Tanrılar Susamışlardı
Anatole FranceTanrılar Susamışlardı Gönderileri
Tanrılar Susamışlardı kitaplarını, Tanrılar Susamışlardı sözleri ve alıntılarını, Tanrılar Susamışlardı yazarlarını, Tanrılar Susamışlardı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"(...) Kısaca sevgili oğlum, eski düzenden yakınmıyorum, yine de güzel günlerini yaşadım çünkü; ama sakın devrimin eşitlik sağlayan bir düzen kuracağını söyleme bana. İnsanlar hiçbir zaman eşit olamayacaklar çünkü. Mümkünü yok bunun, boş yere tersyüz ediyorsunuz ülkeyi. Yeryüzünde her zaman büyükler ve küçükler, şişmanlar ve zayıflar bulunacak."
Sayfa 19 - pdf
Maybeoneday
sonra gözlerini yaşlı brotteaux'ya çevirerek "elveda," dedi, "hiçliğe sizden önce gidiyorum. beni oluşturan elementleri memnuniyetle doğaya iade edeceğim. umarım gelecekte onları daha faydalı bir iş için kullanır, zira beni yaratmakta pek başarılı olmadığını kabul etmek gerek."
özgürlük vatan, millet ve politika tanımamalıdır. İnsan özgürlüğün altında ezilmemeli, yudum yudum içmelidir. bütün ruhu özgür bir bireyin davranışları içinde olmalı, hayatını sisli rejim içim feda etmemelidir. yılları yılların saçmalıklarında ölçmemelidir.
bir iyilik yaptıysam bunu bencilliğim yüzünden yaptım. kişi başkalarının yıkımında kendi yıkımını görür, başkalarına acırken aslında kendisine acır. gerek yapı, gerek alın yazısı yönünden kendine benzeyen bir insana yardım etmekle, aslında kendine yardım etmiş olur.
birkaç yalan söyle, ihtiyacım var
mutlu olmak mı istiyorsun, bilmeyeceksin. yalanlarla avutacaksın gönlünü.
Tanrı acıyı kendi tadarak bizlere örnek oldu
dünya kaidesi
bana devrimin eşitlik getireceğinden söz etme. çünkü insanlar hiçbir zaman eşit olmayacaklardır, bunun olacağı yoktur...ve bana sorarsan ülkeyi boşu boşuna altüst ediyorlar..yeryüzünde her zaman büyükler ve küçükler ..şişmanlar ve zayıflar olacaktır.
Anne, dedi. Bugün çektiğimiz kıtlık vurguncuların, hava oyuncularının kabahatidir. Halkı onlar aç bırakıyorlar.
Düşündükçe, evrenin çığrından çıktığını, kudurduğunu daha iyi anlıyorum.
Tanrı'yı doğanın yaratıcısı, evrenin kurucusu olarak sunmakla, din bilginleri ve filozoflar, Tanrı'yı anlamsız, kötü bir varlık biçiminde yansıtıyorlar. Tanrı'dan korktukları içindir ki,
Tanrı iyidir diyorlar. Oysa öte yandan, Tanrı'nın zalimce davrandığını da kabul etmek zorunda kalıyorlar. İnsanlarda bile ender rastlanan bir kötülük kazandırıyorlar ona. Bu biçimde tapılır duruma getiriyorlar Tanrı'yı dünyamızda. iyiliksever, dürüst Tanrılara ise, onlardan kork madıkları için tapmazlar. iyiliksever, dürüst Tanrılara tapan bir din ya ratmazlardı bizim bu acınacak soyumuz. Bu iyi Tannlara karşı şükran duygusu beslemezlerdi. Cehennem olmasa, Araf olmasa, Tanrı da za vallı bir insan durumuna düşerdi!
Akla aşığımdır ben, ama aklın yobazı da değilim. Akıl, kılavuzluk eder bize, yolumuzu ışıtır, ama ona tapmaya kalkarsanız gözünüzü kör eder, cinayetlere sürükler.
İnsanlık, Tanrıları, zorba krallara bakarak, onlardan örnek alarak yarattı. Gökyüzündeki Tanrılar yeryüzündeki zorbaların bir kopyasıdır. Siz kraldan, zorbadan kurtulup kopyasına dokunmamak istiyorsunuz!
Erdem, insanın yaradılışında vardır: Tanrı, erdem tohumlarını insanların yüreğine, ana rahminde serpmiştir.
… ama sakın devrimin eşitlik sağlayan bir düzen kuracağını söyleme bana. insanlar hiçbir zaman eşit olamayacaklar çünkü. Mümkünü yok bunun, boş yere tersyüz ediyorsunuz ülkeyi. Yeryüzünde her zaman büyükler ve küçükler, şişmanlar ve zayıflar bulunacak.