The Story of Philosophy
Bryan MageeThe Story of Philosophy Gönderileri
The Story of Philosophy kitaplarını, The Story of Philosophy sözleri ve alıntılarını, The Story of Philosophy yazarlarını, The Story of Philosophy yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
XIX. yüzyılın birinci yarısının, İngiltere’de Byron, Fransa’da De Musset, Almanya’da Heine, İtalya’da Leopardi, Rusya’da Puşkin ve Lermontov gibi kötümser şairler; Schubert, Schumann, Chopin ve hattâ son dönemdeki Beethoven (ki kendisini iyimser göstermek isteyen bir kötümserdi) gibi kötümser besteciler ve hele Schopenhauer gibi son derece karamsar bir filozof yaratması nedendi?
Kant
Din, kuramsal aklın mantığı üstüne değil de, ahlâk duygusunun pratik aklı üstüne kurulabilse, herhangi bir kutsal kitabın ya da vahyin de, ahlâk açısından değerine göre yargılanması gerekir ve kendi başına bir ahlâk ilkesinin yargıcı olamaz.
Voltaire
Bütün yurttaşlar, aynı derecede güçlü olamazlar, ama hepsi de eşit ölçülerde özgür olabilirler.
“İnsanı, anasının karnındaki bitki ve bebeklikteki hayvan durumundan, akıl olgunluğunun belirmeye başladığı bir duruma yükseltinceye kadar yirmi yıl geçmektedir. İnsan yaratılışının ufacık bir bölümünü anlayabilmek için, üç bin yıl gerekmiştir. Rûhunun bir parçasını biraz anlayabilmek içinse, bütün bir sonsuz var oluş gerekir. Oysa öldürmek, bir an işidir.”
Şeker kamışlarında çalıştığımız zaman” diye açıklar köle, “değirmen parmak koparır, el keser; kaçmaya kalkıştığımızda da bacak keserler… Avrupa’da yediğiniz şekerin bedeli budur.”
Felâketin nedeni insanın kendidir, diyordu Rousseau; şehirlerde değil de tarlalarda yaşasaydık, bu denli büyük can kaybı vermezdik; başımızda dam yerine gök olaydı, evler başımıza yıkılmazdı.
Acı çekerim de yakınmam durumumdan.
Kendimizi göremiyor, bilemiyoruz hiçbir zaman.
Kendini beğenmişlikle, yanlış davranışlarla dolu bu dünya
Voltaire
Tarihi yalnızca filozoflar yazmalıdır,” diyordu. “Her ulus, tarihi efsâneyle bozar, tâ ki felsefe imdada yetişip insanı aydınlatıncaya kadar. Felsefe, bu karanlık içine girdiği zaman, insan zihninin yüzyıllar süresince yapılan yanlışlarla körleşmiş olduğunu, onu doğru yola sokmanın imkânsızlığını; yalanları doğrulamak için sayısız törenlerin, olayların ve anıtların zihne yığılmış olduğunu görür.” Voltaire, “Tarih, ölülerle oynanan bir oyundur” sonucuna varmıştı. “Geçmişi, gelecek içinki dileklerimize uydurmak üzere değiştirmekteyiz,” sonunda da “Tarih, her şeyin tarihle doğrulabilineceğini doğrulamaktadır.” der.