Bir sonraki sayfada "ruhunuzu tazelemek için" diye bir büyüye rastladı. Burada daha az resim vardı, ama resimler çok güzeldi. Lucy'nin okumaya başladığı şey, büyüden çok bir hikâyeye benziyordu. Üç sayfa sürüyordu ve Lucy sayfanın alt satırlarına gelmeden önce, ne okuduğunu çoktan unutmuştu. Sanki gerçekmiş gibi hikâyenin içinde yaşıyordu ve tüm resimler gerçekti. Üçüncü sayfayı açıp sayfanın sonuna geldiğinde, "Bu yaşamımda okuduğum ya da okuyacağım en güzel hikâye. Ah, keşke on yıl boyunca okumaya devam edebilseydim. En azından bir daha okumalıyım" dedi.
Burada kitabın büyüsünün bir kısmı oyuna dahil oldu. Geriye dönülmüyordu. Sağ taraftaki sayfalar, yani ilerideki sayfalar çevrilebiliyordu; ama sol taraftakiler çevrilemiyordu.
Sayfa 327 - Birinci Basım: Ocak 2003 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Çok geçmeden kendilerini, bu dünyadakinden çok daha yüksek dağlara doğru yürürken -ne kadar büyük ve canlı bir yürüyüş yoluydu o- buldular. Fakat o dağlarda kar yoktu: Ormanlar, yeşil yamaçlar, nefis bahçeler ve birbiri üstüne sonsuz bir şekilde devam eden gürül gürül çağlayanlar vardı. Üzerinde yürüdükleri, her iki yanında çok derin vadilerin uzandığı arazi gittikçe daralıyor , vadinin karşısındaki kara parçası gittikçe yaklaşıyordu; burası İngiltere'ydi.
Sayfa 495 - Birinci Basım: Ocak 2003 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları