Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Handan

Handan
@handancrk
Kendin ol; diğerleri çoktan kapıldı.
EMGAH ‍
Rize Ünv
Erzincan
46 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Reklam
Handan
Bir kitabı okumaya başladı
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski
8.3/10 · 25bin okunma
Zekanın mevkii ve merkezi konum olarak kalp içsel mekanı sınırları olmayan bir dünya ve sonsuz bir imkanlar evreni sunan içsel bir kutsal mekanı simgeler. O sevgi ile tavlanan bir bilgi mabedi, en kutsal arzularımızın dile getirilebildiği ve Tanrıyla daimi bir mahrem ilişkinin tecrübe edilebildiği mukaddes bir hücredir. İçsel ikametgah olarak insan kalbi, zekanın kendi yurdunu bulduğu ve insanın Tanrıyla mahrem ilişkisinin kendisine en yüksek gerçeklikle ilişkimizin nihai ifadesi olarak hissettirdiği yerdir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan zekasının peygamberi berraklığı özünü ve nesnelliğini hakikatin karakteristiği olan kesinlikle alan bir zihin ifadesini yansıtır. Oysa insan zekasının parlaklığı evrenin ışığı olan sembolik güneşin aysal yansımasıdır.
İnsan zekası öz farkındalığın arka perdesini oluşturan ve bu zekanın içerisinde iş göreceği geliştirilmiş bir ortamla donatılmış düşünümsel bir bilincin güçlü etkisi altındadır. Bu yönüyle o insanoğlunun insan oluşunun Temel ve tanımlayıcı unsurudur ve tesadüfi bir evrimsel sürecin eseri veya beklenmedik sonucu değildir. Derûni etkinliğin en önemli tezahürü olan ve dolayısıyla işteki varlığın doğrudan yansıması olan insan zekası böylece insanların kendi kimliklerine nasıl kuracaklarının odak noktası ve katalizatörü olur. İnsan zekasına bitimsiz spekülasyon dalgalarıyla sürüklenebilen eya tatmin edilmemiş ve belki irrasyonel bir duygunun yakıcı alevleri içerisinde yok olan bir denge arayışıyla oradan oraya savrulan salt bilişsel bir etkinlik olarak mı anlamalıyız ? Matematiksel kesinlikle kapasitesi ile ve sayısız basit olgunun ayrıntısını sürme eğilimi ile günümüz insan zekasının ileri görüşlülüğüne hayranız; fakat eşit derecede ümitsiz Bir tutarlılık ve geleneksel zihin ve zeka anlayışında var olan kesinlikle inayeti arayışı içerisinde kavramdan kavrama atlamak suretiyle zekanın kendi formülasyonlarından hiç tatmin bulmaksızın durmak bilmeyen ve karşılık görmeyen hareket kapasitesi konusunda da endişeliyiz.
Reklam
Çağımızdaki akla olan bu güveni, kaynağına ulaşabilmek adına, varlığımızın menbaına doğru götürecek olsak, bulacağımız şey nedeniyle ürkebiliriz. Varlığımızın merkezinde bir gizem varsa, o zaman bu gizemi tanımak adına zihnimiz, zekamız, aklımız,kalbimiz,tahayyülümüz,duygulanımlarımız ve özellikle de kutsal duyarlılıklarımız da dahil olmak üzere elimizdeki bütün araçları kullanmamız gerekir. İnsanoğlunun membaındaki derinliklerde yatan gizem, bizatihi varoluşun gizemidir. Bu gizemin çözümü, kişinin kendi gerçek doğasının ve varlığının bütünlüğünde kendisi olması tecrübesinde bulunabilir.
İsteseniz de istemeseniz de, maddenin dışsa dünyasıyla zihnin içsel dünyası, öyle görünüyor ki birbirleriyle olan bağlantılarını kaybetmiştir: doğal olarak bu demektir ki evren ve evrendeki yerimiz fiilen anlaşılmaz olmuştur. Öyleyse analiz etmek ve bizzat Tanrı'nın bağladığını birbirinden ayırmak, anlaşılan o ki aklın mahiyetini oluşturmaktadır. O halde sadece akla dayanan bir dünya görüşünün geri dönüşü mümkün olmayacak biçimde kırılıp parçalara ayrılacak olmasında şaşılacak bir şey yoktur.
İnsan zihninde, bizi rasyonel zihnimizin durağan ve mantıksal işlemlerinin ötelerine götüren bir şeyler vardır. "Dilediği yere esen rüzgar" gibi zihnimiz belirsiz ve kestirilemez biçimlerde hareket eder. Tahayyülümüz bizi zahiri benliğin ötesine götüren imkanları resmeder; anlama yetimiz tam olarak açıklayamadığımız bir boyuttan doğar. Nihayetinde, kendi gizemli kökenleri olan , zihni aydınlatma, bilincimizi yükseltme kabiliyetlerinin dışında bir izahat ve icraatta bulunmayıp insan kalbinin arzuladığı kesinliği sunan düşüncelere , fikirlere ve çözümlere ulaşırız.
Bu eser boyunca modern insanlık, modern zihniyet ve modern bilime atıfta bulunduğumuzda, dünya ölçeğinde egemen olan ve modern çağın hakim dünya görüşünü niteleyen rasyonel,seküler,bilimsel ve giderek bilimci bakış açısından başka bir şeyi kastetmemekteyiz.
Artık ne bildiğimizi sorgulamıyor, bilimsel topluluğun uzman görüşlerini çaresizce kabul ediyoruz.
Reklam
Berzah da biz dünyanın olduğu kadar Tanrı'nın da suretini yansıtabiliriz. Dünyayla uğraşırken dışa doğru döndüğümüz ölçüde dünyanın bir sureti oluruz; içe doğru döndüğümüz ve daha yüksek melekeleri harekete geçirdiğimiz ölçüde ve Tanrı'nın bir sureti ve O'nun nitelik ve sıfatlarının bir yansıması oluruz.
240 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Ruhun Sınır Bölgeleri
Ruhun Sınır BölgeleriJohn A. Herlihy
9.5/10 · 13 okunma
407 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.