“ …
Ama, tuhaf ve şaşırtıcı olanı, dünyada aramalıymışız, kendi içimizde değil !
Kendi içimizdekini aramak, kendi üzerimizde o kadar uzun boylu düşünmek mutsuz edermiş bizleri..!”
Tuhaf ve şaşırtıcı olanı, dünyada aramalıymışız, kendi içimizde değil! Kendi içimizdekini aramak, kendi üzerimizde o kadar uzun boylu düşünmek mutsuz edermiş bizleri.
Yoksa yıkım,
insanların ve inançların farkına varmadan değişmesi anlamına mı geliyordu?
...
Belki de yıkım ötekilerin üstünlüğünü görerek onlara benzemeye çalışmak demekti.
Önceden belirlenmiş bir hayat olmadığını, bütün hikayelerin aslında birer rastlantılar zinciri olduğunu birçokları bilir ama gene de bu gerçeği bilenler bile hayatlarının bir döneminde geri dönüp ona baktıklarında rastlantı olarak yaşadıkları şeylerin birer zorunluluk olduğunu karar verirler.