Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrı ve Devlet

Mihail Bakunin

Tanrı ve Devlet Sözleri ve Alıntıları

Tanrı ve Devlet sözleri ve alıntılarını, Tanrı ve Devlet kitap alıntılarını, Tanrı ve Devlet en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir sözcükle, tüm ayrıcalıklı, patentli, resmî ve legal yasama yetkisini, otoriteyi ve etkilemeyi yadsıyoruz, genel oy hakkından meydana gelmiş olsa bile, çünkü biz onların her zaman yalnızca kökleşmiş büyük çoğunluğun çıkarına karşı, emreden ve sömüren bir azınlığın yararına dönüşebileceğine inanıyoruz. Bu anlamda biz gerçekten anarşistiz.
Bir solukta şöyle söylüyorlar: "Tanrı ve insanın özgürlüğü", "Tanrı, ve insanın şeref, adalet, eşitlik, kardeşlik ve esinliği", eğer Tanrı var ise kaçınılmaz mantıkla ilgilenmeksizin tüm bunları yokluğa mahkûm eder. Çünkü eğer Tanrı var ise o zorunlu olarak ölümsüz, yüce, salt efendidir ve eğer böyle bir efendi var ise, insan köledir; ama eğer o köle ise onun için ne adalet, ne eşitlik, ne de kardeşlik, gönenç olanaklıdır, isterlerse (bu idealistler) hep sağlıklı insan zihnine ve tüm tarihsel deneyimlere karşı Tanrılar'ını insan özgürlüğünün sevgisiyle dolu olarak öne sürsünler: Bir efendi ne ya parsa yapsın, ne denli liberal görünürse görünsün, eninde sonunda bir efendi olarak kalır, onun varlığı zorunlu olarak altındakilerin hepsinin köleliğini getirir. Eğer Tanrı var ise onun, insan özgürlüğüne hizmet etmek için bir tek çaresi vardır: Var olmaktan vazgeçmek.
Reklam
Tüm dinler zalimdir, hepsi kan üzerine kurulmuştur; çünkü hepsi esas olarak kurban düşüncesine, yani Tanrısal varlığın doymaz kini yararına insanlığın sürekli kurban edilmesine dayanmaktadır. Bu kanlı gizde insan sürekli kurbandır, kendisi de bir insan , fakat lütüfla ayrıcalıklı bir insan olan papaz, Tanrısal cellattır.
Sayfa 109Kitabı okudu
Tanrılar'ıyla , yarı Tanrılar'ıyla, peygamberleriyle, mesihleri ve azizleriyle tüm dinler henüz entellektüel yeteneklerinin tam gelişmesine ve kapasitesine ulaşmamış olan insanların safdil fantezileri tarafından meydana getirilmiştir; dinin göğü insanın içinde cahillik ve inanç tarafından coşturularak kendi resmini , ama büyütülmüş ve ters çevrilmiş yani Tanrısallaştırılmış biçimde gördüğü, ışık oyunundan başka bir şey değildir, buna Tanrılaşma denir.
Sayfa 106Kitabı okudu
Gerçek insanlık varolan en yücenin ve en güzelin ve en zavallının ve en çirkinin toplamını oluşturur. Bundan çıkış yolunu nasıl buluyorlar. Birini Tanrısal, diğerini yabanice diye adlandırıyorlar ve Tanrısallığı ve hayvansallığı iki kutup olarak öne sürüyorlar. Bunların arasına insanlığı yerleştiriyorlar. Kavramak istemiyorlar ya da kavrayamıyorlar ki bu üç ifade tek bir şeyi meydana getiriyor ve eğer ayrılırlarsa o tahrip ediliyor.
Böylece biz asla arkaya bakmayalım, hep ileriye bakalım, çünkü güneşimiz ve şifamız önümüz dedir, eğer geçmişimizi öğrenmek için geriye bakmamıza izin var ise, ki bu yararlı ve zorunludur, bu yalnız ne olmuş olduğumuzu ve artık ne olamayacağımızı, neye inandığımızı ve ne düşünmüş olduğumuzu artık neye inanamayacağımızı ve neyi düşünemeyeceğimizi, ne yapmış olduğumuzu ve asla ne yapamayacağımızı saptamak içindir.
Reklam
İspat ettik ki, çeşitli toplum tabakaları için eğitimin iki ya da daha çok derecesi var oldukça, zorunlu olarak sınıflar da var olacaktır; mutlu bir azınlık için ekonomik ve politik ayrıcalıklar ve büyük çoğunluk için kölelik ve sefalet demektir.
Zengin, fakat aptal mirasçı yüksek öğrenim alacak; proletaryanın en zeki çocuklarına miras olarak sürekli bilgisizlik kalacak, tıpkı bugün olup gittiği gibi.
Şimdi metafizikçilerin ve dindar idealistlerin, filozofların, politikacıların ya da şairlerin hoşuna gitsin ya da gitmesin: " Tanrı düşüncesi insan aklından ve adaletinden vazgeçilmesini içerir, insan özgürlüğünün en kesin inkârıdır ve teoride ve pratikte zorunlu olarak insanı köleliğe götürür.
Sayfa 108Kitabı okudu
Bakunin halka, özellikle lümpen proletaryaya ve köylülere karşı güçlü, duygu yüklü bir bağlılık duyuyordu. Halkın yeteneklerine olan güveni sınırsızdı, yeter ki halkın devletten kurtuluşu gerçekleşsin. Ona göre, devrimcilerin görevi devleti yıkmaktı, "Halk önce özgürleşmelidir, sonra kendi gücüyle öğrenecektir" sloganıyla, doktriner sosyalistlerle çarpıcı bir çelişki içindeydi. Bu ikinciler, halkın, daha sonra özgürleşmek için önce eğitilmesi gerektiğini düşünüyorlardı.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.