Topal Osman Ağa sözleri ve alıntılarını, Topal Osman Ağa kitap alıntılarını, Topal Osman Ağa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osman Ağa, Ali Şükrü Bey'in öldürüleceğini bilseydi kesin olarak evine davet etmezdi. Ali Şükrü Bey, Osman Ağa'nın evinden ayrıldıktan sonra birileri tarafından kaçırılıp öldürülmüştür. Osman Ağa'nın cinayetten, sonradan haberdar olduğu kesindir. Çünkü cinayet işlendikten sonra son derece rahat bir şekilde Ankara'da dolaşmış, hatta Meclis'e bile gelmiştir. Ali Şükrü Bey'i öldürenler arasında İsmail Hakkı Tekçe kesin olarak vardır. Yaralı yakalanan Osman Ağa'nın 'Bana tuzak kurdunuz' yakınmaları üzerine kurşun yağmuruna tutan ve öldükten sonra da hırsını alamayan ve başını kesen İsmail Hakkı Tekçe'dir. Bir kere düşünün; Osman Ağa yakalansaydı, Yahya Kâhya ve Ali Şükrü cinayetini işleyenin İsmail Hakkı Tekçe olduğunu açık olarak söyleyecekti. Bu nedenle İsmail Hakkı Tekçe, Osman Ağa'nın vücudunu kurşun yağmuruna tutup kafasını kesmiştir. Bu tarihî yanlış nasıl düzeltilecektir? Bunun vebali İsmail Hakkı Tekçe'nin üstündedir.
Erzurum kongresi'ne katılanlar; 17 çiftçi ve tüccar, 5 emekli subay, 4 emekli memur, 5 öğretmen, 4 gazeteci, 5 hukukçu, 2 mühendis, 1 doktor, 6 din adamı, 3 eski milletvekili, 1 general ve 1 eski bakan olmak üzere, 54 delekeden oluşmuştu.
1 Ocak 1914 günü Harbiye Nazırlığına 34 yaşında atanan Enver Bey, artık Paşa olmuştu. Enver Paşa 5 Ocak 1914'te 7.500 subayı yaşlı ya da okuryazar olmadığı gerekçesiyle ordudan atıp, modernleşme çalışmasına başladı.
Şehitlerimiz; Sakarya nehri kıyılarındaki Polatlı Haymana bozkırlarında; ilkbaharda karanfil, yazın gül, sonbaharda kasımpatı, ve kışın kardelen tohumları gibi yatmaktadır.
Bugünkü Tarsus Amerikan lisesi ile Gaziantep Amerikan Hastanesi'nin sahibi Amerikan Bord adlı, "misyonerlik" teşkilatının çil çil altınları ile Anadolu'yu hristiyanlaştırmak amacıyla 1820 yılında ilk misyoneri İzmir'e geldi.
"Aziz milletime şunu tavsiye ederim ki; bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkâtinden bir an geri kalmasın."
Mustafa Kemâl Atatürk
Menemen isyanını öğrenen Parti Pehlivan, isyancı tutukluların yanına gider. Bunlar, 11 yıl önce görüştüklerinde Yunan'a karşı silah atmayacaklarını söyleyen grubun ta kendisidir; onlara bakarak: "Biz köyünüze geldiğimizde Yunan, Menemen'i kan gölüne çevirmişti. Ezan susmuş, çan sesleri gelmişti. Yunan askerleri sarhoş olmuşlar, süngülerine takılmış Türk çocuklarıyla eğlence yapmışlardı. O zaman bize (kuvvacılara) katılmanızı istedik, 'Mehdi çıkmadan düşmana kurşun atmayız' dediniz. Gavur varken Menemen'i basmadınız. Şimdi Menemen'de gavur yok, çan sesleri yok, papazlar gitti, ezan sesleri döndü. Mehdi de şimdi çıktı geldi, 'din elden gitti' diye naralar atıyor ve birlikte Menemen'i bastınız, neden?" diye sorar, ancak cevap alamaz.