Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarih Yazımı İçin Çağdaş Bir Metodoloji

Tarih Nasıl Yazılır?

Ahmet Şimşek

Tarih Nasıl Yazılır? Sözleri ve Alıntıları

Tarih Nasıl Yazılır? sözleri ve alıntılarını, Tarih Nasıl Yazılır? kitap alıntılarını, Tarih Nasıl Yazılır? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Halil İnalcık, Araştırma Konularını Nasıl Belirliyor?
... Tarihçi olmak isteyen biri temayüllerini konusunu iyi belirlemeli. Her şeyden önce sevmediğiniz bir konuda çalışamaz ve ilerleyemezsiniz. Osmanlı tarihinin bilinmeyen, yanlış yorumlanan bir tarih düşüncesi olduğunu düşünüyorum. Büyük bir özveriyle kendimi Osmanlı tarihi araştırmalarına verdim. Tarihçi toplumuna katkı yapacak olan konuyu iyi seçmeli. Fransa veya Roma tarihi gibi çok çalışılmış konular yerine Osmanlı tarihi gibi sosyal hayatı, kültürü henüz tamamıyla araştırılmamış ve batılılar tarafından yanlış yorumlanan bir tarih konusu seçmek istedim. Batılıların Osmanlı tarihine yaklaşımları önyargılıdır. Araştırıcı yanlış yorumlanmış bir konuyu saptamalı, iki yüzyıl önce yazılmış Hammer tarihinde büyük yanlışlar var ama biz hala onu otorite sayarız. Avrupa'da Osmanlıyı müspet yanlarıyla ele alan bir kitap çok satamaz. Tarihçi olmak isteyen biri başkalarının hata veya önyargılarla ele aldıkları konular seçmeli ve öncelikle millî tarih konularına yönelmeli.
Sayfa 274 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
A. Y. Ocak: Veri toplama süreci gerçekten çok önemlidir. Bu konuda araştırıcının önündeki en tehlikeli şey, kafasında peşin hükümle yola çıkmak, yanlış yaklaşımlara prim vermektir. Yani önceden kararlaştırılmış bir sonucu ispat veya tahkim için araştırma yapmak, asla kabul edilemez. Bu, araştırmacıyı seçiciliğe iter. Tezini destekleyeceğini
Sayfa 269 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
Reklam
İnsanoğlunun yeryüzünde görünmesiyle başlayan süreç, aynı zamanda "mâzî/geçmiş" düşüncesinin başlangıcı olmuştur. Zamanla değişen veya dönüşen insanın geçmişe yönelik verdiği değer ve merak etme duygusu tarih düşüncesini doğurmuştur.
Sayfa 1 - Necmettin Alkan, "Efsaneden Aydınlanmacı Geleneğe Tarih Düşüncesi", Türk Tarih Kurumu Yayınları
Özetle 19. yüzyıl tarihçileri; Aydınlanma Düşüncesiyle birlikte somut bir anlam kazanan dünyada, Avrupa uygarlığının öncülüğünde, bilimin dönüştürücü etkisiyle yaşamın daha iyiye doğru gittiğine dair ilerlemeci ve iyimser bir tarih toplum görüşünü benimsediler.
Hayden White, tarihçilerin sanıldığı gibi objektif olmadıklarını ileri sürmüştür. White'a göre tarihçiler tıpkı şairler, romancılar, ve oyun yazarları gibi geçmiş hakkında buldukları belgeleri kendi bakış açılarına göre kurgulamaktadırlar.
Kadîm dünyada tarihsel süreç, dairevi/ döngüseldir. Bu dönemde bilinen belli başlı milletler tarihsel süreci, genel olarak dairevî veya sarmal olarak akan "belirli dönemlere göre kendini yenileyip duran döngüsel bir" yapı olarak düşünmüşlerdir. Bir açıklamaya göre, tabiatta devamlı olarak yenilenen olayların gözlemlenmesi neticesinde keşfedilen ve toplumsal hayata da uyarlanan bu görüşün kaynağını, Antikçağ'ın evren modelinde ve daha önceki medeniyetlerin yaratılış öykülerinde bulmak mümkündür.
Sayfa 3 - Necmettin Alkan, "Efsaneden Aydınlanmacı Geleneğe Tarih Düşüncesi", Türk Tarih Kurumu Yayınları
Reklam
Sunuş Kısmı s.IX
Genel hatları ile bakılacak olursa tarih düşüncesi ve yazımı; Herodotos öncesinde mitîk ve efsanevi bir tarza sahipken, Roma'da retorik için söylemsel bir araç olarak kabul edilmiştir. Ortaçağda dinlerin etkisi ile Tanrısal kaderin bir tasvirini ve dinsel ahlakîliğin didaktikliğini benimsemiştir. 18. yüzyılda Aydınlanma düşüncesiyle birlikte bir "dünya vatandaşlığı" için insanî ilerlemenin izinin sürüldüğü malzeme olarak görülmüştür. 19. Yüzyılda bir yandan "bilimsel"leşme kaygılarıyla "belge"sel, diğer yandan uluslaşma gayretleri ile "milli romantik" bir çizgide seyretmiştir. 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise modern bilime yönelik eleştirilerinden kaynaklı "parçacıklı" (mikro, yerel) ve "izafî" vasıflar arzetmiştir.
Sayfa 9 - Türk Tarih Kurumu Yayınları
Barraclough okuduğumuz tarihin olgusal değil, kabul edilmiş yargılardan ibaret olduğunu düşünmektedir.
Kant (1724-1804) tarih yüzyılı olarak nitelendirilen 19. yüzyılın büyük tarih felsefelerini etkilemiş önemli bir düşünürdür. Onun sistemleştirdiği idealizme göre ide (fikir-düşünce), eylemden önce gelir. "Tarihi belirleyen düşüncedir" şeklinde kısaca özetlenecek bu anlayışa göre; doğa insana, başka organizmalarda bulunmayan akıl denen bir yeti armağan etmiştir. Bahşedilen bu akıl, insan yaşamını düzenlemektedir. İnsan doğal güdüleri ile değil, aklına dayanarak koyduğu ahlak yasaları ile ayakta kalabilir. Kant'a göre tarih, insan özgürlüğünün gelişmesi açısından anlam kazanabilir. Tarihe insan özgürlüğünün gelişme ve ilerleme süreci olarak bakmadığımız takdirde, tarih tümüyle çılgınlık süreci, bir anlamsızlıklar yığını olarak görülür. Oysa tarih; dünya yurttaşlığı, evrensel birlik, cumhuriyetçi dünya devleti gibi bir ideye ve insanın özgürleşmesine doğru ilerleyen ve erekselci bir süreçtir.
Sayfa 56 - İbrahim Şirin, Genel Tarih Anlayışları, TTK Yayınları
Prof. Dr. Oğuz Tekin'den genç araştırmacılara tavsiyeler.
Genç araştırmacıların en az bir yabancı dili iyi bilmeleri gerekiyor. Orta derecede yabancı dil pek bir işe yaramıyor. Türkiye'de iyi bir dil okulu eksiği var. Profesyonelce iyi ve kaliteli yabancı dil öğretimi eksiği. Ayrıca, öğrencilerin çok fazla kitap okumasını öneririm. Öğrenciler okuduğu kitapların nasıl yazıldığını incelemeli, bibliyografya ve dipnotlarına dikkat etmelidir. Üçüncü olarak İstanbul'daki kütüphaneleri ve yabancı enstitülerin kitaplıklarını mutlaka görmeli ve incelemeli. Bu işin bir yerde yurtdışı ayağının olmasını öneririm. Bir araştırmacı doktorayı bitirmeden mutlaka bir ay veya on beş gün bile olsa yurtdışında bir kitaplık görmeli.
Sayfa 263 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
Reklam
Nietzsche, Hegelci tarihin "hayat" dediği yaşam ve yükselme mücadelesini körelttiğini, insanı silikleştirerek yaratıcılığını yok ettiğini, insanın mutluluğu için unutma kabiliyetinin gerekli olduğunu, tümüyle tarih bilincine sahip bir yaratığın ise dayanma gücünün olmasının mümkün olmadığını ileri sürdü.
Sayfa 58 - İbrahim Şirin, Genel Tarih Anlayışları, TTK Yayınları
Unutulmamalıdır ki, hiçbir despot kendisinin baskıcı ve adaletsiz olduğunu kabul etmez.
Sayfa 31 - Fahri Sakal, "Tarihyazımında Temel Kavramlar", TTK Yayınları
Tarihçi, aynı zamanda elde kazma kürek kahramanı ortaya çıkartmayı vazife bildiği kadar, ortaya çıkardığı kahramanları gerektiğinde gömmeyi de bilendir.
"Nietzsche’nin dediği gibi kahramanlarını gerektiğinde gömemeyen toplumlar, yeni kahraman kazanmada başarılı olamazlar."
Tarihin bilimsel bir alan olarak kavranışına ilişkin 19. yüzyıl Fransız tarihçiliğinin önemli isimleri Charles Langlois (1863-1929) ve Charles Seignobos (1854-1942), birçok belgeden dağınık olguları bir araya getirmek, bir binanın bilimsel olarak inşası gibidir demişlerdir.
Sayfa 20 - Fatih Durgun, "Nesnellikten Postmodernizme Profesyonel Tarihyazımı", TTK Yayınları
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.