Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tarih Yazımı İçin Çağdaş Bir Metodoloji

Tarih Nasıl Yazılır?

Ahmet Şimşek

Tarih Nasıl Yazılır? Gönderileri

Tarih Nasıl Yazılır? kitaplarını, Tarih Nasıl Yazılır? sözleri ve alıntılarını, Tarih Nasıl Yazılır? yazarlarını, Tarih Nasıl Yazılır? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Levent Yılmaz
"Geleneksel ayrımda divan şiiri ile halk şiiri arasında nasıl bir radikal karşıtlık oluşturulduysa, 'saray' ile 'halk' arasında da böyle bir karşıtlık kurulmuştu. "
Sayfa 210
Geçmişten gelen her sesi teslim olmuş bir ruh hali ile dinlemez
Sayfa 35
Reklam
Halil İnalcık, Araştırma Konularını Nasıl Belirliyor?
... Tarihçi olmak isteyen biri temayüllerini konusunu iyi belirlemeli. Her şeyden önce sevmediğiniz bir konuda çalışamaz ve ilerleyemezsiniz. Osmanlı tarihinin bilinmeyen, yanlış yorumlanan bir tarih düşüncesi olduğunu düşünüyorum. Büyük bir özveriyle kendimi Osmanlı tarihi araştırmalarına verdim. Tarihçi toplumuna katkı yapacak olan konuyu iyi seçmeli. Fransa veya Roma tarihi gibi çok çalışılmış konular yerine Osmanlı tarihi gibi sosyal hayatı, kültürü henüz tamamıyla araştırılmamış ve batılılar tarafından yanlış yorumlanan bir tarih konusu seçmek istedim. Batılıların Osmanlı tarihine yaklaşımları önyargılıdır. Araştırıcı yanlış yorumlanmış bir konuyu saptamalı, iki yüzyıl önce yazılmış Hammer tarihinde büyük yanlışlar var ama biz hala onu otorite sayarız. Avrupa'da Osmanlıyı müspet yanlarıyla ele alan bir kitap çok satamaz. Tarihçi olmak isteyen biri başkalarının hata veya önyargılarla ele aldıkları konular seçmeli ve öncelikle millî tarih konularına yönelmeli.
Sayfa 274 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
A. Y. Ocak: Teknik olarak ben fiş sistemi ile çalışırım. Bibliyografya ve bilgi fişleri vardır. Bu sistemi 1963-64 senelerinde Türk Edebiyatı Tarihi hocamız rahmetli Nihat Sami Banarlı'dan öğrendim. Bazı pazarlar onun Bebek'teki evine giderdik birkaç arkadaş. O bize hocası Fuat Köprülü'nün çalışma sistemini anlatırdı. Bu fiş sistemini o Fuat Köprülü'den öğrenmiş ve ben de ondan öğrendim. Çok esaslı bir hocaydı. O zaman hazır fişler yoktu şimdiki gibi... Ben İstanbul Cağaloğlu'ndaki kâğıt hurdacılardan kilo hesabı ucuza aldığım ince kartonları matbaalarda bilgi fişi 12,5-20,5 ve bibliyografya fişi 7,5-12,5 ebatlarında (uluslararası standart boyut) olmak üzere kestirip kullanıyordum. Sonraları her yurt dışına çıktığımda kitabevlerinden sonra en çok zevkle dolaştığım kırtasiye mağazalarından hazır standart paketler halinde fişler ve kutular, karteksler alırım. Şimdi Türkiye'deki büyük marketlerin kırtasiye reyonlarında da her türlü kaliteli, estetik malzemeler bulabiliyorsunuz. Çalıştığım konularla ilgili olarak okuduğum kitap ve makalelerdeki beni ilgilendiren, mühim bilgileri fişlere yazarım ve çalışırken bu fişleri masa üstüne yayıp çalışırım. Böylece hepsini bir arada görme imkânım var. Artık bilgisayarda bu konuda özel programlar var tabii. Onları kullanabilirsiniz, ama hepsini birlikte ekranda görme imkanınız olmaz. Bilgiler, fişlere kendi orijinal dillerinde, özetlemeden olduğu gibi aktarırım. Çünkü bu bilgiler daha sonra başka çalışmalarda kullanılabilir. Benim bütün kitaplarım ve makalelerim bu şekilde yazılmıştır.
Sayfa 271 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
A. Y. Ocak: Veri toplama süreci gerçekten çok önemlidir. Bu konuda araştırıcının önündeki en tehlikeli şey, kafasında peşin hükümle yola çıkmak, yanlış yaklaşımlara prim vermektir. Yani önceden kararlaştırılmış bir sonucu ispat veya tahkim için araştırma yapmak, asla kabul edilemez. Bu, araştırmacıyı seçiciliğe iter. Tezini destekleyeceğini
Sayfa 269 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
Tabii ki öncelikle kafanızı meşgul eden problematikler sizi yönlendirmeli. Kafanızda bilimsel takıntılarınız olmalı. Sonra o takıntıların peşinden gitmeli ve konularınızı ona göre seçmelisiniz. İlgilendiğiniz konuların kaynaklarını çok dikkatli bir biçimde okumak, sorgulamak gerekiyor. Satır aralarını okumak, yazılanlardan yazılmayanları sezmeğe çalışmak icap ediyor. İkinci aşamada mevcut modern literatürü olabildiğince- olabildiğince diyorum, çünkü muhakkak her zaman gözünüzden kaçabilenler olacaktır- eksiksiz bir şekilde taramak şart. Bu işlem sizin kaynaklara daha iyi nüfuz etmenize yardımcı olacaktır. Süreci aksi yönde de işletebilirsiniz. Yani önce modern literatürü tararsınız, sonra kaynaklara yönelirsiniz. İki yöntemin de kendine göre avantajları vardır. İşte bu sizin araştırma sürecinizdir. Bu arada bazı meseleleri meslektaşlarınızla tartışmak, onların görüşlerini almak da çok önemlidir; çünkü sizin fark etmediğiniz bazı noktalara dikkatinizi çekebilirler. Eskilerin dediği gibi, "el-ilmü bi'run ve'l-müzâkeretü delvuhâ", yani "ilim bir kuyudur, kovası tartışmadır". Ben bu söze çok inanırım. Yalnız, kimlerle görüşlerinizi paylaşacağınız, tartışacağınız önemlidir. Ardından bunların üzerine ben ne katkı yapabilirim diye düşünmeniz gerekir. Eğer bir katkı ortaya çıkacaksa o konuyu yazmak, aksi halde vazgeçmek lazım.
Sayfa 268 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
Reklam
Ahmet Yaşar Ocak, Araştırma Konularını Nasıl Belirliyor?
Benim araştırma konularım, İlahiyatçı meslektaşların tasavvuf tarihi alanındaki araştırmaları rezervde kalmak kaydıyla, daha çok Türkiye'de merhum Fuat Köprülü ve Abdülbaki Gölpınarlı'nın açtıkları, kısaca Anadolu'nun İslamlaşması tarihi diyebileceğimiz bir alanı ilgilendiriyor. Ama onların seviyesinin benim için çok yüksek olduğunu itiraf etmeliyim. Yalnız Şeyh Bedreddin'e atfedilen şu sözle kendimi anlatabilirim: "Ben de halimce Bedreddinem".
Sayfa 266 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
Prof. Dr. Oğuz Tekin'den genç araştırmacılara tavsiyeler.
Genç araştırmacıların en az bir yabancı dili iyi bilmeleri gerekiyor. Orta derecede yabancı dil pek bir işe yaramıyor. Türkiye'de iyi bir dil okulu eksiği var. Profesyonelce iyi ve kaliteli yabancı dil öğretimi eksiği. Ayrıca, öğrencilerin çok fazla kitap okumasını öneririm. Öğrenciler okuduğu kitapların nasıl yazıldığını incelemeli, bibliyografya ve dipnotlarına dikkat etmelidir. Üçüncü olarak İstanbul'daki kütüphaneleri ve yabancı enstitülerin kitaplıklarını mutlaka görmeli ve incelemeli. Bu işin bir yerde yurtdışı ayağının olmasını öneririm. Bir araştırmacı doktorayı bitirmeden mutlaka bir ay veya on beş gün bile olsa yurtdışında bir kitaplık görmeli.
Sayfa 263 - Mehmet Salih Erkek, "Yetkin Tarihçiler Nasıl Çalışıyorlar?", TTK Yayınları
Kafadar'a göre belgeler vardır ama belgelere çok yakından bakmak onları görmemizi engelleyebilir; tarihsel miyopluk için bir tür "uzak gözlüğü" kullanmamız gereklidir.
Sayfa 214 - Levent Yılmaz, "Bir Tarihçinin Metnini Okumak (Cemal Kafadar'ın Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken'in "Giriş" Yazısı Üzerine)
136 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.