Çamaşırın sığır, at ölüsü gibi, pırıl-pırıl kalaylı demir leğenlerde yıkandığı, gasilhanesinde su dökünülen, doğru dürüst yıkanmaya, o da haftada bir, çarşı hamamına gidilen, yemekleri fıs fıs gazocağında pişirilen, yemekleri buzdolabinda değil tel dolapta saklanan, Adnan Menderes devrinin küçük memur evinde, Singer Dikiş Makinesi, yeni ve daha üstün bir evrene, daha ileri bir sınıfa atlayabilmeyi başardığımız ilk adım gibiydi...