Şeytanın gizli yüzü kibre bürünmüş insandır aslında. Bunu anlatan birçok gerçek yazar Romain Gary, Dostoyevski ya da Gogol gibi üstadlar var. Fakat Keşiş'i benzerlerinden farklı kılan onu bu kadar genç yaşta içinde bulunduğu koşullar içinde idrak ederek kaleme alan genç delikanlı yazarıdır. Şiirsel dili ve karakterleri ele alışı kadar benimsenen dogmalar hakkındaki keskin vuruşları da göze çarpıyor. Yine de salt iyi ve iyiliğin var olmadığı salt kötü olarak ikiye ayırdığı karakterleri Hristiyan felsefesinin tesiri altındaki o toy, büyülenmiş çocuğu açığa vuruyor. Bir insanın derinliklerini, egonun varlığını bu kadar iç güdüsel ve doğal bir biçimde kavrayıp da antiteziyle yani tevazuyla karşı karşıya getirip masumiyeti değil ama masumu gerçeklik pahasına kurban eden bir yazar nasıl sadece on dokuz yaşında olabilir ki? Nasıl henüz bir ömür bile yaşamamış olabilir?