle İskoçya'da verdiği konferansların metinlerinden oluşuyor. Bu eser, büyük astronom ve astrofizikçi olan Sagan'ın farklı alanlarda yaptığı konuşmalarla insanlara ışık tuttuğu ve hayranlık
Tanrının Kapısını Çalan Bilim
Tanrının Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2022989 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
“İnanmak istemiyorum,bilmek istiyorum” -Carl Sagan •İlk olarak bu zamana kadar bilimle uzaktan yakından ilgisi olmayan benim,bu kitabı okurken zorlandığımı söyleyebilirim. Bilmediğim terimler,bilmediğim bilim adamları,bilmediğim yazarlar,bilmediğim gelişmeler vesayre vesayre derken kitabı okurken zorlandığımı fark edip bilgisayarın başında
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Tanrı'nın varlığını bilimsel sorularla irdeleyen bir kitap. Evrenin oluşumu ve bu oluşumda Tanrı'nın yerini sorguluyor. Katıldığım ve katılmadığım pek çok nokta oldu. Katıldığım nokta, Tanrı kavramına hangi açıdan bakıldığı. Bana göre en büyük kanıt evrenin oluşumundaki mucizeler. Sonrasındaysa, doğada gördüğümüz herşey. Yani bu noktada Einstein tarafındayım diyebilirim. Katılmadığım noktaysa, Tanrı'nın dinlerle sınırlandırılması. Bu konuda çok uzun yazabilirim ve bir kısmına instagram paylaşımında değineceğim. Okuyucuya göre farklı değerlendirmelere tabi ki çok açık olan bir yazım. Ancak, bu kitapla ilgili özellikle belirtmek istediğim çeviri yapısı. İmla ve cümle hataları pek çok kitapta vardır. Biz okuyucular buna alışkınız. Fakat bu kitap, Google translate'le çevrilip copy paste yapılmış gibi. Rahatsız edici şekilde devrik, bozuk cümleler var. Bu da okurken ciddi bir dikkat dağınıklığı yaratıyor ve akışı yavaşlatıyor. Yine de ilgi alanı olanların, okuyabileceği bir kitap Herkese keyifli okumalar dilerim...
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
biraz mizah biraz felsefe ve daha neler neler keşke ölümsüzlük verilse böyle insanlara yada benim ömrümden bi beş on yıl ona gitseydi , seviyorum seni be carl umarım gittiğin yerleri de aydınlaıyorsundur
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Harika bi kitap..sonsuz derecede büyük olan bu evdende ne kadar küçük ve değerli olduğumuzu anlatan muhteşem bi eser..insan merkezli bakış açısının binlerce yıldır dayatıldığı ve öğretildiğini unutmadan okumak gerekşyor ve bu bakış açısının bilim karşısında ne kadar zavallı olduğunu gözler önüne seriyor..mutlaka okunmalı..
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma
·
Puan vermedi
Tanrı
Carl Sagan'ın Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim kitabını okudum. Bu kitabı "Tanrı'ya inanmak değil, BİLMEK isteyen bilim" diye de okuyabiliriz. Bilimin "Tanrı" dediği şey, doğanın işleyişindeki prensiplerdir. Bunu felsefî kuram olarak bize sunan Spinoza. Bilime uyarlayan da Einstein. ABD'de din adamlarının isteği üzerine verdiği demeçte "Ben insan ilişkileri ve yaşayışında her şeye karışan Tanrı'ya değil, Spinoza'nın Tanrısına inanıyorum" demiştir. İlahiyatın "inandığı" Tanrı, insana pek yakın olan bir ilâh. Hatta O istemezse yaprak kımıldamaz. Carl Sagan ise, bilimin materyal ölçüleriyle ispat edilebilir bir Tanrı istiyor. "Tanrı, kendini bize kanıtlamak için bulanık yollar denemek yerine, örneğin, Ay gezegenine 10 Emri yazabilirdi!" diyor. Dinlerin tanıttığı Tanrı, insandan Tanrı'ya DİKEY bir ilişki değil; insandan insana YATAY bir sorumluluk aslında. İnsanlara birlik içinde olmaları için güçlü bir metafizik anlatı sunar. (RELİGİON Latince DİN demektir ve bir arada bağlı tutmak anlamına gelir) Bilimin pozitif rolü, kutsal olanı anlama sürecinin tamamlanmamış olduğunu göstermesidir, ki, C.Sagan'ın dinamik şüphesi bu noktada değer kazanıyor. Tanrı'ya bilmeden değil, bilerek tapmanın yollarını arıyor. Ben de Tanrı konusunda dinamik şüphe dönemleri yaşadım. Uzayı ve EVRİM'i öğrendikçe, bu denli karmaşık, tesadüfî ve hayranlık verici sürecin Tanrısal bir sanat olduğunu gördüm. Ne diyor Anatole France: "Rastlantı, Tanrı'nın öz imzasını atmak istemediği yerde, kullandığı takma addır."
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Təbii ki, bu kitabda da Karl Saqan öz sahəsi üzrə araşdırmalarını qeydə alıb. Saqan, kainatın nizamlı olmasını və bu nizam çərçivəsində prosesin baş verməsini tanrıya bağlayaraq bu kitabı qələmə alır. Karl Saqana görə kainatın nizamlı olmasının səbəbi tanrının işidir. 45-ci səhifədə yazır "Şimdi şu noktaya varmış bulunuyoruz. Sağlıklıyız, hayattayız, mütevazı derecede bir zekâya sahibiz, hayatın ve zekânın evrimine izin verdiği açıkça belli olan bir evrenle çevriliyiz. Bu konuda önemsizmiş gibi gelen fakat daha kesin olanı acaba başka türlü nasıl ifade edilebilirmiş dedirtecek kesinlikte bir bulgudur bu: Evren hayatın evrimiyle bağdaşıyor, en azından bizim Yerküre'mizde. İlginç olan şu ki evren birçok bakımdan çok iyi ayarlanmış durumdadır; öyle ki durumlar birazcık değişik olsa, şayet doğa kanunları azıcık değişik olsa, eğer bu doğa kanunlarının uygulanmalarını belirleyen sabit değer azıcık değişik olsa o takdirde evren, hayatla bağdaşamaz ve çekilemez olabilirdi." Maraqlı kitabdır, bəyəndim, amma daha çox " iblislərlə dolu dünya elmin şam işığında" adlı kitabın bəyənmişdim. Kitabın sonlarında maraqlı dialoqlar da yer alıb, Saqanla sorğu suallar dolu dialoqlar. Əlavə: Yarım qalan kitablarımdan.
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma
288 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Sagan tarafsız olmaya çalışırken bakış açısını belli etmek bir bilim insanı için ne kadar zor olmayan varlıkları olma olasılığını göstermek, araştırmak.. Burada bazı düşüncelerini dozunda vermesi mükemmeldi.. gözlemlerini ve ölçümlerini örneklerle göstermesi çok güzel Kosmos kitabı gibi ünlü olmamasına rağmen bu kitabını daha çok beğendim O kitap da bilimsel objektif bir dilseydi Burada ise konferanslarından bile yerler vardı teolojiye girmeden direkt bir karşılık sunmadan TEz ve anti tez olarak müthiş bir kitap yapmış çalışmalarım bazıları tatmin etse bazıları tatmin etmese de ](özellikle de kesin yanıt isteyen birini) zamanının en iyi kitabı olduğunu düşünüyorum.
Tanrı'nın Kapısını Çalan Bilim
Tanrı'nın Kapısını Çalan BilimCarl Sagan · Altın Kitaplar · 2007989 okunma

Yazar Hakkında

Carl Sagan
Carl SaganYazar · 14 kitap
Bu metin Kürtçe dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Carl Edward Sagan, 9 Kasım 1934'te New York'da doğdu. Çok küçük yaşlarda başlayan astronomi ilgisi, ailesi tarafından da desteklenince giderek büyüyen bir tutku halini aldı ve tüm dünyanın tanıdığı bir astronom haline geldi. Küçük yaşlarda astronomi ile uğraşırken, "nasıl hayatını kazanacaksın" sorusu karşısında boynu bükük kalıyordu. Liseye giderken bu iş için para ödendiğini öğrenince çok sevinmişti. Ancak bu sevinç, para kazanacağı için değil, geçinmek için başka bir iş yapmak zorunda kalmadan tüm gün astronomi ile ilgilenebileceği içindi. Carl Sagan'ın en önemli özelliği tüm fiziksel ve matematiksel yanıyla karmaşık bir olgu olan evreni en sıradan bir insana bile tüm açıklığıyla anlatabilme becerisidir. Bu becerisini yazınsal ortamda da sürdürünce, Pulitzer ödüllü bir bilimci oldu. 62 yıllık yaşantısında yaptığı üst düzey bilimsel çalışmaların yanında çok iyi bir bilim yazarı olduğunu da yazdığı ya da editörlüğünü yaptığı 20'den fazla kitap ile gösterdi. Sagan'ın bilimsel merakı ona lisans seviyesinde, Chicago Üniversitesi'nden dört farklı dalda diploma almasını sağladı. Bunlar içinde en önemlileri tabii ki, fizik ile astronomi ve astrofizik diplomalarıydı. Carl Sagan öldüğünde, 1968'de girdiği Cornell Üniversitesi'nde,  David Duncan Kürsüsü profesörü ve aynı üniversitedeki Gezegen Araştırmaları Laboratuvarı’nın da müdürüydü. Güneş Sistemi'nin araştırılması ile ilgili çalışmaları, bugünkü bilgilerimizin temelini oluşturmuştur. Daha önceleri Venüs'ün yaşanabilir bir yer olduğu sanılırken Sagan tam tersini iddia etmiş ve Venüs'ün cehennem gibi bir yer olduğunu söylemiştir. Sonra Mariner'ler ile bu kanıtlanmıştır. Sera etkisini ilk olarak tanımlayan ve Venüs'ün sıcaklığının buradan kaynaklandığını ortaya atan da Carl Sagan'dır. Ayrıca evrende yaşamın var olabilmesi için karbon kökenli elementlerin olması gerektiğini de önermiş ve Satürn'ün en büyük uydusu Titan'ın böyle uygun bir yer olduğunu söylemiştir. Pioneer uzay araçları sayesinde Titan'ın atmosferindeki karbon ve metan elementleri ispatlanmıştır. Sagan'ın bu ileri görüşlülüğü ve üst düzey bilimsel çalışmaları bunlarla sınırlı kalmamaktaydı. O hayatı boyunca Dünya dışında bir uygarlıkla iletişim kurulabilmesinin yollarını aradı. Bunun için birçok araştırmacıyla ortak çalışarak SETI projesini güçlendirdi ve hep destek oldu. Yalnızca bir uygarlığı aramakla değil aynı zamanda Dünya'daki yaşamın kökenini aramakla da ilgilenmiş ve bu konuda kitaplar yazmıştır. Dünya'daki yaşamın kökeni ve Dünya dışında bir yaşamın oluşabilmesi ile ilgili yaptığı çalışmalar yeni bir bilim dalını oluşturmuştur: Astrobiyoloji... Carl Sagan 600'den fazla bilimsel makale ve yazı yazmıştır. Bunların yanında Icarus adlı bilimsel yayın yapan bir derginin 12 yıl boyunca editörlüğünü üstlenmiştir. Ayrıca Dünya'nın en büyük Güneş Sistemi araştırmaları grubu olan Gezegen Araştırmaları Derneği'nin kuruculuğunu ve ölene kadar da yöneticiliğini yapmıştır. Tabii ki, Carl Sagan'ın bilimsel katkıları sadece bunlarla bitmiyordu. NASA'nın Güneş Sistemi'nin araştırılması için gerçekleştirdiği tüm projelerde üst düzeyde görev almış hatta Mariner2, Mariner9, Viking, Voyager, Pioneer ve Galileo uydularının tasarımını ve yöneticiliğini yapmıştır. Yine kendisinin tasarladığı bir altın plak da bu uzay araçlarına yerleştirilmiştir. Bu plak ile Sagan, uzay aracının başka bir uygarlık tarafından bulunması halinde Dünya'yı ve insanoğlunu tanıtmayı hedeflemekteydi. Bugün Carl Sagan 'in idaresinde gerçekleştirilmiş olan Voyager'lar Güneş Sistemi'nin dışına çıkmış ve başka yıldız sistemlerine doğru yol almaktadır. Belki de o altın plaklar hedeflerine ulaşacaklardır. Ancak Carl Sagan, yaptığı bu bilimsel çalışmaların çok ötesinde bir bilim adamıydı. Her şeyden önce o kendisini, bilimin gerçeklerini halka aktarmakla yükümlü saymış bir insandı. Hayatındaki en önemli amaçlarından biri popüler bilimi halka, halkın anlayabileceği gibi anlatmaktı. Carl Sagan yazdığı kitaplar, yazılar ve yaptığı televizyon dizisi ile bunu fazlasıyla başarmış bir bilim adamıdır. Yazının başında da söylendiği gibi Dünya üzerinde bunu başarmış pek az sayıda bilim adamından biridir. Carl Sagan'ı ülkemizde daha da popüler kılan ise 1997 yılında gösterime giren Contact (Mesaj) isimli filmdir. Çok önceden yazmış olduğu bir romandan uyarlanan bu filmde Dünya dışında bir uygarlıkla kurulan bağlantı ve bunun çevresinde gelişen olaylar anlatılmaktaydı. Carl Sagan'ın başarılı romanlarından bir diğeri olan Cennetin Ejderleri ise Pulitzer ödülü almasını sağlamıştır. Carl Sagan Contact filmini görmeyi çok istemiştir ancak filmin son halini göremeden 20 Aralık 1996'da hayata veda etmiştir. Yaşasaydı astronomi bilimine çok büyük katkılar yapacağından hiç kuşku yok. Ancak arkasında bıraktığı eserleriyle bile bir çok genç astronomu peşinden sürüklemeyi şimdiden başarmış bir bilim adamıdır, Carl Sagan. Sanırım Carl Sagan'ı, en iyi eşi Ann Druyan'ın şu sözleri anlatmaktadır: "Carl hiç bir zaman inanmak istemedi, o her zaman bilmek istedi."
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.