Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Arkeolojinin Romanı

Tanrılar Mezarlar ve Bilginler

C. W. Ceram

Tanrılar Mezarlar ve Bilginler Sözleri ve Alıntıları

Tanrılar Mezarlar ve Bilginler sözleri ve alıntılarını, Tanrılar Mezarlar ve Bilginler kitap alıntılarını, Tanrılar Mezarlar ve Bilginler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnancın gücü her çeşit politika ve ahlak düşüncesini bastırıyordu.
En ciddi bilim adamının da kalbinin susmadığını bilmek iyidir.
Sayfa 146
Reklam
Piramitler
Yalnız, ölümlülerin,ölçülerini yitiren güçlülerin Tanrı'ya eşkoşmaları yüzünden mi yapılmışlardı acaba?
Sayfa 109
Suç yalnızca birçoklarının anlayış kıtlığından da değil,tersine tek birinin herkesi yanlışa sürüklemesindedir.
Sayfa 84
Her zaman araştırma serüven ile; tehlike bilgi ile; yalan dolanla iş görme kendini düşünmeden özveriyle bir arada gider.
Müzelerimizi gezeriz ve sararmış, yarı dökülmüş, yüzyılların kemirmiş olduğu papirüs yapraklarını ya da üzerleri tuhaf resimler ve işaretlerle, hiyeroglif ve çivi yazılarıyla kaplı vazo, kabartma, sütun parçalarını görürüz. Bu işaretleri tıpkı bi­zim bir gazeteyi ya da kitabı okuduğumuz gibi okuyabilen insanların bulunduğu­nu biliriz. Kuzey Avrupa henüz barbar bir diyar olduğu sıralarda bile artık kim­senin yazmadığı, kimsenin konuşmadığı bu yazıların ve dillerin gizemini çözmek için ne denli zeka harcandığını hiç düşünür müyüz? Ölü işaretlere bir anlam ver­menin acaba nasıl olabildiğini hiç düşünür müyüz?
Reklam
Tevrat'ta yazılıdır.
KUTSAL KİTAP'ta Asurluların İsrailoğullarına Tanrı belası olarak gönderilişlerinden, Babil Kulesi ve görkeminden, gururlu Ninive'den, Yahudilerin yetmiş yıllık kutsallıklarından, hükümdar Nebukadnezar'dan, Tanrı'nın "Büyük Fahişe" ile ilgili hükmünden, Yedi Meleğin Fırat diyarına boşalttıkları "gazabının taslarından" söz edilir
Sayfa 159
İleri gelenlerden biri ölünce evin kadınları başlarına hatta yüzlerine toprak sürerler. Sonra ölüyü bırakırlar, evden dışarı fırlarlar etekleri bellerine sokulmuş, kenti dolaşırlar; göğüslerini açarlar ve dövünürler.Bütün kadın akrabalar bu alaya katılır ve böyle yaparlar. Erkekler de silahlarını kuşanır ve göğüslerini döverler. Bu törenden sonra ölüyü mumyalatmaya götürürler.
Sayfa 129
Mısır tanrıları ancak sonraları insan kılığına girmişlerdir. Eskilerin dinsel bilinçlerinde onlar, işaretler, bitkiler ve hayvanlarla biçim almışlar­dı. Tanrıça Hathor bir ılgın ağacında yaşıyordu.Tanrı Nefertem'e lotus çiçeğinde, Tanrıça Neith'e çaprazlama iki ok mıhlanmış bir kalkanda tapı- lırdı. Fakat tanrılar her şeyden çok hayvan kılığında gösterilirdi. Tanrı Chnum bir teke kılığındaydı. Tanrı Horus bir atmaca, Thout bir ibis, Suchas bir timsah, Bubastis'in tanrıçası bir kedi, Buto'nunki bir yılandı. Bu hayvan biçimli tanrıların yanında, eğer belirli bir işaret taşıyorlarsa, doğ­rudan doğruya hayvanlara tapılırdı. Bunların en ünlüsü, tapılışı yeryüzünde hiç­bir dönemde hiçbir hayvana karşı gösterilmeyen görkemlikte olanı, Mısırlıların Tanrı Ptah'ın uşağı saydıkları Memphis’in kutsal boğası Apis’ti.
En ciddi bilim adamının da kalbinin susmadığını bilmek iyi­dir.
Reklam
Sanattan anlamayanlar, yazarlar yalan söyler, derler. Eğer biz ozanın bilim ba­kımından noktası noktasına gerçeğe bağlı kalmamak özgürlüğünü yalan olarak varsayacak olursak, bu durumda eskiler de modernlerden daha az yalan söyle­miş değillerdir.
Bilimsel yayınlar, uzun çalışma yıllarının sonucu olarak uzmanlık dünyasına sunulan kitaplar, çoğu zaman böyle şeyleri içerisine almaz. Bu kitaplarda iklim­le, hastalık ve zorluklarla, yerlilerin anlayışsızlıklarıyla, ileri gelenlerin dar görüş­lülükleriyle, kötü kolluk ile, aşağılık insanlarla, işçilerin dikbaşlılıgı ile olan savaş­lar görülmez.
Bulwer'in Glaukus'unu oturttuğu evin kapısının önünde mozaikte "Cave Canem" (Köpekten kendini koru) yazılıdır.
Arkeologlarımızdan birinin Babil yıkıntıla­rında, üzerinde şu özdeyiş bulunan bir tableti ele geçirmesi acaba biz, daha son­ra doğanlar için bir teselli olabilir mi: Bak çevrene, insanların topu budaladır.
Herodot üç tür mumyalamayı anla­tır. Bunlardan birincisi, ikincisinin üç ka­tı pahalıydı; en ucuzu olan üçüncüsü kü­çük memurların keselerine de elverişliydi. Halktan olanların asla! Onlar ölü beden­lerinin geleceğini yalnızca iyi iklime emanet edebilirlerdi.
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.