Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Taşları Yemek Yasak

İsmet Özel

Taşları Yemek Yasak Gönderileri

Taşları Yemek Yasak kitaplarını, Taşları Yemek Yasak sözleri ve alıntılarını, Taşları Yemek Yasak yazarlarını, Taşları Yemek Yasak yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir şeyler kaybediliyorken, bir şeyler kazanılıyor demektir.
Sayfa 79
Modern dünyada bilgi ile doğruluk, ehliyet ile hakikat birbirinden kopmuş durumdadır.
Sayfa 63
Reklam
Bir sözün bize ne söylediğini anlamaya çalıştığımız zaman düşünmeye başlamış sayılırız. Oysa insanların çoğu sadece bir güçlükle karşılaştığı zaman düşünür.
Sayfa 56
Allah'ın dediği oldu : Toplum örgüsü insanı şerefinden mahrum bir konuma yerleştirdi. Ellerimizin mahsulü ürünler bize tekaddüm ediyor. İnsan kendi soyundan gelen ferdlere yabancı kaldığı kadar kendisin de bağlı olduğu soya duyarsız. Yani usul ve füru arasındaki bağ ancak toplum kurumları aracılığıyla kurulabiliyor. Kölelik azad edilebilme imkanı ortadan kaldırılmış şekliyle teessüs etti. Alışveriş sadece insanları zincirleyen malların alımı ve satımı haline girdi. İnsanlar ev diye kendilerini delirtecek mekanları tanıyorlar. Çalışma diye bildikleri şey ne kendilerinin ne de bir başkasının anlam veremediği bir yorulma yolu. Eğlence zamanı sandıkları şey şahsiyet bozukluklarının teşhir edildiği dönemler. Bu çarpık mecburiyetlerin sayısı çoğaltılabilir. Belki her şeyden önemlisi insanların felaketlerini büyük bir telaşla arzulamalarıdır. Dolap böyle dönüyor. Nefret ettikleri şeyler için bütün güçlerini harcamaya hazır insanlar. Eğlencede eğlenmediklerini biliyor, ama buna kendilerini mecbur hissediyorlar. Çalışma alanlarının kendilerine ne büyük tahribat yaptığının farkındalar, ama büyük bir işsizlik korkusu içindeler. Konutlarında aradıklarını asla bulamayacaklarını bildikleri halde evsizlikten ölümcül bir korku duyuyorlar. İnsan ilişkilerinden bunalıma düştükleri halde bu ilişkilerin daha ileri noktalara vardırılması için çırpınıyorlar.
Akılcılık bize dünya hayatının imkanlarından en fazlasını elde ederek hür olmamızın yollarını gösterir. Akıllılık ise çevremizi kuşatan şartların haklı olup olmadıklarını sorgulamaya götürür bizi.
Nitekim ister hürriyet desinler, ister özgürlük sözünü beğenerek kullansınlar onlar için bütün kurtuluş nefsin tatmininden fazlası olamıyor.
Reklam
"Sonra kalbleriniz yine katılaştı. Şimdi o, taş gibi, hattâ daha da katı. Çünkü taşın öylesi vardır ki ondan ırmaklar kaynar, öylesi vardır ki yarılıp ondan su fışkırır, öylesi vardır ki Allah korkusuyla yukardan aşağı düşer. Allah yaptıklarınızı bilmez değildir.” el-Bakara; 74
İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. Öyleyse şunu düşün: İnsanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar, servet, güç gibi nesnelerde geçerli değil. Merhamet, şefkat, tevazu gibi şeyler için de böyle. Bilgi için de böyle. Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o “şey” olur, o şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak. ”
Sayfa 314Kitabı okudu
Meselelerin hakikatine ulaşma çabası gösteren kişi artık başının çaresine paçasını kurtarmak üzere değil, zâtını, özünü, kendi özünün bağlı olduğu öz bütününü korumak üzere bakan kişidir. Bilgiyi dönen çarkın uygun yerine yerleşmek için öğrenen kişi, öğreniminde hangi yüksek seviyeyi tutturmuş olursa olsun, hangi makamı işgal ederse etsin sıradan, avamî bir kişidir ve diğerleri ile birlikte sürüklenmektedir. Öyleyse sözlerin bize ne söylediklerini anlamaya çalışmak, bu söylenenlerin bizim hakikatimizi ifade edip etmediğini bilmeye yönelmek düşünmenin ilk adımı olduğu gibi, sürü ile sürüklenmekten kurtuluşun da ilk işaretidir.
Özgürlük
Bizim özümüz Rabbimiz tarafından bize verilmiş bir cevherdir. Eğer biz Onun değerini bilir ve korursak gürleşir. Özgür oluruz.
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.