Fena değil, özellikle kafanız karışık ise tam sizlik.
Yazılı eserlerde benim için en önemli konu kullanılan dil ve üslup. Aynı beşeri ilişkilerde olduğu gibi. Tanımadığımız birine nasıl kırk yıllık ahbap muamelesi yapmıyorsak. Yazarak derdimizi anlatmaya karar verdiysek, çok daha özenli, konu bütünlüğü olan ve okuyucunun tahayyül etmesine izin verecek ölçüde edebi dil kullanılmalıdır.
Şöyle ki; son dönemlerde klinik psikologları çok takip ettim. Uzmandan Profesöre kadar çok nitelikli insan okudum, izledim. Yazarın konuyu işleyiş şekli benim tarafımdan kabul görmedi çünkü çok bölük, pörçük. Rahatlama kitabı gibi idealize edilmiş bir kitap çok daha konu bütünlüğü olan ve sınırsız sayıda insanın okuyacağı bilinciyle yaratılmış olmalı idi. Bu açıdan yeterli bulmadım, içerisinde çok gereksiz bölümler ve işe yaramaz kısımlar olması da hoşuma gitmedi.
Ancak bu değerlendirmeler tamamen benim şahsi görüşlerimdir. Beğeniyi oluşturan kişinin beklentisidir; ve ne yazık ki benim beklentilerimi karşılamadı.
Okumak günümüz koşullarında zaten gayret ve emek gerektiren bir eylem. Onca emek verip hayalkırıklığı ile beklentiler karsilanmadiginda benim açımdan memnuniyetsizlik oluşuyor.
Ne yapalım, olmuyor. Benim şahsi kanaatim fena değil ama çok daha iyilerini gördü bu gözler :)
Keyifli okumalar...