"Çoğu insan problemlerin çevresinden dolaşmaya, onları çözmeye çalışmaktan daha çok zaman ve enerji harcıyor."-Henry Ford
Hayatımızda genel olarak en çok enerji harcadığımız nokta bu erteleyip daha fazla ödemeler değil midir? Kimi zaman satın almayı istediğimiz bir şeyler vardır sabredemediğimiz bir an önce sahip olmak istediğimiz şeyler... Ne gücümüz ne cebimiz yeter onlara ulaşmaya. Peki biz ne yaparız? Tabi ki almalıyız. Hemen kredi çekeriz, kredi kartıyla alırız. Gücümüz yetmediği ve alırken zorlanacağımız halde bir de faizi ekleriz daha pahalıya ve daha zora satın alırız :) Bir şeyi gücümüz yetse bile de bunu yapmıyor muyuz? Satın alırken biranda yüzleşmek yerine taksitlerle daha pahalıya alıyoruz. Arkadaşımızla uzlaşmak yerine günlerce küs kalıp barışıyoruz. İş yerinde bir problemi ele alacağımıza mobbinge maruz kalmaya devam ediyoruz, geçici çözümler üretiyoruz bir gün daha büyük problemlerle boğuşuyoruz. En mantıklı en uzlaşmacı çözümleri neden tartışmayı erteleyerek boşanma aşamasındaki uzlaşmalı boşanmalarda arıyoruz. Halının altına öyle bir süpürüyoruz ki küçük küçük toz parçaları için halıyı ya yıkatıyor ya da yakıp yenisini almak zorunda kalıyoruz..
" 'Mümkün değil' ya da 'yapacak bir şey yok' gibi cümleler iticidir. "Umarım" ya da "dilerim" gibi sözler ise sevimli gelir. İnsanlara istediklerini her zaman veremezsiniz. Ama ilginizi verebilirsiniz, onları düşündüğünüzü ifade edebilirsiniz."
"Lügatimize ne kadar da çok şiddet dolu olumsuz sözcük girdi! Bu olumsuz imajların sinsi etkisi insanları, Gals-worthy'nin "havaya zindanlar kuranlar" olarak tarif ettiği karamsarlar haline getiriyor. Daha çok olumlu imajlar kullanmaya özen gösterirseniz, o zaman kendi inşa ettiğiniz zindanlardan dışarı tırmanabilir ve dünyanın ne kadar harika bir yer olduğunu görebilirsiniz."