Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tiyatro Tarihi

Memet Fuat

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Johann Wolfgang von Goethe Almanya'nın en büyük şairiydi. Oyun yazarlığı, tiyatro yönetmenliği alanlarında sağladığı başarı­lar şairliğinin, felsefe, doğa bilimleri üzerine geniş bilgisinin izle­rini taşır. Ayrıca, ressamlığı da vardı. Daha yirmi dört yaşındayken yazdığı Goetz von Berlichingen adlı oyunuyla Strum und Drang hareketinin öncüsü olmuştu. Ertesi yıl ünlü romanı Genç Werther'in Acılarını yazdı. Wilhelm Meister adlı yapıtıysa Alman romancılı­ ğım otuz yıl etkisi altında tuttu. Elli yıldan fazla bir süre Goethe Weimar Dükünün devlet işle­ rini yürütmesine yardım etmiş; ayrıca, yirmi altı yıl dukalığın ti­yatrosunu yönetmişti. Önceleri Sarayın içindeki küçük bir tiyatro­ da amatörlerin oynadığı oyunları düzenlemekteydi.
Sayfa 167 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
Klasik anlayıştan ayrılıklarını belirtmek isteğiyle Shakespea- re'in, Calderon'un yapıtlarına romantik denilebilir. Ama on doku­ zuncu yüzyılın romantik oyunları bambaşka şeylerdi. Büyük harf­ le yazılan Romantizm, Almanya'da Goethe ile Schiller'in Sturm und Drang hareketi içinde verdikleri yapıtlarla başlar. Victor Hu­ go (1802-1885), Lord Byron (1788-1824) gibi sanatçılar yetiştiren, elli yıl kadar süren Romantizm şöyle tanımlanabilir: Zengin, çok süslü bir renklilik; silahlı serüvenlere duyulan yakınlık; çağdaş modaları, ilgileri beğenmemek; akla karşı sezgiyi, bilime karşı he­ yecanı değerlendirmek... Romantizm yalnız günün gerçeklerin­ den değil, klasik gerçeklerden de kaçıyordu.
Sayfa 185 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
Reklam
Karagöz bir hayal oyunudur. Karanlıkta beyaz bir perdenin ar­ kasına ışık yakılır; deriden kesilmiş insan biçimleri arkadan perde­ nin üstüne tutulunca perdede hayaller belirir. Karagözcü bu ha­ yalleri konuşturarak, ses taklitleri, şive taklitleri yaparak bir olayı anlatır. Şark mistikliğinin ürünü olan bu oyun tasavvufla da açık­ lanabilir. Ama bu çeşit gölge oyunlarının çok eskiden beri Hindis­ tan'da, Çin'de, Cava'da, Moğolistan'da oynatıldığını biliyoruz. Anadolu Türkleri arasmda on beşinci yüzyıldan beri gölge oyun­ ları oynatıldığını gösteren belgeler var. OsmanlIların saltanatı sırasında Türk kentlerinde oynatılan Karagöz oyunu ayrı özellikleri olan bir gölge oyunudur. Oyunun iki önemli kişisinden biri, Karagöz açık sözlü, sade bir halk adamı­ dır; öbürü, Hacivat ise okumuş, dalkavukluğa yatkın, çıkarını bi­len bir kimsedir. Bunların yanı sıra kadın erkek yardımcı tipler « vardır; Osmanlı mahallelerinde her zaman görülen tipler. Oyunu tek bir sanatçı oynatır; bütün
Sayfa 236 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
Gordon Craig tiyatroyu, çeşitli sanatların bir bileşimi olarak görüyordu. Tiyatro ne yalnızca oyun, ne yalnzca oynayış, ne de­ kor, ne ışık, ne müzik, ne hareket, ne de danstır. Tiyatro bütün bunların ya da bunlardan birçoğunun bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Tiyatroda bu öğelerden hiçbirinin ayrıcalığı, üstünlüğü ol­ mamalıdır; bütün bu öğeler tek bir bütün içinde, tiyatro denilen sanatın içinde erimelidir. Böylece, tiyatroda tek bir sanatçımn "ti- yatro"yu yaratan sanatçımn her şeyi kendi eline alması, bütün öğeleri kendi yaratıcılığına bağlaması ülküsüne ulaşılır. Gerçekleş­mesi olanaksız bir ülkü. Öyle bir sanatçı düşünülemez çünkü. Oyunu yazacak, sahneye koyacak, dekorlarım yapacak, ışıklarını düzenleyecek, giysilerini çizecek, gerekirse müziğini besteleyecek, danslarını biçimlendirecek.
Sayfa 200 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
DÂRÜLBEDAYİ Türk tiyatrosunda en önemli atılımlardan biri "Dârülbeda- yi"nin kuruluşudur. 1913-1914 yıllarında İstanbul Valisi olan Operatör Cemil Paşa bir konservatuvar açmak istedi. Belediye Meclisi'ndeki Avrupa görmüş birkaç kişi de bu isteği destekleyince, konservatuvar için üç bin lira ödenek ayrıldı. Cemil Paşa konservatuvarm
Sayfa 244 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
Tiyatro, oyun sanatı, dinden de eskidir. Gece ateşin çevresinde otururken, av hayvanlarını çoğaltmak, ya da ertesi gün çıkacakları avın iyi gitmesini sağlamak amacıyla bir çeşit büyü yapmayı düşünen, kalkıp hayvanları taklit eden ilk insanın bu davranışıyla birlikte tiyatro da başlamış oluyor.
Sayfa 10 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
Reklam
Türk tiyatrosu deyince çoğu kimsenin aklına yüz yıllık bir geç­miş geliyor: Batıya açılışımızla birlikte başlayan, Batı etkisindeki Türk tiyatrosu. Daha geniş bir düşünüşe ulaşmış olanlar, "tiyatro" sözcüğüne dar bir anlam yüklemeyenler ise meddah, karagöz, or­ taoyunu gibi eski eğlenceleri de hatırlıyorlar. Oysa bunlardan yal­ nız sonuncusu "tiyatro'ya yaklaşıyor ki o da bir on dokuzuncu yüzyıl eğlencesi. Daha önce bir Türk tiyatrosu yok muydu? Dün­ ya tiyatrosunu anlatırken çeşitli toplulukların geçirdikleri evrimle­ ri özetledik, bu evrimler arasında büyük benzerlikler bulunduğu­ nu gördük.
Sayfa 223 - Mitos Boyut yayınları 2010Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.