Tolstoy ve Çağdaşları sözleri ve alıntılarını, Tolstoy ve Çağdaşları kitap alıntılarını, Tolstoy ve Çağdaşları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bana göre, Maupassant Victor Hugo'dan sonraki
en büyük modern yazardır. Şahsen ben, onu çok
seviyorum ve tüm çağdaşlarının üzerinden bir
koyuyorum. Eserlerine yazdığım önsözde onun eserleri ve özellikle de yeteneği hakkındaki görüşlerimi belirttim... Onu genellikle yanlış değerlendiriyoruz. O sadece dikkat çekici bir yetenek olmanın yanı sıra aynı zamanda da kadın ve erkek arasındaki ilişkinin
bütün olumsuz yönlerini en iyi anlayan ve açıklayan tek yazardır. Bu gerçek bir yetenektir!"*
( Tolstoy'a göre)
Yine aynı denemede, Tolstoy şunu da yazacaktı:
"Eğer bana bu yeni sanatta, modern eserler arasından Tanrısal aşktan ve ona yakınlıktan ilham alan bu üstün dinin sanatını (Tolstoy'un gözünde değerli olan tek sanat buydu) edebiyat alanında ön plana çıkan isimlerini sorsalar, o zaman şu eserleri söylerdim :
V. Hugo'nun Fakir insanlar'ı ve Sefiller’i, Dostoyevski'nin Ölüler Evinden
Anılar; Dickens’ın romanları; Tom Amca'nın Kulübesi,
Goerge Eliot'un Adam Bede romani...
Bir insanın mutlu olabilmesi için iki tür inanca sahip olması gerekir: ilki, hayatın anlamının
bir açıklaması olması gerektiğine olan inanç, diğeri ise hayatın anlamının en iyi açıklamasını bulmaya karşı duyulan inanç. Pascal bu soruları yanıtlama konusunda herkesten daha iyidir. Fakat kader ve Tanrı ikinciyi çözmesine izin vermez... Çalışmasının sadece birinci kısmini tamamlayabildi, ikinciye başlayamadan öldü. İkincisi, birincisinden daha değerli değildi: Şaşırtıcı bir kitap olan düşünceler Düşünceler Pascal'ın ölmek üzereyken aldığı notların toplamından oluşmaktadır. Bu kitabın
kaderi de şaşırticidır... Pascal bu kitapta dinden yoksun olanların ya deli ya da hayvan olabileceğini anlatmaktadır. Hiçbir bilim dinin yerini tutamaz... Pascal'ın Katolik imanına sahip olmayanlar, ne kadar zeki olurlarsa olsunlar onu anlayamazlar. Katolikliğin içinde sakladığı imanı, tüm anlamını bu olağanüstü kitaptan alır. Bu kitap dinin gerekliliginin ateşli savunucusudur, insanin dinsiz yaşaması imkansızdır. Yani bu dünyaya ve onun ilk prensibine karşı iyi tanımlanmış ve sabit bir tavır almadan yaşamak mümkün değildir.
Yaşam biçimi olarak da Jean-Jacques'la uyum içinde olduğunu hissediyordu: "Hep sabahları yazarım. Rousseau'nun da sabah ufak bir gezinti yaptiktan sonra yazmaya oturduğunu öğrendiğimde mutlu oldum... Bir
yazar her zaman iki kişi olarak var olmak zorundadır: biri yazan, diğeri ise eleştiren kişi. Gece, yaraticı çalışma hızlı bir şekilde ilerlese bile eleştiri birçok durumda yapılmıyor, bu büyük tehlike... Dickens ve Rousseau
gündüz yazarlarmış."
1857 yılında yayımlanmış olan Gençlik kitabında
sık sık Rousseau'yu anar ve onu zevkle okuduğunu itiraf eder. "Rousseau’nun meditasyonlarında doğa durumunun medeni duruma göre daha ahlaklı olduğunun anlatılması çok hoşuma gitmişti: sanki kendi düşüncelerimi okuyordum, onlar üzerine zihnimden bazı kişisel argümanlar ekliyordum...
Insan kusursuz doğar, Rosseau'nun söylediği büyük laflardan biri, hareket ettirilemez hakiki bir kaya gibi. Doğuşta, insan uyumun, hakikatin, güzelliğin ve iyiliğin bir minyatürü gibidir."
Tolstoy Stendhal hakkında pek çok güzel şey söyler buna karşın Puşkin 'i haksız bulur... Balzac ise onun hiç ilgisini çekmeyecek hatta çoğunlukla onu unutacaktı.
Tolstoy, Pascal'ın bilimsel çalışmaları boş iş addedip. terk etmesine hayran olmuştur. Pascal, yaşadığı dönemin insanlarının gerçekten önemli olan şey hakkında hiçbir şey bilmek istemezken boş bilimsel çalışmalara bu kadar önem atfetmelerine şaşırıyordu. Bu tavrı da Tolstoy ta-
rafından hayranlıkla karşılanıyordu." Onu her zaman Buda, Konfüçyüs, Sokrates gibi büyük düşünürler ve bilgilerle birlikte anacaktı. Tolstoy'un, Pascal'ı iki kat sevmesi ve ona iki kat hayran olmasının sebebi; kendisi ömrü boyunca edebi eserlerinin kendisine kazandırdığı
zaferden kurtulmaya çabalayıp durmuştu, oysaki Pascal, bilimsel buluşlarının ona kazandırdığı zaferden sıyrılmayı becerebilmişti.