Tanrıtanımazlık Müzesi

Luan Starova

Sayfa Sayısına Göre Tanrıtanımazlık Müzesi Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Tanrıtanımazlık Müzesi sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Tanrıtanımazlık Müzesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O dönemde hem Yugoslavya'da, hem de Makedonya'da, ede­biyata, sanata ya da dram sanatına devletin yaklaşımını simge­leyen sosyalist gerçekçilikle çok yıllar önce hesabımızı kesmiş­tik. Stalin ve Jdanov'un sanatçı "ruhların mühendisi" olmalıdır diyen katı kurallarını gerilerde bırakmıştık. 50'li yıllardan itibaren, Tito ile Stalin arasındaki büyük çatışmadan sonra, Yugoslavya Avrupa'nın ve dünyanın değerle­rini hızla benimsemiş ve modern estetik etkileri özümsemişti. Sosyalist gerçekçiliğin dar kafalı uyuşukluğu, en azından bu alanda, alt edilmişti. Sanat alanındaki yaratıcılığın, dış müda­halelerden, özellikle Parti'nin ve devletin müdahalelerinden ba­ğımsız, özerk bir süreç olarak gelişmesine izin verilmişti.
Atatürk
Bu büyük çalkantılar döneminde Osmanlı İmparatorluğu sorununu kökten halletme­yi ve yüzlerce yıllık tutuculuğunu sarsmayı tek başına başar­mış olduğuna inandığı Atatürk ile karşılaşmış, hatta aralarında kısa bir konuşma geçmişti. İmparatorluğun dayandığı dinsel temelleri, son derece güçlü halifeliği Atatürk tek başına yıkmıştı.Yani babam, Balkanlar'ın en büyük kısmına yayılmış bu halklar, mezhepler, töreler Babil'inin çöküşüne tanık olmuştu.
Reklam
Komünizm zamanında Arnavutluk
Suçsuz insanlar suçlu diye yakalandı. Vur abalıya yöntemi her ülkeden daha çok bu ülkede işliyordu. Herkes suçluydu. Yabancı dil bilenler casuslukla, üç dinin ruhban sınıfı hainlikle, geçmişte biraz mal mülk sahibi olanlar vurgunculukla suçlandı. Herkes mahkum edilmeyi, gözaltına alınmayı, idam edilmeyi bekliyordu.
Haklı
Aptallığın, çok büyük bir aptallığın işaretleri zalimce kazınmış manzaraya. Bütün bir halkın enerjisi, akıl almayacak kadar çok boşa harcanmış zaman, geri dönülemez bir biçimde bu be­ton yığınına gömülmüştü. Halkın ruhu dahil, her şeyi betonlaş­tırmak son amaç olmuştu sanki.
Bir halk için feci sonuçlar yaratan tüm yanlış düşünceler, genellikle bir diktatörün kafasında filizleniyor.
Tarih Müzesi'nde Önder'in hayatı ve eserleri diğer bütün konulardan daha ağır basıyor kesinlikle. Yaptıklarının her biri bir üstün başarı olarak yüceltiliyor, kişiye tapınma doruk noktasına ulaşıyor ... Örgütlü yalan işitilmedik boyutlara ulaşmış. Sanat mü­zelerinde bile, Parti'nin rolü unutulmamış, sansürcülerin dört açılmış gözlerinden ve yaratıcıların kendi kendini sansür etme refleksinden hiçbir şeyin kaçması mümkün değil.
Reklam
31 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.