Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

The Sistem Gönderileri

The Sistem kitaplarını, The Sistem sözleri ve alıntılarını, The Sistem yazarlarını, The Sistem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öğrenebilir olduğunu unutmak; hiçbir şey bilmiyor olmaktan daha vahimdir. Kişi, öğrenmek için başkasına muhtaç değildir. Aksine, bilen bir kişinin bile öğrenen bir kişi ile beraber keşfedeceği birçok şey vardır.
256 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yazar, öğrenmenin ve kendini eğitmenin nihayetinde öğrencinin yalnız kendisinin yapabileceği iki olgu olduğunu hatırlatıyor. Öğrenme yerinin sadece okul olmadığını, öğretenin sadece öğretmenin olamayabileceğini; öğretmenlerce yaşanmış çeşitli olayları ve öğrencilerin kendilerini eğitmesinde olumlu yönde etkilerinin olduğunu bize aktarıyor.
The Sistem
The SistemAbdullah Reha Nazlı · Kamer Yayınları · 201897 okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
Öğrenci mi Fabrika işçisi mi?
Abdullah Reha Nazlı'nın okuduğum ikinci kitabı. İlki yanılgının icadı isimli kitabıydı ve kütüphanemde baş köşede duracaklardan birisi. Bir öğretmen adayı olarak bütün öğretmenlerin ve öğrenci velilerinin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Çünkü aslında karnede yazan 1ler 3ler 5ler çocuğun ne kadar zeki olduğunu değil sisteme ne kadar uyabileceğini gösteren sayılardır. Bu yüzden öğretmenlerin biraz daha çağdaş bir şekilde insiyatif alabildiği kadar alarak eğitim sürecini yönetmeleri gerekir. Kitap; okulların kökenini, neden bir anda bu kadar önem kazandığını, amaçlarının ne olduğunu ve neden zorunlu hale geldiğini sade ve etkili biçimde anlatmış. Yazarın en sevdiğim özelliği ise yazdığı kitapların ele aldığı konulara giriş niteliği taşıması. İlk kez karşılaşacağınız karmaşık pedagojik veya tarihi ifadeler olmadan gayet akıcı ve anlaşılır biçimde konuyu ele alıyor ve konuyu daha çok araştırmak isteyenler için kitabın aralarında yararlandığı kaynak ve yazarlardan bahsediyor. Eğitimin tarihine meraklı herkesin kitaplığında bulunması gereken bir kitap.
The Sistem
The SistemAbdullah Reha Nazlı · Kamer Yayınları · 201897 okunma
Çünkü, Ken Robinson'un deyimiyle; "Endüstride genellikle son ürün için ihtiyaç duyulmayan hammaddenin değeri gözardı edilir. Aynı durum Eğitim için de geçerlidir." Ortalama işçi ihtiyacı nasılsa, bu ortalamanın dışında kalan özellikler "hata" olarak görülmüştür; gerçek hayatta yetenek, karakter veya bir kişiyi özel yapan herhangi bir özellik olsa bile. Ortalamacı anlayışın en büyük kıyımı, kişileri özel yapan yönlerini hata olarak görmelerine neden olmaktır.
Sayfa 132Kitabı okudu
Dikkatsiz, niçin dikkat edeceğini anlamaz. Dikkatsizlik önce tembelliktşr, çabadan geri durma arzusudur. Ama tembellikle de bedenin uyuşukluğu değil, kendi kudretşni küçük gören bie zihnin giriştiği edimdir.
Freud, bilincin yüküyle başa çıkmak için başvurduğumuz üç ana yolu şöyle sıralar:Kuvvetli dikkat dağıtıcılar, ikame doyumlar ve sarhoş edici maddeler
Reklam
Onlara aptal ve soğuk görün, amipler kaplanlardan fazla yaşar.
Hissleriniz eşşsizdir ama bu duygulara neden olan kimyasallar herkesinkiyle aynıdır. Hayat deneyimlerimiz eşsizdir ama herkesin deneyimi birbirine benzer , çünkü temel yaşamsal ihtiyaçlar beyninize hükmeder.
Okul diğer ticari mallar gibi aynı yapıya sahip aynı sürece göre uyarlanmış olan bir eşya satmaktadır:Müfredat
Reklam
Eğitimde başarısızlık amaçtır.
Eğitim sektördür. Her ülkede eğitim sistemi başarısız olmakta, başarısızlık sonucu daha çok harcama ile daha farklı modeller denendiği söylenmektr ama yinr dr hiçbir zaman ana soruna odaklanılmamaktadır. Başarısızlık daha çok harcamaya bahane olmakta ve böylelikle eğitim de tıpkı tüm sektörlerde olduğu gibi sürekli tüketim modeline örnek oluşturmaktafır. Eğitimde başarısızlık amaçtır.
Kimin aldığı bir karar olduğu unutulmuş milyonlarca detay içerisinde yaşıyoruz. Karakterimiz veya zaafiyetimiz sandığımız hiçbir şey gerçek değildir. Hepsi hayata başladığımızda başkalarının hatası olan bir düzen içerisinde içimizde kalmış bir histen ibarettir.Kendimizi tanımıyoruz, dolayısıyla en iyi neyi yapabileceğimi bilmiyoruz. Bu çağda tesadüfi koşulların sağladığı belirli bir başarı ile doğmak mümkün, ama kendini eğiten biri için önemli olan; ne öğreneceği, neden imtihan olacağı, kimin kendisine öğreteceği kararlanını seçim mimarisine bırakmamamak. Başlangıç koşulları ne olursa olsun kendi çizgisini bulmak. Cevapları sunulmuş testler, tercih yapabileceğiniz okul listeleri, sorumlu olduğunuz kitaplar ve müfredat... Kişi hangi bilgiyi alacağına kadar başkalan tarafından belirlenmiş bir sistem içerisinde sadece realist sonuçları kabul eden bir dünyaya hazır olamıyor. Seçim mimarisini görüp hayatını sahte dezavantajlara hapsetmeyen kişiler için dünyada her şey ihtimal dahilinde.
Sistem önce işçi kesimi üretti, sonra üniversite mezunu kesimi. Şimdi ise işsiz kesimi üretmektedir. Bu kesim ise kendisine iş verilene kadar hiçbir şey yapmadan Sistem'e sadık kalmakta, kendi tüketmeye karşı çıkan aileler için tüketim yükü oluşturmaktadır.Alain Badiou buna "sonsuz ergenlik" ya da "yetişkin çocuklaştırılması" demektedir.
"Toplumsal kötülüğün kaynağı" Bu benim" diyen kişi değil, "Sen benim eşitim değilsin" demeyi ilk akıl eden kişidir." der Ranciere.
Sayfa 183Kitabı okudu
Halkı aptallaştıran öğrenimsizlik değil, zekâsının aşağı olduğuna duyduğu inançtır. Ranciere
Sayfa 182Kitabı okudu
402 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.