Geride Bıraktıklarımızın Hikayesi

Tarih-i Reşidî

Mirza Haydar Duğlat
9/10
2 Kişi
2
Okunma
2
Beğeni
294
Görüntülenme
“…Mirza Haydar, babası Özbekler tarafından öldürüldükten sonra gelip üç dört sene benim hizmetimde bulundu. Sonra müsaade isteyerek, Kaşgar’a, hanın yanına gitti. Dediklerine göre şimdi tövbe etmiş ve iyi yola girmiş. Elinden; yazı yazmak, resim yapmak, ok, mızrak ve yay kullanmak gibi her iş gelirmiş. Şairlik kabiliyeti de vardır…” (Babürname’den) Babür’ün teyze oğlu Mirza Haydar Duğlat’ın bu eseri, Babür, Gülbeden, Mirhond, Hondmir vb. çağdaşlarının eserlerinde hiç geçmeyen pek çok tarihi olaya ışık tutması ve özellikle Türklerin Tinet’le olan bağlantılarını açığa çıkarması bakımından oldukça önemli bir eser ve aynı zamanda Türk tarihine ışık tutan birinci el kaynaklardandır. Özellikle Tibet’le ilgili verdiği bilgiler hayli enteresandır.
683 sayfa

Yorumlar ve İncelemeler

683 syf.
10/10 puan verdi
Milletinin Adı Sanı Yok Olmasın Diye Yazan Mirza Haydar
Tarafımdan oluşturulmuş bu yorumun bütün hakları kitapyurdu.com’a aittir Türk tarihinin Asya’da tecelli eden kısmı geride çok fazla yazılı belge bırakmaz. Zira Asya’da yaşam çok zordur. Doğan her çocuk önce doğayla emsalsiz bir mücadeleye girer. Yaşam mücadelesiyle sivrilen Asya insanı, amansız mücadelesi yetmezmiş gibi asker olur ve
Tarih-i Reşidî
Tarih-i ReşidîMirza Haydar Duğlat · Selenge Yayınları · 20062 okunma
Reklam

Yazar Hakkında

Mirza Haydar Duğlat
Mirza Haydar DuğlatYazar · 0 kitap
0 Mirza Haydar Duğlat MİRZA HAYDAR DUĞLAT, Mirza Muhammed Haydar Duğlat adıyla da bilinen Mirza Haydar Köregan (1500-1551), Kaşgar hükümdarı Duğlat Emir ailesinin prensi ve Babur Şah’ın kuzenidir. Devrin önde gelen tarihçisi olması hasebiyle Ahmed Han’ın 1514’te ölümü üzerine Doğu Türkistan’ın yazgısına egemen olan Sultan Said Han’a (1514-1533) danışmanlık yapmıştır. Aynı zamanda rütbeli bir asker olan Mirza Haydar, 1533 senesinde Keşmir Yarkend’de Saidiye Hanlığı Sultanı Said Han’ın yanında savaşır. 1533 yılında vefat eden Said Han’ın oğlu Abdürreşid Han (1533-1565), Mirza Haydar’ın amcasını öldürünce Kuzey Hindistan’da hüküm süren Nasıreddin Muhammed Hümayun Şah’ın (1508-1556) yanına gidip asker olarak hayatını sürdürmüş ve 1540-1551 senelerinde Keşmir’in hâkimi olmuştur. Mirza Haydar Duğlat’ın 1521-1546 yılları arasında Doğu Türkistan’da gerçekleşen olayları Fars dilinde anlattığı ünlü eseri Târîh-i Reşîdî, Dîvânu Lügâti’t-Türk ile Kutadgu Bilig’den sonra o coğrafyaya ait en önemli eser addedilir. Cehânnâme destanı ise Mirza Haydar’ın Çağatayca kaleme aldığı eseridir. Bunlar dışında bazı araştırmacılara göre Mirza Haydar’ın Mahmûdnâme adlı önemli bir Çağatayca eseri olduğu ve eserin bir nüshasının II. Dünya Savaşı’ndan önce Berlin Humboldt Üniversitesi Kütüphanesi’nde görüldüğü söyleniyorsa da yazmanın şu an nerede olduğu bilinmemektedir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.