Neden kendi dünyamın insanlarından nefret ederken bile onlara karşı bir sevgi duymaksızın yapamıyordum? Neden onları affetmeden duramıyordum? Ve insanlara duyduğum sevgide de her zaman aslında özlemin acısını duyuyordum: neden nefret etmeksizin onları sevemiyordum?
Sözcükleri anlasam da hiçbir zaman anlamlarının büyüklüğünü kavrayamıyordum. Nasılsa öyle kalmayı sürdürüyordu, benim kavrayışımı aşıyor, ve yine de yüreğim git gide daha çoğunu içine alıyordu.