Terörsüz Özgürlük sözleri ve alıntılarını, Terörsüz Özgürlük kitap alıntılarını, Terörsüz Özgürlük en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi göreceksiniz, sayın okurlar, bizler, bunları saptayıp yayınladığımız için "komünist, marksist, vatan ve millet düşmanı" ilan ediliriz, bu kredileri alan ve verenler de "milliyetçi, mukaddesatçı" ve de "maneviyatçı" olurlar.
Ne derseniz deyin, kuran iyi kurmuş bu düzeni!..
Türkiye'de masonluğun temeli, 1720 yılında Padişah Üçüncü Ahmet tarafından atılmıştır. Devlet adamlarından ilk mason Sadrazam Yirmisekiz Mehmet Celebi ve oğlu Sait Celebi'dir. Meşrutiyet dönemlerinde masonluk oldukça yaygınlık göstermiştir. (...)
Türkiye'deki mason locaları, 1935 yılında Atatürk'ün buyruğu ile kapatılmış. 5 Şubat 1948 yılında çok partili yaşama geçilirken yeniden açılmıştır.
"Biz unutkɑn bir ulusuz.
Unutuyoruz olup bitenleri.
Unutuyoruz ve oğullɑrı kızlɑrı ölen ɑnɑ bɑbɑlɑrı,
kɑnlı gözyɑşlɑrıylɑ bɑş bɑşɑ bırɑkıp gidiyoruz.''
Demokrasi çok sesli müziğe benzer. Yeter ki, müzik notalara ve kurallara uygun olarak seslendirilsin ve orkestra şefleri de görevlerini tam olarak yapsın...
Dünyanın bugüne dek tanıdığı en büyük «Silâh tüccarı» Muğla doğumlu bir Rum'dur: Vasil Zaharoff... Birinci Dünya Savaşı Zaharoff'un alım satımını yaptığı silâhlarla yapıldı.
Türkiye'de masonluğun temeli, 1720 yılında Padişah Üçüncü Ahmet tarafından atılmıştır. Devlet adamlarından ilk mason Sadrazam Yirmisekiz Mehmet Çelebi ve oğlu Sait Çelebidir.
Sayfa 80
Kitabı okudu
Dünyanın bugüne dek tanıdığı en büyük «Silâh tüccarı» Muğla doğumlu bir Rum'dur: Vasil Zaharoff... Birinci Dünya Savaşı Zaharoff'un alım satımını yaptığı silâhlarla yapıldı.
Şimdi göreceksiniz, sayın okurlar, bizler, bunları saptayıp yayınladığımız için, «komünist, marksist, vatan ve millet düşmanı» ilân ediliriz, bu kredileri alan ve verenler de «milliyetçi, mukaddesatçı» ve de «maneviyatçı» olurlar.
Bugün, olur olmaz nedenlerle övgü düzenlerin, yarın, bu dönemin yöneticilerini, en başta, hem de günah çıkartırcasına eleştireceklerini, en acımasız biçimde saldırıya geçeceklerini hiç ama hiç unutmamak gerekir