Tepedelenli Ali Paşa kitaplarını, Tepedelenli Ali Paşa sözleri ve alıntılarını, Tepedelenli Ali Paşa yazarlarını, Tepedelenli Ali Paşa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı’ya Mora’yı kaybettiren adam. Ya da Batılıların gözünde Müslüman Bonaparte. Hırsı, zekâsı ve acımasızlığıyla Machiavelli’nin gözdeleri arasına girebilecek kabiliyette, vicdandan ve ahlaktan yoksun bir prens. Zor günle r geçiren Osmanlı’nın hükmedemediği topraklarda hem eşkıyaların hem de ufukta beliren Yunan isyanının önünü kesmek için sabrettiği yola gelmez çıban. Dumas, Kütahyalı bir Mevlevi dervişinin torunu olarak Arnavutluk’un Tepedelen köyünde doğan ve sonunda vurulan kellesi Topkapı Sarayı’ndaki ibret taşında cümle âleme sergilenen Ali Paşa’nın hikâyesini bir romansa dönüştürüyor.
Dumas'ın Ali Pasha kitabı her şeyden önce bir roman değil. Roman havasında tarihi bir eser. 140 sayfaya sığdırılan 80 indeki bir azılı birinin ebeveynlerinden başlayarak anlatılan entrikası bol yaşam hikayesi. Kim kim karışıyor bazen, kısa anlığına yeni karakterler girip çıkıyor.
1800 li yıllarda bugünkü Yunanistan,Arnavutluk ve Makedonya yı kaplayan bölümün adı konulmamış hükümdarı,kralı. Zulümle,eşkiyalık,entrikalarla geldiği makamda, gene aynı şekilde sürdürerek büyük servet yapmış hırslı adamı Payitaht ölmesini bekledi uzun yıllar lakin ölmesine sabır tükendi ve üzerine yürüdü bu yaşlı paşanın. Lakin o yaşlı halinle yiğitçe son nefesine kadar ,son ana kadar direndi mendebur. Ne azim, ne hırs
Payitaht şunu görüp önlem alamadı, eğer böyle olacağını bilseydi, Ali Paşa üzerine yürürmüydü, bilmiyorum. O da Ali Paşa özellikle Rusyanın finanse ettiği yerli isyancıları dizginliyordu. Yeri geliyor onları destekleyerek kullanıyor, yeri geliyor tepelerine biniyordu. Ali paşadan sonra Mora ve Yunanistan kayıp edildi.
Yazılanları okuyunca iyiki o yıllarda yaşamamışım dedim.
Kırmızı Kedi Yayınevinin bastığı kitabın arka yüzündeki tanıtım yazısından bir bölüm sunayım.
" Osmanlıya Mora'yı kaybettiren adam.Ya da Batılıların gözünde Müslüman Bonaparte. Hırsı, zekası ve acımasızlığı ile Machiavelli'nin gövdeleri arasına girebilecek kabiliyette, vicdandan ve ahlaktan yoksun bir prens.Zor günler geçiren Osmanlı'nın hükmedemediği topraklarda hem eşkıyanın hem de ufukta beliren Yunan isyanını önünü kesmek için sabrettigi yola gelmez çıban. ... "
TEPEDELENLİ ALİ PAŞA
ALEXANDER DUMAS
.....
Bugünkü Arnavutluğ'un Tepedelen kasabasında doğar Ali Paşa 1744 yılında. Zengin ve imtiyaz sahibi bir ailenin çocuğudur. Ali Paşa'nın babası o henüz küçük yaşta iken öldürülür aile bunun sonucunda imtiyaz ve para kaybeder.
Eşinden korkup çekinen, bu sebeple munis bir tutum sergileyen annesi, eşinin
Alexandre Dumas “Tepedelenli Ali Paşa” İsimli eserinde Osmanlı’nın Mora’yı kaybetmesine neden olan Tepedelenli ailesinden, hırslı, acımasız, zalim, vicdan ve ahlak ile uzaktan yakından alakası olmayan kendi arzu, istek ve hakimiyetine her şeyden çok değer veren Ali Paşayı eksenine alarak Ali paşanın son nefesini verene kadar iyi ve kötü daha çok yaptığı kötülükleri anlatmaktadır.
Dumas’ın “Tepedelenli Ali Paşa”da kullandığı dil ve olayı işleyiz tarzı düz bir şekilde ilerlemekle birlikte sadedir de ancak Dumas’ta görmeye alışkın olduğumuzu dile ve olay işleyişine pek benzememekle birlikte okuyucu pek sıkmadan ilerlemektedir. Ancak okurken Tepedelenli Ali Paşa’nın hep aynı şeyleri yaptığı, aynı yol ve yöntemleri izleği görüşünün ağır bastığı sizlerde fark edeceksinizdir.
Dumas’ın “Tepedelenli Ali Paşa” isimili eserinin objektif olup olmadığı veya ne kadar objektif olduğu ise kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir o yüzden okuyup karar vermek isteyenlere şimdiden keyifli okumalar.
** Alıntılar;
- “Başarı her şeyi meşrulaştırır ve güçlü olana her şey mubahtır.”
- “Suçsuzluğunu ispat etmeyi reddetmek, suçunu itiraf etmek ve üstesinden gelinemeyecek şekilde şimşekleri üzerine çekmek demektir.”
- “Bir vezir, bir kıvılcımla havaya uçabilecek bir barut fıçısı üzerinde oturan, kaftanla sarılmış bir adamdır.”
- “Hangi yürekli adam neredeyse doğaüstü bir cesaret göstermişken çekip gidebilir ki?”
- “Eski yılan daima eski yılandır.”