Bu desenlerin tekrarı, zikirdeki tekrarı doğrudan hatırlatır. Zikir sırasında yinelenen sözcüklerin ve isimlerin başta bir uyanıklık çağrısı içermesi ve tekrarın ilerleyen momentinde artık bu uyanıklığın yerini ruhani bir uyumaya ve "ilgisizliğe bırakması hem olağandır, hem de bir açıdan gereklidir. Çünkü zikre yeni başlayan talip her zaman acelecidir ve muhayyilesi birçok menkıhe ile yoğruludurı Zikrin kendisinde gerçekleştireceği değişimler için beklentisi yüksektir. Bu durum onda, gece vakti içilmiş bir kahve etkisi yapar ve kendisini zinde ve hevesli, yeniliklere açık bulmasını temin eder. Oysa kendisini zayıf, çaresiz, yetersiz ve geri kalmış bulmadıkça amacına ulaşamayacaktır. Bu yüzden zikrin ilk etkisinin aksine, ileriki merhaleler zikrin bir tür zihinde boşluklar açmaya yarayan işlevini görünür kılar. Zikir zihni bir süre, velev ki bu süre kısacık bir an olsun, susturmak içindir. Zihnin sustuğu anda, zekanın bağlarıyla tutsak olan birçok kapasite ve güç serbest kalacaktır.
Karşı tepededir. Suskun bir kral. Küs ama ne düşündüğü tahmin edilen bir baba. Kadim bir kitap. Kitaplar kitabı. Tepeye tünemiş ve kanatlarını kapatmış, delici bakışlarıyla bir destan kuşu. Süleymaniye.
Karşı tepededir. Suskun bir kral. Küs ama ne düşündüğü tahmin edilen bir baba. Kadim bir kitap. Kitaplar kitabı. Tepeye tünemiş ve kanatlarını kapatmış, delici bakışlarıyla bir destan kuşu. Süleymaniye.
Süleymaniye'nin Baki'nin şiirine bağlandığı kılcallar vardır. Ve bu kılcallar, bu iki eseri birlikte aynı yüzyılda, aynı şehirde doğuran düşünsel ve estetik seviyeyi işaretler.