Takdir-i ilahi yalnızca insan mantığının inkarı değildir, aynı zamanda geneldeki mantığın da inkarıdır. Çünkü her mantık doğal bir zorunluluğu beraberinde getirir, ve bu zorunluluk tanrısal özgürlüğün karşısına dikilebilir, bu da insan bakımından anlamsızlığın zaferidir.
İnananların ve safdil insanların bu alçak gönüllülüğü bu dindarlığı sayesinde, gökyüzü yeryüzünden gaspedilenlerle zenginleşti ve tutarlı biçimde gökyüzü ne kadar zenginleştiyse insanlık ve yeryüzü o denli fakirleşti.
Doğru, gerçek sevgi, yalnız eşitler arasında var olabilir. Yücelerin alttakilere karşı olan sevgisi ezme, bastırma, horgörmedir, diğerlerinin aşagılanması üzerine onurlanan egoizm ve cakadır, gururlu kendini beğenmişliktir.