Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

The Keeper of Lost Things

Ruth Hogan

The Keeper of Lost Things Sözleri ve Alıntıları

The Keeper of Lost Things sözleri ve alıntılarını, The Keeper of Lost Things kitap alıntılarını, The Keeper of Lost Things en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“If you never get sadness, how do you know what happy is like?” she asked.
And Daisy was a good kid. But good was bad. In the world of school where Daisy had to survive, the things that Annie had taught her were not enough. Common decency, good manners, kindness, and hard work were treated as peculiarities at best, but in gentle Daisy they were seen as weaknesses; faults for which she was cruelly punished.
Reklam
A hush is a dangerous thing. Silence is solid and dependable, but a hush is expectant, like a pregnant pause; it invites mischief, like a loose thread begging to be pulled.
Asla sona ermeyecek bir fırtınanın içinde rehin kalmış gibi hissediyordu kendini.
Sayfa 80
Yüreğindeki acı öyle ağırdı ki gözyaşı dökmesine izin vermiyordu.
Sayfa 125
Korkup vazgeçersen seni asla affetmem. Ama daha da önemlisi, sen kendini affetmezsin!
Sayfa 160
Reklam
Sığınabileceği tek liman filmler ve kitaplardı. Tüm yaşamı buna bağlıymışçasına kitap okurdu.
Sayfa 23
Eunice o gün gördüğü kalabalığı ve uzaklardan gelen siren sesini anımsadı ama hepsi bu kadardı. Onun, hayatının en güzel günü olarak hatırladığı o gün, bir başkasının hayatının son günü olmuştu ve bu ikisini birbirinden ayıran mesafe sadece birkaç adım uzaklıktaydı.
Sayfa 42
Hiç kimsenin ona karşı sempati beslemesine ya da Tanrı korusun, ona acımasına ihtiyacı yoktu.
Sayfa 56
Hikayesinin aslı yok olmuştu sanki...
Onun için hayatı, kötü bir editörün eline düşmüş hikayeden farksızdı artık. Bazı sayıları yanlış düzenlenmiş, bazıları yırtılmış, bazıları ya yeniden yazılmış ya da tamamen kaybolup gitmişti. Hikayesinin aslı yok olmuştu sanki.
Sayfa 263
Reklam
Seni düşünmekten, özlemekten, istemekten hiç vazgeçmedim.
Sayfa 172
Adeta kurulmamış bir saat gibi ben de o anda durdum, kaldım. O gün yaşamayı bıraktım, sadece varlığımı sürdürmeye başladım. Nefes alıyordum, yemek yiyip içiyordum ve uyuyordum. Ama elimden gelen sadece bu kadardı. Benim ruhum kaybolmuştu...
Sayfa 99
Ama iyi olmak bazen kötü bir şey miydi?
Terbiye, iyi davranışlar, kibarlık ve çok çalışmak en garip özellikler gibi görülüyordu ve Daisy kibarlığı yüzünden zayıf biri olarak kabul edilmişti. Sanki acımasızca cezalandırılması gereken hatalar yapmış gibi bir muameleye maruz kalmıştı.
Sayfa 75
Tam şu anda dünyada kaç kişi uçsuz bucaksız gökyüzüne bakıyordu acaba?
Kapının kilidini açıp küçük balkonuna çıkarak kararmış gökyüzüne baktı. Tam da o anda dünyada kaç kişinin onunla aynı yere, uçsuz bucaksız gökyüzüne bakmakta olduğunu merak etti. Bu ona kendini küçük ve daha yalnız hissettirdi.
Sayfa 65
Onu mutlu etmek istediği ortadaydı. Ama bazen, bu ne kadar zor olsa da, hiçbir şey yapmamak daha iyidir.
Sayfa 164
181 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.