Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tanrı'nın Seyir Defteri

Mıgırdiç Margosyan

Tanrı'nın Seyir Defteri Sözleri ve Alıntıları

Tanrı'nın Seyir Defteri sözleri ve alıntılarını, Tanrı'nın Seyir Defteri kitap alıntılarını, Tanrı'nın Seyir Defteri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
* Ben kanımı kaynatan yazarlardan hoşlanırım, söyledikleri beklediklerim olan yazarlardan. İster şiir, öykü, roman, eleştiri, deneme veya düşün eseri olsun, hangi paralelden olursa olsun. İçinde benim istediğim alkolü taşıyan her eser sarhoş eder beni.
Sayfa 121 - Aras Yayınları, İstanbul Kasım 2016Kitabı okudu
Bülbülü altın kafese koymuşlar ..
… Seslerinin güzelliği, cazibesi, albenisi yüzünden bütün bir ömür kafeslerde çile çekmelerinin mantığını bir türlü anlayamıyor, böyle bir yaşamı kendilerine reva gören Tanrı’ya topluca arzuhal yazıp şikayette bulunmayı, hatta bu babda gerekirse ‘ grev ‘ ilan edip, gerekirse ‘ susma’ hakkı, gerekirse ‘ sivil itaatsizlik ‘ yoluyla tepkilerini dile getirmeyi, nihayetinde hiç ötmemeyi , hatta ‘ ölüm orucu’ na yatmayı bile düşünüyorlardı.
Sayfa 47 - Aras Yayınları, İstanbul Kasım 2016Kitabı okudu
Reklam
… Okullarım benimle övünmedi, benim de iyi bir anım yoktur onlardan. Okul biçimlendirmedi beni. Kendi kendime biçim verdim.Okuldan çok şey yok içimde , ya da hemen hemen yok gibi. Zaten montajımızı kendimiz yapmazsak okulun biçimlendirdiği çöküverir.Montajımı kendim yaptım.
Sayfa 120 - Aras Yayınları, İstanbul Kasım 2016Kitabı okudu
* Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı o ilk günlerde; yer, henüz tam takır kuru bakır misali ıssız ve boşken, ya da tıpkı Abdülhak Hamid Efendi’nin Makber’indeki ‘ Her yer karanlık ‘ dizesindeki gibi tam anlamıyla zifiri karanlıkken, Rabb’in buyruğuyla önce ışık, akabinde ışıkla karanlığın birbirinden ayrılmasıyla Gündüz ve Gece oluştuğunda, O’nun altı gün boyunca dur durak demeden çalışıp çabalayıp, herşeyi yoktan var edip , nihayet dinlenmeye çekildiği yedinci günün anlamını, bu ‘ istirahat ‘ ya da ‘ haftasonu tatili ‘nin zaruretini doğru dürüst yorumlamaktan aciz olan Kabil , sadece ‘ tembel teneke’ deyiminin ilk timsali olmakla kalmadı, tembelliği neredeyse yücelten ‘ Oblomov’ hastalığının da mucidi oldu!
Sayfa 75 - Aras Yayınları, İstanbul Kasım 2016Kitabı okudu
İnsanoğlu
"Nuh'la birlikte sefineye giren, gerek tahir, gerekse gayri tahir hayvanat taifesi kendi aralarında "koklaşa koklaşa" anlaşmakta kesinlikle zorluk çekmezken, buna mukabil, Adem'in soyundan gelen bilumum "adam"ların dillerinin karışması, birbirlerini anlamamaları ve de gelecek olan tüm zamanlar ve çağlar boyunca anlamayacak olmaları, insanlık alemine Tanrı'nın verdiği en büyük ceza mıydı, neydi?"
Sayfa 101Kitabı okudu
Menderes Ermeniler'i de kandırmış
Ermenice harflerle ad yazmak veya haç dikmek mi? Hayır, 'Demirkırat' bunun için gelmemişti!
Reklam
Ve Allah yaptığı tüm işleri altı günde bitirdikten sonra, bunca şeyi bu kadar kısa zamana sığdırmanın verdiği yorgunluğun ardından 'harç bitti yapı paydos' deyip Yedinci gün istirahata çekildi.
Bütün kitaplar güzeldir, bazıları daha güzel :)
Ben kanımı kaynatan yazarlardan hoşalanırım, söyledikleri beklediklerim olan yazarlardan. Ister şiir Öykù, roman, elestiri, deneme veya düşün eseri olsun, hangi paralelden olursa olsun. içinde benim istediğim alkolü taşıyan her eser sarhos eder beni.
Sayfa 121Kitabı okudu
Hele hele gecenin bir vaktinde, üstelik çoğu da dümen başında, mesela koka kola, meyan şerbeti, kızılcık şurubu, demirhindi, limonata, diyet pepsi veya 'milli' içkilerin şahı, onların padişahı olan hafif tuzlu ve de bol buzlu 'ayran' içmek yerine, çok ama çok affedersiniz, sişelerle viski, rom, konyak, cin, votka, tekila, malibu, vermut, şarap, bira zıkkımlanırken ya da kurdukları çilingir sofrasının başında Tekirdağ rakısı, beyaz peynir, kavun, bayırturpu, cacık, pilaki ve ille de topik eşliğinde hafiften hafife demlenirken yollarını kaybeden ve sırf bu yüzden de feleklerini şaşırarak sarhoş dolaşan kaptan bozuntusu yampiri 'korsan'lardan, inanın bıktım usandım!
Sayfa 30 - Kutup yıldızı dertleniyorKitabı okudu
Anam, kendisi gibi Heredanlı olan babamla, daha henüz on üçündeyken Diyarbakır' da evlenmiş, kısa zamanda ardı ardına dokuz çocuk sahibi olmuş, bunlardan ikisini daha kundaktayken mezara vermişti. Anam, Tanrı istediği için, Tanrı buyruğu olduğu için hamile kalıyor, yine O yüce varlık öyle istediği için cocuklarını toprağa gömüyordu.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Nerede hoşgörü
Birinci Cihan Harbi zamanında, "Minareden yüksek can kulesi olamaz!" denilerek yıktırılan eski çan kulesinin yerine bu kez önceki gibi görkemli olmayan basit bir çan kulesi inşa etmekle yeriniyor, bunca zaman sonra da olsa onlara bu imkanı yaratan yüce Tanrı'ya sükranlarını sunuyorlardı.
Sayfa 110Kitabı okudu
Bülbülleri kızdırıp çileden çıkaran önemli bir başka neden daha vardı: o da sırf sesleri güzel diye kafeslere konarak hapsedilmeleri ve özgürlüklerinin kısıtlanmasıydı.
“Kefıt değn e, çe?” Paslı demir haçın, babamın yöre Ermenicesiyle sorduğu, “Keyfin yerinde değil mi?” sorusuna yanıtı soğuk ve sessizdi. Babam cevap alabilmek umuduyla aynı soruyu bu kez Senem’in konuştuğu bir diğer dille, Kürtçe sordu: “Kefate baş e, vernıne?” Sessizliğin ardından, son bir kez de, kendisi gibi Senem’in de anadili Ermeniceden daha iyi bildiği Zazacayla soruyordu: “Haleto, kefeto senino?” Babam, “Halin, keyfin nasıldır?” sorusuna sadece ağaçlardaki kargalarla havuzdaki kurbağaların cevap verdiğini görünce Senem’in öldüğünü anımsadı.
Sayfa 125 - Aras
Uyduruk tel kafesler bir yana, hatta ve hatta altın kafeslerde bile hayat, hayat değil; olsa olsa rezilliğin, kepazeliğin ta kendisi, anlamsız, haysiyetsiz bir yaşamın daniskası.
Sayfa 48 - aras yayıncılık
Uydurduk tel kafesler bir yana, hatta ve hatta altın kafeslerde bile hayat, hayat değil, olsa olsa rezilliğin, kepazeliğin ta kendisi, anlamsız, haysiyetsiz bir yaşamın daniskası!
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.