Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Teknenin Ölümü

Melih Cevdet Anday

En Eski Teknenin Ölümü Gönderileri

En Eski Teknenin Ölümü kitaplarını, en eski Teknenin Ölümü sözleri ve alıntılarını, en eski Teknenin Ölümü yazarlarını, en eski Teknenin Ölümü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birdim iki oldum, iki iken bir  Ne yalnızken birim, ne de seninle iki. 
Yalnızlıktır denizin tek yasası, Bütün ölüler unutulur, Yaşayanlar kalır tek başlarına.
Reklam
Ah yay biçimindeydi ölüm. Yalnızlıktır denizin tek yasası. Aşkın altın yasasıdır
Bir gün kum uyanır, ay gıcırdarsa Çalınırsa bir gün gömük kapımız Kalamazsın sabaha inen suda,
106 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Orhan Veli ve Oktay Rifat'la birlikte ortaya çıkardıkları Garip Akımı ile Türk şiirindeki yenilenmeyi başlatan Anday daha sonra Yunan Antik Çağından etkilenip kendine özgür felsefi bir şiir akımı yaratarak Garip Akımıyla yollarını ayırmıştır. Kolları Bağlı Odysseus bu akımın ilk örneklerindendir. Şiirlerinde güçlü imgeleriyle dikkat çeken dönemin en önemli şairlerinden olan Anday'ın bu kitabının son bölümlerinde antik çağın izlerini görmek mümkündür. Ben şahsen ilk okuduğum kitabı yanyanayı daha çok beğenmekle birlikte yine bu kitabında o ilk şiiri olan "Söz'ü" ve bazı şiirlerini çok beğendiğimi söylemek istiyorum. "Söz" şiirinde geçen şu iki mısra insanda nasıl büyük izler bırakabileceğini bu büyük şairin hemen her eserini okumak için ciddi nedendir. Birdim iki oldum, iki iken bir Ne yalnızken birim, ne de seninle iki. Sonuç olarak M. Cevdet Anday'ı Cahit Sıtkı Tarancı kadar çok sevdim. Aynı güçlü imgelemleri görmek hissetmek benim için vazgeçilmez şairlerden olacağının habercisidir. Türk şiirinin önemli şahsiyetlerinden olan Anday'ın bütün eserlerini okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar :)
Teknenin Ölümü
Teknenin ÖlümüMelih Cevdet Anday · Adam Yayınları · 19851,083 okunma
birdim iki oldum, iki iken bir ne yalnızken birim, ne de seninle iki, sevi de yalnızlık gibidir var yok eder durur kişiyi akşamları boru sesiyle gelir.
Sayfa 11
Reklam
ben başka dünyadan bu yaz ne de çok yağmur yağdı, ben başka dünyadan geldim, bilemem. bahçe ne kadar yanımızda, ne kadar yakın karanfil tarlası! bilgiyi araya gılgameş gibi kuşkumun kuyusunda gizlenecek şaşkın kuşların değil mi bu dünya, başka kimin olabilir ki! benim yabancılığım bitmeyecek. ağaçlara ki hep omuzlarında bilmediğimiz nice şeyi bilen suskun göğü sonsuzluğun. bu yaz ne de çok geyik geldi, yağmurda şebboy kokluyorlar. yalvacı birdir ateşin ve suyun, boş koyların yalnız denizi batan güneşin renginde taş arar, bana yeryüzünün gizini açıklayan o köpürmüş orman.
Sayfa 23
kayık gözü kuşlarla oyaladık, başka dünyaların ağaçlıkları, vakitsiz rüzgarıdır artık düşünceyi savunusuz bırakan. yağmurlu bayırlar unutulmuyor ve boşalmış parkın içindeki bakışma sorudan soruya. şaşkınlık, yalnız şaşkınlık, yüzlerde okunanların eşyaya vurması, saksılara ateş dikilmiş gibi gözlerle yansır da arkların uğultusunda güneş, kana döndürür taşın toprağın rengini kokuların zehri. çoktan ölmüş bir kadın bu çağ, eskimiş kıyıya vuran denizde çiçeksiz bir sevda kayığı, süslü bir at ıssız bir yerde, ve can kulelerinin göğündeki kuşlar rüzgarsız durmuşlar.
Sayfa 29
teknenin ölümü Kara yakındı önce, hem çok yakın, Elimi uzatsam tutardı. Yıldızsız teknemdi inip çıkan gece, Kurumuş gece, kum, kömür, arduvaz... Kara yakındı önce, hem çok yakın, Denizleyin inip çıkan önümde
Sayfa 39
kıyıdan bir alkış sesi geldi, ağaçların ordan, ta balkona, odanın güneşli duvarına değin. kalktım yürüdüm balkona, beyaz bir gemi geçiyordu yakından, mendil sallıyordu küpeştede biri ağaçların altındaki kalabalığa. iyi biliyorum, çocuktum o zaman. insanlarsa evlerine çekilmişlerdi, bomboştu denizin üstü ışıktan, ağaçların altında kurumuş ağaçlar, delik deşik bir sessizlik ve kum. döndüm, içeri girdim gene, altın kalay kakmalı aynaya baktım. saçlarıma, sakallarıma baktım, çürüyen gözlerime, fersiz dişlerime baktım, güvercinler dolaşıyordu odada.
Sayfa 54
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.