Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrılar Kadınken

Merlin Stone

Tanrılar Kadınken Gönderileri

Tanrılar Kadınken kitaplarını, Tanrılar Kadınken sözleri ve alıntılarını, Tanrılar Kadınken yazarlarını, Tanrılar Kadınken yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uydurduğum Kurallara Uymayan Kadın = Yosma
Levili yazarlar, tapınağın kutsal kadınlan aralarında olmak üzere cinsel özerkliğe sahip bütün kadınları orospu ve yosma olarak nitelendirmiş; kadınları cinsel açıdan kendi malları gibi görme konusundaki ataerkil tutumlarını zor kullanarak kabul ettirmek istemişlerdir.
Sayfa 206Kitabı okudu
"Ahlâk" sadece kadına lazım tabii (!)
Levili önderler, eğer kendi dinlerinin yanında, kadınlara mallarına sahip çıkma hakkı, yasal bir kimlik ve çeşitli erkeklerle sevişme özgürlüğü veren bir başka dinin yaşamasına izin verirlerse, o zaman İbrani erkeklerinin kendi kadınlarına, kocalarının malı olma durumunu kabul ettirmelerinin son derece zor olacağını biliyordu. İbrani kadınlarına, birden fazla erkekle yatmanın kötü bir şey olduğu düşüncesi öğretilip kabul ettirilmeliydi. Kadınlara bunun, her şeye gücü yeten tanrıdan yıkım, öfke ve utanç getireceği öğretilmeliydi - buna karşılık kocaların iki, üç hatta elli kadınla cinsel ilişkiye ginnesi kabul edilebilir bir durumdu. Dolayısıyla Levi yasaları, bütün İbrani kadınlarına evlilik öncesi erdenlikle evlilikte bağlılığı tanrısal bir gereklilik olarak buyuruyordu; bu Tanrıça dinindeki kadın cinselliğine yönelik tutumların tam karşıtı olan bir savdı.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
İbrani peygamberleriyle papazları yani Leviler, bakire ya da evli olmayan kadınlan açıkça hor görüyor ve onlardan aşağılayıcı bir dille söz ediyordu. Bütün kadınların, herkes tarafından bir erkeğin, yani babanın ya da kocanın özel malı olarak görülmesi gerektiğini öne sürüyorlardı. Böylece -salt kadınlar için- cinsel ahlak kavramını geliştirip kurumlaştırmışlardı.
Sayfa 205Kitabı okudu
Levili papazlar Kenan Ülkesi'ndeki Tanrıça dinine öylesine karşıydılar ki, ("başka tanrılar" terimi her bölümde üstükapalı geçiştirilmekle birlikte) bu "başka tanrılara" tapınmayı yasaklayan yasalar yazılmıştı. Söz konusu yasalar öylesine sertti ki, İbrani dini üyelerine, eğer Yahve'ye inanmazlarsa kendi çocuklarını bile öldürmeyi buyuruyordu. Kutsal Kitap'ın Levili yasalarındaki buyruk şöyleydi: "Eğer erkek kardeşin, oğlun, kızın, karın ya da arkadaşın aklından başka tanrılara hizmet etmeyi geçiriyorsa onu öldürmelisin; öldürmek için kalkan ilk el seninki olmalı, öbür insanlar seni izleyecektir" (Tesn. 13:6). Bu buyruk kuşkusuz salt erkeklere yöneliktir çünkü öldürülmesinden söz edilmeyen tek yakın kocadır. Gözaltında tutulması gereken kişiler salt akrabalar da değildir, çünkü Levililer aynca "Bir zamanlar Rabbiniz Tanrı'ya hizmet etwiş olan bir kent halkı, artık başka tanrılara hizmet ediyorsa, bu kentte yaşayan herkesi öldürmelisiniz" demektedir (Tesn. 13: 15).
Sayfa 204Kitabı okudu
Tesniye'den alıntı
Düşmanlarınızla savaşırken Rabbiniz onları ellerinize bıraktığında ve bazılarını tutsak aldığınızda, tutsaklar arasında güzel bir kadın görür de beğenirseniz, onunla evlenebilirsiniz. Onu evinize getirin, saçlarını traş etsin, tırnaklarını kessin ve tutsak edildiğinde üzerinde bulunan giysilerini çıkarıp atsın. Sonra evinizde kalsın ve tam bir ay boyunca anasıyla babasının yasını tutsun. Bundan sonra onunla sevişebilirsiniz; siz onun kocası o da sizin karınız olsun. Ama artık size hoş görünmüyorsa, bırakın gitsin. Onu satmamalı, sert davranmamalısınız, çünkü isteğinizi onunla yerine getirdiniz (Tesn. 21:10-14).
Sayfa 196Kitabı okudu
Ahlâktan ahkâm kesip, Tanrıça kültüne karşı gelen İsrailoğulları:
Midianitlere karşı verilen savaştan sonra, İsrailoğulları hala Aaron'la Musa'nın öncülüğünde ilerlerken, şu buyruğun geldiği yazılıdır: "Bütün erkek çocukları, bir erkekle cinsel ilişkiye girmiş bütün kadınları öldürün, ama cinsel ilişkiye girmemiş kadınları kendinize ayırın." Sayılar 31:32-35'de, söz konusu savaşta İsrailoğulları tarafından yağma ve talanla ele geçirilenlerin dökümü yapılır. Elde edilenler şu sıralamayla, koyunlar, sığırlar, eşekler ve "hiçbir erkekle sevişmemiş otuz iki bin kız" diye bildirilir.
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Profesör Albright'ın, Kenan'daki "cinsel şenliklerle doğa tapımı"nın, "yerini İsrail kavminin kırlara özgü yalınlığına ve yaşam saflığına, yüce tektanrıcılığına ve sert ahlak yasalarına bıraktığını" söyleyen yorumunu bir kez daha anmadan geçemiyorum. Burada aklımıza, "söz verilmiş topraklara" yorgun kemiklerini dinlendirmek, yeni ve daha iyi bir yaşam kurmak için giren, yüce ülkülere sahip zavallı, ezilmiş köleler imgesinden çok, Profesör Lloyd'un, Luvilerin Anadolu'ya girişini ve geçtikleri yollarda "ilerleyişlerinin izini büyük ve yaygın yıkımlarla bıraktıklarını" söyleyen tanımı gelmektedir.
Sayfa 195Kitabı okudu
Bu eski cinsel geleneklerin kötülük ve çarpıklıkla suçlanmasının; Levi rahiplerinin cinsel "ahlak" kavramını ortaya atışının, yani kadınlarda evlenmeden önce erdenliğin, evlendikten sonra bağlılığın aranmasını, bir başka deyişle babanın kim olduğu konusunda tam denetim isteyişlerinin, sonradan atayanlı soy hesaplarına olanak verecek olan babalık bilgisini resmileştirme çabalarının sonucunda ortaya çıktığına inanıyorum.
Sayfa 185Kitabı okudu
Tapınaklarda sevişen kadınlara kendi dillerinde "kutsal kadınlar", "lekesizler" adı veriliyordu. Bu kadınların Akad dilindeki adları Qadishtu, aslında "günahlarından arınmış kadınlar" ya da "kutsal kadınlar" diye çevrilmiştir. Ama son iki yüzyılın en bilimsel incelemelerinde bile bu cinsel gelenekler hemen hemen hep "yosmalık" olarak tanımlanmış, kutsal kadınlarsa durmadan "tapınak yosmaları" ya da "kuttören yosmaları" adıyla anılmıştır. Yazar tarafından Qadishtu'nun karşılığı olarak "yosma" sözcü- ğünün kullanılışı, salt kutsal olduğuna inanılanların kutsallığını yokumsamakla kalmaz; aynı zamanda sözcüğün çıkarımları ve toplumsal anıştırmalarıyla ırkçı öznelliğin ortaya koyulduğunu düşündürür.
Sayfa 181Kitabı okudu
Levi yasaları mı, o ne, yeniyor mu?
Qadishtu'lar yani Tanrıça'nın kutsal kadınları tek kocaya bağlı kalmak yerine, çeşitli erkeklerle seviştiğinde babaları belli olmayan çocuklar doğuyordu. Sümer ve Babil belgeleri, bu kadınların tapınak sitesiyle kurdukları yakın ilişkiler aracılığıyla toprak ve mal sahibi olduklarını geniş iş etkinlikleriyle uğraştıklarını gözler önüne serer. Çeşitli öyküler bu kadınların toplumsal konumu iyi, varlıklı ailelerden geldiğini anlatır. Tanrıça dininin ilk akrabalık geleneklerini izleyen Qadishtu'ların doğurduğu çocuklar büyük olasılıkla analarının adlarını, sanlarını ve mallarını miras olarak alıyor; anayanlı soy topluluğun doğal toplumsal yapısı olarak sürüp gidiyordu.
Sayfa 180Kitabı okudu
541 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.