Tek Kadın Latife
Oğuz AkayTek Kadın Latife Gönderileri
Tek Kadın Latife kitaplarını, Tek Kadın Latife sözleri ve alıntılarını, Tek Kadın Latife yazarlarını, Tek Kadın Latife yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
En büyük nimet hayat değil, sükundur, barıştır. Gözlerimin içine bak, onların dibinde ruhun yalan söylediğini okuyacaksın. Ben seni affettim. Seni ve onu, saadetinizi rüyalarımın üstüne koydum. Kendi saadetimi sizlerinki için feda ettim.
"Hislerdeki samimiyet devam ettikçe, üzüntüler nisan bulutları gibi gelip geçerler."
Kim demiş bir kadın küçük şeydir. Bir kadın belki en büyük şeydir.
Hayat, kanayan yaralar üzerinde bir karnaval maskesidir.
"Benim elime büyük yetki ve kudret geçerse ben sosyâl hayatımızda istenilen inkılabı bir anda bir coup ile yapacağımı zannederdim. Zîrâ ben, bâzıları gibi halkı ve ulemayı yavaş yavaş benim görüşlerimin derecesinde görmeye ve düşündürmeye alıştırmak suretiyle bu işin yapılabileceğini kabul etmiyorum ve böyle harekete karşı ruhum isyan ediyor. Ben, bu kadar yıllık yüksek öğrenim gördükten, sosyal ve uygar hayatı inceledikten sonra neden halk seviyesine ineyim? Onları kendi seviyeme çıkarırım. Ben onlar gibi değil, onlar benim gibi olsunlar; şu da var ki bu konuda incelemeye değer bâzı noktalar var; bunları iyice kararlaştırmadan işe başlarsak hata olur."
Anlamak, anlaşmak!... Devamlı bir saadet diyarının anahtarı değil miydi?
Sayfa 615Kitabı okudu
Gözle görünen taraflarını bile düzeltmeyen insanların, gözle görünmeyen tarafları kim bilir ne haldedir.
Sayfa 541Kitabı okudu
"Kaç gün oldu, var otururuz bu kızcağızın evinde. İyidir hoştur, fakat tutmamıştır gözüm... Bu kızcağız bilmez benim oğlumu sevdiğini.O sever Mustafa Kemal Paşa'yı! O ister, Mustafa Kemal Paşa'nın karısı olsun. O ister kurulsun Çankaya'da, buyursun ona buna!....Sevemez benim Mustafa'mı. Sever Mustafa Kemal Paşa'yı! Sen beni çabuk götüresin evlatçığım Ankara'ya. Söyleyeyim Mustafa'ya, bu iş olmaz."
Sayfa 524Kitabı okuyor
Fikriye, "Paşam, Paşam!" diyerek Mustafa Kemal'in boynuna sarıldı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyor, sicim gibi akan gözyaşları Paşa'sının yüzünü ıslatıyordu.
Sonu belli olmayan bu ayrılığa nasıl dayanacaktı Fikriye?
Paşa'sından ayrıldığı için çok üzgün olduğunu söyledi Mahmut'a.
"Ayaklarım hiç öne gitmiyor Mahmut Bey, hep geri geri gidiyor" diye dert yandı.
Bir sihirli ses, "Gitme kal!" dese, kalacaktı.
Sayfa 414Kitabı okuyor
İzmir'den döndüğünden beri, Paşa'sındaki değişikliğin sebebini hep anlamaya çalışmıştı....İzmir'de olup bitenlerin, bu gidişinde etkili olduğundan Fikriye şüphelenmiyor değildi... "Acaba İzmirli kızı mı seviyor?" diye geçirdi aklından.
Öyle nankör bir zamana rastlamıştı ki bu hastalık....Birdenbire çıkıvermişti karşısına İzmirli kız...
Sayfa 360Kitabı okuyor
Tat yok gecesinde, gündüzünde
Ben neyleyeyim bu yeryüzünde?
Abdülhak Hamid
Sayfa 460Kitabı okudu
Anlaşmak kadar büyük bir saadet var mı?
Sayfa 381Kitabı okudu
Gençlik hayatın ilkbaharı
İlkbahar, yılın gençlik zamanı
Sayfa 363Kitabı okudu
İnsan, mevcut imkanlar içinde en güzeli ve en tatmin edeni bulma kararında olursa, en sağlam ihtisas diplomasına sahip demektir.
Sayfa 351Kitabı okudu