Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tefsir Üzerine Sözleri ve Alıntıları

Tefsir Üzerine sözleri ve alıntılarını, Tefsir Üzerine kitap alıntılarını, Tefsir Üzerine en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şurası bizce bilinen bir gerçektir ki sahabi, tabiin ve onlara tabi olanlar; Kur'an'ı en iyi okuyanlar ve Kur'an'ın tefsir ve manalarını en iyi bilenlerdir. Nitekim onlar, Allah'ın hak olarak Resulü ile gönderdiği gerçeği de yine en iyi bilenlerdir. Kim onlara muhalif hareket ederse, onların tefsirlerinin aksine bir tefsir yaparsa bu kimseler hem delilde ve hem de medlulde hata etmiş olurlar. Çünkü gerçekte onların görüşlerine muhalefet eden her bir kimsenin mutlaka ya akli veya işitmeyle ilgili olarak bir şüphesi vardır ki, onu zikrediyor.
Reklam
Cenabı Mevla yine buyuruyor: İşte Biz, sana da (Habibim) böylece emrimizden bir ruh vahyettik Halbuki (vahiyden evvel) kitap nedir, iman nedir, sen bilmezdin. Fakat biz onu bir nur yaptık. Bununla kullarımızdan kimi dilersek ona hidayet ederiz. Şüphesiz ki sen her halde bir yolun rehberliğini yapıyorsun. "(Öyle doğru bir yol ki, o) göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi kendisinin olan Allah'ın yoludur. Gözünüzü açın: (Bütün) işler ancak Allah'a dönüp varır. (Şura: 52-53)
Ayetler hakkında onların kavilleri anlatılır, ibarelerinde bazen lafızlarda zıtlık meydana gelir de, bu konuda kendisinde bir bilgi bulunmayan kimse bunu bir ihtilaf sanır. Bunun üzerine bazı kaviller anlatırlar. Oysa durum öyle değildir. Bunlardan bazı bir şeyi "lâzımı" ile veya benzeri ile tefsir ederler, kimisi bir şeye aynıyla "nass" getirir (bizzat delil gösterir); fakat bütün bunlar aynı anlamadır (hepsi aynı kapıya çıkar) birçok yerde. Zeki ve kavrayış sahibi olan kimse bunu anlasın. Hidayete erdiren sadece Allah'tır.
Ey Rabbim! Kolaylaştır ve rahmetinle yardımını esirgeme! Hamd, kendisinden yardım talebinde bulunduğumuz ve affını dilediğimiz Allah'adır. Nefislerimizin kötülüklerinden ve amelle rimizin fenalıklarından Allah (cc)'a sığınırız. Allah kimi hidayette kılarsa, artık onu saptıran olmaz, kimi de sapıtırsa artık onun için hidayet söz konusu değildir.
Reklam
Bismillahirrahmanirrahim Hamd, sadece Allah'a aittir. Ona hamd ederiz. Ondan yardım dileriz ve bağışlanmayı ondan isteriz. Ey Rabbimiz! Bizleri bağışla, günahlarımızı affet, işlerimizdeki boşluklar sebebiyle bize azap etme. Bizleri davanda sabitkadem kıl. Kâfirlere karşı bizleri muzaffer eyle. Salât ve selam, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş bulunan Hz. Muhammed'edir. Aynı zamanda Ehli Beytine, ashabına ve kıyamet gününe dek onun davetine çağıranlaradır.
Hak Teâlâ buyuruyor ki: Artık ne zaman benden size hidayet (Kitap ve Peygamber) gelir de kim benim hidayetime uyarsa o (dünyada) sapmaz, (ahirette de) bedbaht olmaz. Kim benim zikrimden yüz çevirirse onun hakkı da dar bir geçimdir. Ve Biz onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz. Artık o zaman o: 'Rabbim, beni niçin kör hasrettin? Halbuki ben hakikaten görür idim' demiştir. (Allah da şöyle) bu yurmuştur: 'Öyledir, Sana ayetlerimiz geldi de sen onları unuttun, işte bugün sen öylece unutuluyorsun. (Taha; 123-126.)
Tefsir konusunda ihtilaf iki türlüdür: a) Sadece dayanağı nakil olan ihtilaf... b) Ya da başka bir şeyden dolayı bilinen ihtilaf... Zira bilmek, ya doğrulayacağımız ve kabul edebileceğimiz bir nakle dayanır. Ya da muhakkak olan bir istidlale dayanır. Nakledilen şey de ya bir masumdan (doğruluğundan şüphe etmediğimiz birisinden) veya masum olmayan birinden olabilir.
İlim, kendisi doğrulanan bir masumdan ya nakledilerek gelir veya malum bir delile dayalı bir söz olarak gelir. Bunun dışındakiler ise, ya değersiz ve reddi gereken ya da değerli midir değil midir gibi hakkında karara varılamayan haberler veya bilgilerdir.
Reklam
Şurası kesinlikle bilinmelidir ki, Hz. Peygamber(s) bütün ashabina Kur'an-ı Kerim'in manasını beyan etmiştir. Nitekim Kur'an'ın lafızlarını dahi açıklamıştır. Bu durumu Rabbimiz şu ayetiyle bildirmektedir: (Habibim) Biz sana da Kur'an'ı indirdik. Ta ki, insanlara, kendilerine ne indirildiğini açıkça anlatasın ve ta ki, onlar iyice fikirlerini kullansınlar. (Nahl, 16/44) İşte bu ayet, Hz. Peygamber'in Kur'an'ın hem lafızlarını ve hem de manalarını ashabına açıkladığının apaçık delilidir.
Ayetler hakkında onların kavilleri anlatılır, ibarelerinde bazen lafızlarda zıtlık meydana gelir de, bu konuda kendisinde bir bilgi bulunmayan kimse bunu bir ihtilaf sanır. Bunun üzerine bazı kaviller anlatırlar. Oysa durum öyle değildir. Bunlardan bazı bir şeyi "lâzımı" ile veya benzeri ile tefsir ederler, kimisi bir şeye aynıyla "nass" getirir (bizzat delil gösterir); fakat bütün bunlar aynı anlamadır (hepsi aynı kapıya çıkar) birçok yerde. Zeki ve kavrayış sahibi olan kimse bunu anlasın. Hidayete erdiren sadece Allah'tır.
Bizzat kendisi şöyle diyor: Çoğu zaman bir tek ayeti mütalaa ederdim de, bunu yüz kadar tefsirden öğrenmeye çalışırdım, sonra da Allah'ımdan bu konuda bana kavrayış kabiliyeti ihsan etmesini isleyerek şöyle dua ederdim: Ey Adem ile İbrahim'in muallimi beni de öğret...
Merhum bu konuda şöyle söylüyor: Birçok âlimin temenni edip elde edemediği Kur'an manalarını ve usul ilmi ile ilgili birçok şeyleri Allah bana nasip eylemiştir. Kur'an manaları dışında geçen zamanımın kaybına pişmanlık duymaktayım...
Kur'an-ı Kerim'i reye dayanmak suretiyle mücerret tefsir cihetine gitmek haramdır. Bize Müemmel, Sufyan, Abdü'l-A' lâ, hepsi Said b. Cübeyr'den bildirdiler. Said b. Cübeyr de İbn Abbas'tan rivayetle, İbn Abbas demiştir ki; Allah Resulü şöyle buyurdular: "Kim Kur'ân hakkında ilmi olmadan konuşursa, o cehennemdeki yerine hazırlansın."
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.